Özge Kizir

KKTC’de sıkça seçime gidilmesini ve hükümet ortaklıklarının bozulmasını eleştiren Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Parti Meclisi Üyesi Alpay Durduran,  seçimlerin kazanılması uğruna yeni memurlar yaratıldığına dikkat çekti. Durduran, “1980’den beridir aynı nakarat söyleniyor. Her seçimde onlar geçinir ve Türkiye de seçimde istediğinin kazanması için kesenin ağzını açar. Ondan sonrada yasal haklar kazanmış olan memur yükünden bahsedilir. Seçim kazanılsın diye memur ve sosyal sigorta küsuratları yaratılır. Ondan sonrada bunları karşılayamayız diyorlar. Eee?  Bunu sen yaptırdın, herkes biliyor” şeklinde konuştu.

“Kuzey Kıbrıs’ın yönetiminin karmaşası ve sakatlığı sonucu ortaya çıkmış skandal niteliğinde bir olay”

Başbakanın Türkiye’den DPÖ’nün kapatılması gibi şeyler talep etmesini ve bunun “haberi yoktu” şeklinde savunulmasını “skandal” olarak değerlendiren Durduran, “Şu anda Kuzey Kıbrıs’ın yönetiminin karmaşası ve sakatlığı sonucu ortaya çıkmış skandal niteliğinde bir olay olarak değerlendiriyorum. Halkın hepsini görmesine veya bilmesi olanak yoktur” şeklinde konuştu.

“Bunun yüzünden hükümet devriliyor”

Devlet Planlama Örgütü’nün (DPÖ) hazırladığı programa değinen Durduran, “Birde şimdi ortaya çıkan Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili bölümünün hazırladığı bir başka program vardır. Bunun yüzünden hükümet devriliyor. DPÖ’nün hazırladığı ile bunun arasındaki farklar nelerdir? Kimsenin bunun üzerine durduğunu görmüyoruz. Zaten DPÖ’nünkinde varsaydı yönetiminin görüşlerine uygun olacaktı” ifadesini kullandı.

“Hükümette olan partiler bunun için kavga ediyorsa onlar DPÖ’nün programına sahip mi?”

Durduran, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kavga nedendir? Hükümette olan partiler bunun için kavga ediyorsa onlar DPÖ’nün programına sahip mi? Bunlardan tamamen bilgisiz görünürler ve bu nedenlerden dolayı da kavga ederler. 

“Türkiye’nin buradaki kolları olduğunu anlamamak için cahil olmak gerektiğini düşünüyorum”

Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP), Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden (CTP) çekilmesi konusunda, yaşanan ayrılmalar ve öncesinde görülen istifalar düşünüldüğünde ortada yine bir düzenleme çabası olarak görmek gerekir düşüncesindeyim. Bunun arkasında da Türkiye’nin buradaki kolları olduğunu anlamamak için cahil olmak gerektiğini düşünüyorum. 

“Bu nutku kaç yıldır dinleyeceğiz”

Her zaman bu işler böyle yürüdü. Kıbrıslıların kendi kendilerini yürütme sorumluluğunu almalarına izin vermedi. Yerel gelirler, yönetimin masraflarını karşılamayacak hale geldi iddiası vardır. Buna dayandırılıyor. Bu nutku kaç yıldır dinleyeceğiz.” 

“Kıbrıs sorunu etrafında dolaşan bir siyasi, tartışmaların sonucu belli oluyor”

Türkiye’nin hazırladığı değerlendirme raporlarına değinen Durduran, “Türkiye’nin hazırladığı 1914-15-16 yılları arasında 3 yıllık değerlendirme raporunda da popülizm olarak adlandırılır. Kıbrıs sorunu etrafında dolaşan bir siyasi, tartışmaların ve seçimlerin sonucu belli oluyor. Onun için bu ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların toplamı olan konular konuşulmuyor. Bunun adı ise popülizmdir deniyor” ifadesini kullandı.

“Partilerinin emrinde el kaldırma rollerini oynuyorlar”

Durduran, sözlerine şöyle sürdürdü: “Bu oyun başından beri sürdürülerek bugünlere geldi. Hükümet konusunda her şey mümkündür. Çünkü milletvekilleri, milletvekili olduklarını anlayamayacak kadar yozlaşmış durumdadır. Partilerinin emrinde el kaldırma rollerini oynuyorlar. Milletvekili olduklarını idrak edemezler. Yasa ve kararların uygulanıp uygulanmadığını bile denetlemezler. Anayasa uzun vadeli planı emreder. 5 yıllık plan olarak yasada da koruma altına alınır. Meclisin kararı budur. Peki, 5 yıllık plan nerede? 

“Şimdi de DPÖ’nün kaldırılması konuşuluyor”

Önce 1 yıllığa düşürüldü ve geçiş planlarına çevrildi. Sonra Türkiye’de bütçe için 3 yıllığa dönünce burada da bizim program 3 yıllığa indirildi. Yasa öyle demiyor. Meclis olarak da sen buna karşı bir şey yapmadın. DPÖ’yü koruma altına almadın. Şimdi de DPÖ’nün kaldırılması konuşuluyor. Onun için o koalisyon ya da bu koalisyon kurulmuş fark etmez. Çünkü değişecek bir şey olmayacaktır.

“Hepsi yıkılsın da sonunda bunlar düzelsin”

Erken seçim olmayacak. Çünkü mebuslarımız yerlerini garanti etmeyi tercih edeceklerdir. Etmezlerse bir seçim daha yaşayacağız. Göreceğiz, halkımız buna tepki ile karşılık vermezse, seçim sonuçları yine aynı olacaktır. Seçim ve Halk Oylaması Yasa Önerisi konusunda zaten bize zaten hiç iyi bir haber çıkmaz. Hep siyasi amaçlarla manipülasyon olur. Bir kişinin seçilme hakkının budanıp tamamen olanaksız hale getirildiği, siyasi parti başkanlarını sultan yerine koyduğu ve siyasi partiler yasasının seçime gittiğinde ortaya çıkacak olan benzer numaralardır. Hepsi yıkılsın da sonunda bunlar düzelsin.”