Müzakerelerde en büyük görevin Rum halkına düştüğünü ifade eden Dürüst, Rum yönetiminin çözüm isteyip istemediği noktasında şüpheleri olduğunu söyledi.

“Rum yönetimi eğer buna hazır ise zaten çözülmeyecek hiçbir sıkıntı yoktur” diyen Dürüst,  ama acaba hazır mı diyerek soracak olursak şahsen ben güvenemiyorum” şeklinde konuştu. 

Ülkede siyasete, siyasetçiye ve siyasi partilere karşı da bir güvensizlik yaratıldığını belirten Dürüst, Kudret Özersay’ın aldığı oyun ve TDP’nin yükselişinin bunlara örnek olduğunu kaydetti.

Özge KİZİR

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Güzelyurt Milletvekili Kemal Dürüst, katıldığı bir TV programında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) kanadının yaptığı bir çalışmayı dikkatle takip ettiğini ifade eden Dürüst, Kıbrıslı Türklerin de Mal Tazmin Komisyonu aracılığıyla takas veya satın alma işlerine girişebilmesi gerektiğini söyledi.  

“Vatandaş oturduğum ev benimdir diyebilsin”

“Her ne kadar Rum yönetimi halkına sakın böyle bir müracaatta bulunmayın ve KKTC’deki o komisyona gitmeyin dese de gidiyorlardı. Şimdi aynı hakkı Türk tarafına vererek, burada oturduğunuz Rum evinin, sahibi hayatta ise kendisine gidip Baf’ta ya da Limasol’da bizimde bir tarlamız var oradaki evimizi sizinle takas etmek istiyoruz diyebiliyor.  İstek var ise karşılıklı olarak Mal Tanzim Komisyonu’na müracaat ediliyor” diyen Dürüst şöyle konuştu: “Karşılıklı yapılan değerlendirmeler sonucunda belirli bir yıllara bölünmek suretiyle satış ve alım yapılabilir. Vatandaş oturduğum ev benimdir diyebilsin, çünkü tapulara karşılıklı işleniyor. Bu başlatıldığı takdirde bir bakmışsınız ki aradan 10 yıl geçtiği zaman o küçük birikimlerle kişi evinin sahibi olmuş… Bu da bir çözümdür.” 

“Şahsen ben güvenemiyorum”

Kıbrıs müzakerelerinde görevin Rum halkına düştüğünü ifade eden Dürüst, “Gerek anavatan Türkiye Cumhuriyeti, gerekse buradaki hükümetler hiç fark etmiyor. Hangi partide olursa olsunlar çözüme karşıt bir noktada değiller. Fakat Rum yönetimin gerçekten bu noktada olup olmadığını noktasında benim şüphelerim vardır. Yani Rum yönetimi eğer buna hazır ise zaten çözülmeyecek hiçbir sıkıntı yoktur ama acaba Rumlar çözüme hazır mı diyerek soracak olursanız, şahsen ben güvenemiyorum” dedi.

“Günün sonunda Güzelyurt halkı mağdurdur”

Annan Planı ve seçimlerdeki rolüyle Güzelyurt Bölgesini değerlendiren Dürüst sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, nasıl olursa olsun, hemen bir çözüm olsun diyen çok az bir kesim olduğu gibi, ne isterse olsun biz bu noktada değiliz, diyen de vardır. Günün sonunda Güzelyurt halkı mağdurdur. Bugün yeni yeni ufak tefek yatırımlar yapılmaktadır. Ben dilerdim ki gerek Ulusal Birlik Partisi (UBP) dönemlerinde gerekse CTP ve diğer partiler dönemlerinde Güzelyurt’a örneğin nüfusa katkıda bulunabilecek bir takım projeler yapılıp uygulanabilseydi daha iyi olabilirdi. Bu sadece kırsal kesime arsa dağıtılarak yapılacak bir iş değildir. İki ya da üç tanede olsa ticari ve o yöreye hitap edilebilecek olan bir çalışma yapılabilir.”

“Buna bizim bir dur dememiz gerekiyor”

Ülkede siyasete, siyasetçiye ve siyasi partilere karşı bir güvensizlik oluştuğunu belirten Dürüst, “ Bu bir gerçektir. Bakın geçtiğimiz dönem bizim adayımız olan ve benimde çok saygı duyduğum Derviş Eroğlu’na iki parti sahip çıkmış ama hiç örgütü olmayan Kudret Özersay neredeyse CTP kadar oy almıştır. Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) oy oranı çok daha aşağılardayken yükseldi. Demek ki halkın siyasi partilere olan inançsızlığı ve güvensizliği nebzesinde artık belli tepkiler oluşmaya başladı. Buna bizim bir dur dememiz gerekiyor” dedi.

“Kavgayı bir kenara bırakmamız gerekiyor”

Halkın siyasi partilere olan inançsızlığının artık belli tepkiler oluşturmaya başladığını ifade eden Dürüst, “Yıllar önce Türkiye’de yabancı bir sigara ya da içki yokken ve yabancı markalardan hiç bahsedilemezken bugün dünya markalarını Türkiye üretiyor hale gelmiştir. Biz bu noktada uyanıp kendimize gelmemiz gerekiyor sadece hükümete x parti ya da y parti geldi diye bir olay yoktur. Bir kere her şeyden önce kavgayı bir kenara bırakmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. 

“Her şeye rağmen Güzelyurt ve Lefke ilçesinde mutlaka yatırım olmalıdır”  

Güzelyurt’un tarımsal alanın çok önemli olduğunu ifade eden Dürüst, Geçitköy barajından suyun gelmesi durumunda “Güzelyurt’un verimli topraklarından bereket fışkırtabiliriz” ifadesini kullandı. Dürüst, “Bir zaman ürün fazlılığı yaşadığımız ve teşvik edilen king mandalina vardı. O noktada bir sıkıntı yaşanmıştı. Bununla ilgili bir planlama olması gerekiyor. Tarım Bakanlığının su tüketimi ve kullanımı tarımsal üretim noktasında çok ciddi bir çalışma yapmaları gerekiyor” dedi.