Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, Ermeni Başpisikoposu Nareg ve Maronit Başpisikoposu’nun Temsilcisi Latin Papazı George Kraj’ın katıldığı  yemekte Eide yanında  BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim ve İsveç Büyükelçisi Klas Gierov da hazır bulundu.

İsveç Büyükelçiliği rezidansındaki öğle yemeğinin ardından açıklama yapan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, “Çok iyi ve ilham verici bir toplantı” olduğunu belirtti.

Dini liderlerin adanın yeniden birleştirilmesi için süren çalışmalara desteklerini yinelediklerini kaydeden Eide, dini liderlerin toplumu ve liderleri çözüme teşvik için üzerlerine düşen önemli görevi sürdürme kararlığını sergilediklerini ifade etti.

Geçmişte her iki toplumun da çok acılar çektiğini, geçmişin değiştirilemeyeceğini ancak geleceği değiştirmenin iki toplumun elinde olduğunu ifade eden Eide, “Çözümsüzlüğün doğurabileceği çarpıcı olumsuzluklar ve fırsatlar nedeniyle ilerleme sağlamak için çök önemli bir zaman” dedi.

Liderlerin dini farklılıkların politik çıkarlar için kullanılmamasına çok önem verdiğini kaydeden Eide, “Buradaki tüm dini temsilcilerin ortak düşünceleri insanlık, insan hakları ve hoşgörü. Bu önemli bir mesajdır ” dedi.

HRİSTOSTOMOS

Başpiskopos Hristosdomos ise,  adadaki tüm etnik grupların birlikte yaşaması için başlatılan dini diyalog çalışmalarına desteklerini sürdüreceklerini, dini liderler arası görüşmelerin meyve vermeye başladığını kaydetti.

Kıbrıs’taki toplumlararası sorunun dini değil siyasi olduğunu kaydeden Hristostomos, dinlerarası ilişkilerin geliştirilmesi için Kilise’nin  kapısının her zaman açık olduğunu ifade etti.

ATALAY

Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay da, adanın Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresinde olduğu dönemlerde uzun bir süre dini grupların hep barış içerisinde yaşadığını, bunun yeniden başarılabileceğine inandığını söyledi.

Atalay, “Dini liderler olarak üzerimizi düşen rolü iyi belirlememiz lazım. Dinin dilinin siyasetin dilinden uzak olması lazım. Mutlaka barışın dilini, her inancın kendi çerçevesine oluşturduğu barış dilini kullanması çok önemli” dedi.

Barış sürecine katkı koymak istediklerini ifade eden Atalay, Başpiskopos’un olumlu katkılarıyla çok güzel işler yapılabileceğine inandıklarını, Güney Kıbrıs’a geçmesine müsaade edilmeyen kesimlere bayramda Hala Sultan Tekkesi’ni ziyaret imkanı verilmesinin çok önemli olduğunu ifade etti.

Atalay, tüm dini alanlarının kendi amaçları çerçevesinde kullanılması çağrısını da yeniledi.