Bahadır Ayna

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 6 ve 7’inci sınıflarda bütünlemeyi de sınıfta kalmayı da kaldırması ülke genelinde ciddi tepkilere neden oldu.

Öğretmen camiası ,bunun öğrencinin motivasyonu yanında, öğretmenin motivasyonunu da yerle bir ettiğini savunuyor. Sınıf geçmenin bu kadar rahat olmaması gerektiği üzerinde duran öğretmenler, bu süreçte yer alacak diğer bütünleme sınavları ile ilgili de yeni bir tavır belirleme aşamasında. Bazı öğretmenler, bütünleme sınavlarının tamamının boykot edilmesini savunuyor.

Siyasi istismar

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilk icraatlarından birinin “sınıf geçme önündeki engelin kaldırılması” olması da başka bir tartışma yarattı.

Sendikalara göre, “siyaset eğitimi istismar ediyor.” Öğrencilerin hayatındaki en önemli dönemecin “sınav” olduğunu belirten eğitimciler, “sınıf geçmenin kaldırılmasının eğitimin tüm dengelerini alt üst ettiğini savunuyor.

Karışıklık arttı

Eğitim Bakanlığı, “veli isterse çocuğun aynı sınıfı tekrarlayacağı” bir sistemi dayatırken, öğretmen ve öğrenci başarısı özne olmaktan çıkarılıyor. Öğrencinin sınıf tekrarı için iki şart var. Ya devamsızlıktan kalacak, ya da ailesi, “bir yıl daha okusun” diyecek. Aksi halde öğrenciler bütünlemesiz sınıf geçecek.

Bütünleme sınavları kaldırılırken, bakanlık öğrencilerin ortaokul diploması alabilmesi için yeni kriter getirdi.

Buna göre, ya öğrencinin üç yıllık ders ortalaması beş olacak, ya da 8’inci sınıfta her dersten en az beş alacak.

Bakanlık ayrıca, 5’in altında not alan öğrencileri takibe alacak, 5 dersten fazla dersten 5’in altına olan öğrenciler için de okul bünyelerinde kurs açılacak. Öğrenci ve ilgili ders öğretmenlerinin de bu kursa katılması zorunlu olacak.

Diploma alamayan öğrenciler 8’inci sınıfı tekrarlayacak. Tüm denemelere rağmen ortaokul diploması alamayanlar ise, alacakları bir belge ile çıraklık eğitim kurumlarına sevk edilecek. Bu sürede dıştan okul bitirme sınavlarına da katılma şansı olacak.

İşte yeni düzenleme ile eğitim sistemine gelecek olan yenilikler

9’uncu sınıflarda notlara bakılmaksızın, sorumlu olarak bir üst sınıfa geçme işlemi kaldırılmıştır.
Bir önceki tüzüğü göre bir üst sınıfa geçme kriteri olan 5.00 karne ortalaması 5.50’ye yükseltilmiştir.
Meslek liselerinde eğitime devam etme anlamlı kriterlere bağlanarak güçlendirilmiştir. Meslek Liseleri artık halk tabiriyle “tembellerin” okulları değil, gerçekten meslek edinmek isteyenlerin okulları olma yolunda nitelikli adımlar atılmıştır.
Her şeye rağmen örgün eğitim içerisinde kalamayan öğrencilere yönelik “Çıraklık Eğitim Merkezlerine” gidebilmelerinin önü açılmıştır.
Ve ilk kez; beklenen başarıyı gösteremeyen öğrenciler için “destek programı” açılması ve bu öğrencilerin bu programa katılmalarının zorunlu tutulmuştur

Elcil: Berova eğitimden anlamıyor

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Başkanı Şener Elcil, yıllardan beri hükümetlerin eğitimi siyaseten istismar ettiklerini belirtti.

Hazırcı bir toplum yaratıldığını ifade eden Elcil, bedel ödemeden, emek vermeden bir şeylere sahip olma anlayışının, bizzat hükümetler tarafından gençlere aşılandığını söyledi.

“Bunun en güzel örneği sınıf geçme konusunda siyasetin her yıl eğitime müdahalesi” diyen Elcil,  çocukların çaba göstermeden siyasi kararlarla sınıf geçirildiğini vurguladı.

