Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi,Milli Eğitim Bakanlığı’nın 503 milyon 113 bin 200 TL’lik bütçesini görüşüyor.

Bütçe görüşmesinde hazır bulunan Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, komitede ilk söz alarak, eğitimin gelecek nesillerin sağlıklı şekilde yetiştirilmesi için önemsenmesi gereğini vurguladı.

Geçmişten gelen hataların farkındalığıyla eğitimin önünün açılması ve kaliteli gençler yetiştirilmesi gerektiğini ifade eden Dürüst,  yükseköğretimin ülkede önemli bir noktaya geldiğini kaydetti.

Dürüst,  “İç tüketim üniversitelerin sağlamış olduğu imkânlarla gerçekleştiriliyor” dedi.

ARABACIOĞLU

DP UG Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, Milli Eğitim Bakanı Dürüst’e, “bütçenin eğitim için nasıl bir açılım içerdiğini” sordu.

13 ay Milli Eğitim Bakanlığı yaptığını da anımsatan Arabacıoğlu, “Bakanlığım döneminde öğrendiğim en önemli şey nedir diye sorarsınız, bu eğitimin en güçlü silah olduğudur” dedi.

Eğitimle ilgili yapısal dönüşümün gerekliliğine işaret eden Mustafa Arabacıoğlu, “Milli eğitimin bir devlet politikası olması gerektiğini savundum, savunacağım. Eğitim yap-boz tahtasına döndü” dedi.

Arabacıoğlu, eğitimle, sistemle, müfredatın içeriğiyle ilgili ciddi bir tartışmalara ve yapılanmalara gerek olduğunu söyledi.

Okullardaki hademe sorunları, okul güvenliği, uyuşturucuyla mücadele eğitimi, kantinler ve gıda güvenliği gibi konulara değinen Arabacıoğlu, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğretmen kadrosunun artırılması gerektiğini vurguladı.

Merkezi sınav sisteminin müfredatın ve öğretmenlerin denetlenmesi açısından fayda saylayacağını kaydeden Arabacıoğlu, özel okulların denetlenemediğini söyledi.

Bakanlığı döneminde bazı özel okullardan bilgi talep ettiğini ancak yanıt alamadığını ifade eden ve bunu eleştiren Arabacıoğlu, “Hiçbir kurum devletin üstünde değil” dedi.

Yükseköğretime de değinen Mustafa Arabacıoğlu, üniversitelerin açılması konusunda verilen ön izinleri değerlendirdi, YÖDAK’ın hem binasının hem de yasal alt yapısının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Arabacıoğlu, yükseköğretimde kaliteyi düşürmenin kırılma noktası olabileceğini kaydederek, bazı okullardaki öğrenci sayılarının artırılması konusunda Dürüst’ü eleştirdi.

Arabacıoğlu, “Sayılardaki değişiklik bizim dönemimizde yapılsaydı yer yerinden oynardı ama bu dönemde ne basından, ne sendikalardan tıs çıktı” dedi.

TATAR

UBP Milletvekili Ersin Tatar, “Genel bütçenin yüzde 10’undan fazlası eğitime gidiyor. Bunun karşılığını iyi eğitim olarak çocuklarımıza vermeliyiz” dedi.

Güneydeki eğitim sistemine değinen Tatar, buradaki eğitimin Türk düşmanlığı içerdiği görüşünü ifade etti.

Tatar, Kıbrıslı Türklerin ulusal duruşunun eğitim müktesebatta tekrar tekrar gözden geçirilmesi önemine dikkat çekti.

Hala Sultan İlahiyat Fakültesi, özel okullar gibi konulara da değinen Ersin Tatar, 220 bin vatandaş nüfusu olan ülkede 82 bin üniversite öğrencisi olduğunu da vurguladı.

DENKTAŞ

Daha sonra söz alan DP UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, öğretmen sendikalarının grevlerini eleştirerek, “Eğitim konusunda doğru bir politika sağlayıp devlet okullarını örnek noktaya taşımalıyız” dedi.

Kendilerinin öğrencilik dönemlerinde yabancı dil eğitimine ne kadar önem verildiğini anlatan Denktaş, “Şu an üniversiteden mezun olan bazı gençler İngilizce bilmiyor. Özel okul olsun ama bu okullar özellikli okullar olsun. Çözüm olsa da olmasa da gençlerin 2 lisans bilmesi gerekir. Özel ve devlet okullarındaki gençleri, İngilizce öğretmenlerini British Council sınavına koysak kaçı başarılı olur merak ediyorum” ifadesine yer verdi.
Eğitim sistemi, müfredat ve öğretmenlerin tutumu konusunda sıkıntılar olduğunu söyleyen ve bunlara eleştiri getiren Denktaş, sınıfta kalan öğrencilerin bir kararla üst sınıfa geçirildiğini anımsattı, “Bu kadar öğrencinin sınıfta kalmasından ötürü öğretmenler ve sistem sorgulandı mı?” diye sordu.

KKTC’de İmam Hatip Fakültesi açılmasını halen içine sindirmediğini kaydeden Serdar Denktaş şunları kaydetti:

“Halbuki Eğitim Bakanlığına bağlı tüm okullarındaki din dersi seçmeli ders olmalı... Alevilere, Katolik öğrencilerin sayısı fazlaysa onlara de eğitim verebilmeliydik. Biz bunu başarmadık. İmam Hatip Koleji adı altında benim okullarımdan daha ayrıcalıklı, bakanlığın çok fazla müdahil olamadığı bir okul var… Bu zaman içinde düzeltilmeli.”

Yükseköğretime de değinen Denktaş, “Her üniversite benzinci, taşımacı esnaf ve bankacı da oluyor” şeklinde konuştu.

Denktaş, bir üniversite açana ikinci bir izin verilmesinin yanlış olduğunu da kaydederek, diğer bir yanlışın üniversitelerin taşımacılık yapmasına izin verilmesiyle yapıldığını söyledi.

Herkesin bir odaya kapanması ve eğitimle ilgili karar üretmesi gerektiğini de kaydeden Denktaş, “Bunu, sendikaların şantaj, baskı, ‘sağlam durun da size destek oluruz’ konuşmalarına rağmen yapmalıyız” dedi.

Serdar Denktaş, konuşmasında komiteye Özel Eğitim Vakfı ile Çıraklık Eğitim Merkezi’ne verilen katkının artırılması önerileri olduğunu da söyledi.

SOYER

Denktaş’tan sonra yeniden söz alan Komite Başkanı Ferdi Sabit Soyer ise, “Etütler, özel dershaneler, özel ders evleri, kreşler, anaokulları, özel okullarda dönen para ne kadardır? Özel hastane, klinik, diş kinliği, güzellik merkezlerinde dönen para ne kadardır? Bunların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’daki payı nedir? Bu pasta korkunç büyüktür… Bunu kim üleşir, devletin kasasına ne kadar girer? Esas mesele budur” dedi.

Komite öğle arasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini görüşmeye devam edecek.