Başarı elde etmeye çalışan öğrenciye ve öğretmenlerin emeğine saygısızlık yapıldığını anlatan Elcil, “Yapılması gereken başarı gösteremeyen öğürencilerin başarısızlıklarının sebebini araştırmak, bunları ortaya çıkarmak ve tedbir almaktır” dedi.

Elcil devamla şunları söyledi:

“Bu başaranın sebepleri çeşitli olabilir. Öğrenciden kaynaklanan sorunlar vardır. Bu öğrencinin sosyal yaşantısı ailesi ile ilgili olabilir, ekonomik durumu ile ilgili olabilir, öğrencinin derslere ilgisi ile olabilir. Öğrencinin bulunduğu ortam, öğretmenle ilgili olabilir.

Bunlar bilimsel bir çalışma gerektirir. Bilimsel bir çalışma yerine herkesi sınıf geçirmek mantığı dünyada eşi benzeri olmayan KKTC’ye özgü bir rezalettir.

Hiçbir çaba emek göstermeden sınıf geçen ile tam zıttı öğrencinin eşit tutulması, herkese diploma verilmesi demektir.

Bu durum ileriki yaşamda bütün öğrenciler üniversiteye gitme şansı yakaladıklarından dolayı  tamamen mesleğinden başarısız kendini geliştirmemiş ama elinde diploma olan yüzerce  genç demektir. Eğitime çok büyük zarar veriyor.

Düşünün bir taraftan kolejlere öğrenci almak için at gibi yarıştırıyorsunuz, diğer taraftan da hepsini geçiriyorsunuz. Tam bir rezalet…

Son olarak, şu anda eğitimden hiç anlamayan, bir şey yapmak içi değil bir şey olmak için bakan olmuş bir Özdemir Berova var başımızda. Bu kararı üreten de odur. Ben şu durumda eğitimde bir gelişme değil daha da kötü durumlar ortaya çıkacağına inanıyorum.”

Gökçebel: Hedef Türkiye ile paralel eğitim

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, siyasi yapının eğitim üzerinde yanlış oyunlar oynadığını söyledi.

Her yıl sistemle oynandığını vurgulayan Gökçebel, önceliğin çocukların eğitimi değil üniversitelere öğrenci gönderilmesi olduğunu ifade etti.

“Önceki hükümetin yaptığı değişiklik oldukça kötü bir değişiklikti, temel sıkıntı sınıf geçme değil eğitim sitemi çocuklarımızı aptallaştıran yapıdır” ifadesini kullanan Gökçebel, devamla “Türkiye eğitim sistemi eğitim sistemi ile paralel giden ders seçmeli elemeci bir sistem dünyada iflas etti” dedi.

Gökçebel devamla şunları söyledi:

“Sınavların olmaması eğitim sitemi ile birlikte olabilecek bir hadisedir ve doğrudur şu anda birden bire eskiye nazaran iyi bir değişiklik yapıldı.

Bütünleme sınavları 6 ve 7’inci sınıflarda kaldırılmaya odaklanıldı fakat 6 ve 7’inci sınıflarda kalma var.

Sorun ilkokuldan başlıyor. İlkokulda kalma olmaması, bu sonucu doğuruyor. Dünya yaştaşların beraber okumasını öngörüyor.

6 ve 7’inci sınıflarda kalma olmaması güzel, fakat bütünleme sınavlarının kaldırılması yanlış. Yapılan değişikliklerde kalma ancak öğrenci destekleme kurslarının öğleden sonra öğretmenler de karar verse  kalsın. Bir yıl kalsın.

Tüzükte diyor ki çocuk orta 3’te (8. Sınıfta) diploma almak isterse tüm derslerden 5 alacak ya da 6, 7 ve  8’inci sınıfta ortalaması 5 olacak.

Getiremezse sınıf tekrarı yapacak, yine getiremezse bitirme belgesi alacak ancak çıraklık eğitimine gidebilecek.

Bir öğrencin desteklenmesi, öğrencinin ve öğretmenin desteklenmesi büyük bir sorundur, yanlış olan 6 ve 7’inci sınıflarda bütünlemenin kalkması gerekmezdi.

Tartışılan sadece bu olduğu için İlkokuldan anasınıftan yeniden eğitimin planlanması ve değişmesi gerek.”