Girne’de Türk Mahallesi’nde ikamet eden 74 göçmeni Limasollu yaşlı çift, sefalet içinde yaşıyor. Ev kiralarını bir buçuk yıldır ödeyemeyen çiftin dört aydır elektriği de kesik. Cepte para yok, mutfak tam takır

BEŞ KURUŞ YOK: Limasollu Ziya-Fatma Nuray çifti, Girne’nin Türk Mahallesi’nde 33 yıldır kiralarında bulunan Vakıf evinde ikamet ediyor. Sosyal Sigorta emeklileri olmasına rağmen maşalarının tümü zamanında bankalardan çektikleri kredi taksitlerine kesildiğinden, Nuray çiftinin cebine maaştan beş kuruş girmiyor

BORÇ DAĞ GİBİ: Ziya-Fatma Nuray çifti 450 TL olan ev kirasını bir yıldır ödeyemedi. Bir yıldır evin 800 TL elektrik borcu ödenemediği için dört aydır elektrikleri kesik. Çiftin maaşları olduğu gibi 215 bin TL’lik kredi borcunun taksitlerine kesiliyor. Bankalara olan diğer borçlara ise bir yıldır kuruş taksit yatırılamadı

“KALKAMIYORUZ: Yaşadıklarını, “Düştük bir kere, kalkamıyoruz” diyerek özetleyen Fatma Nuray, şunları söyledi: Ben ki bir kerede bin TL’lik mutfak alışverişi yapardım. Şimdi en son evime ne zaman tavuk, balık aldığımı hatırlamıyorum. Alışveriş yapmayalı çok oldu

Duygu ALAN

Limasollu Ziya-Fatma Nuray çifti, Girne’nin Türk Mahallesi’nde 33 yıldır kiralarında bulunan Vakıf evinde ikamet ediyor.

Sosyal Sigorta emeklileri olmasına rağmen maşalarının tümü zamanında bankalardan çektikleri kredi taksitlerine kesildiğinden, Nuray çiftinin cebine maaştan beş kuruş girmiyor.

Ziya-Fatma Nuray, bir yılı aşkın süredir aylık 450 TL olan ev kiralarını bile ödeyemez durumda.

Maddi imkansızlık nedeni ile Nuray çifti, elektrik faturalarını da yaklaşık bir yıldır ödeyemiyor. Yaşlı çiftin yaşadıkları Vakıf evi ciddi şekilde tadilat gerektiriyor. Oldukça bakımsız bir evde ikamet eden Nuray çiftinin mutfağında bir yemeklik gıda yok. Evin elektrik enerjisi ise bin 800 TL bakiye borç nedeni ile dört aydır kesik.

Kredi çektiler dükkan açtılar, yürütemediler
Fatma Nuray, maddi imkansızlıklar nedeni ile yaşadıkları sıkıntıları Havadis okurları ile paylaştı. Fatma Nuray’ın ifadelerine göre, çift, Limasol’dan 74 yılında Tatlısu’ya göç etti.

Tatlısu’da bir müddet ikamet ettikten sonra geçim kaygısı ile Girne merkezine yerleşen çift, Türk Mahallesi’nde Vakıflar İdaresi’ne ait olan halen ikamet ettikleri evi kiraladılar.

Birikmiş bir miktar paralarını evin tadilatı için harcayan Ziya-Fatma Nuray çifti, bankadan çektikleri kredi ile de depo tipi evlerinin bir bölümünü duvarla keserek kasap dükkanı yaptı.

Bir süre kasap dükkanından kazanç sağlayan Nuray çiftinin işleri her gün biraz daha düştü, sattıklarının yerine koyamadılar. Kasap dükkanını bir süre sonra kapatmak zorunda kaldılar.

İkinci dükkan da iflas etti
İlk iş deneyiminden başarısızlıkla çıkan Ziya-Fatma Nuray çifti, mevcut kredi borçlarının üzerine bir miktar daha kredi çektiler, bankadan aldıkları paranın bir kısmı ile bu kez oğullarına kasap dükkanı açtılar.

Bir miktarını da yine evlatlarına destek olmak için harcadılar. Ancak kötü talih Nuray çiftinin evlatlarının yüzüne de gülmedi. İkinci kasap dükkanı da iflas etti.

Parasızlık, mutsuzluk getirdi, çiftin oğlunun yuvası maddi imkansızlıkların getirdiği huzursuzluk nedeni ile yıkıldı.

Emekli maaşlarından da oldular

Her geçen yıl biraz daha dibe çöken Nuray çifti, çaresizlik bu ya borcu borç ile ödemeye kalkıştı, ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Çift, üç kuruşluk emekli maaşlarını da yitirdi.

Ziya-Fatma Nuray çiftinin bir bankaya 215 bin TL, bir başka bankaya da 4 bin TL kredi borcu var.
Çiftin maaşları olduğu gibi 215 bin TL’lik kredi borcunun taksitlerine kesiliyor. Nuray çifti, 4 bin TL’lik kredi borçlarının taksitlerini ise bir buçuk yıldır ödeyemiyor.

Ekmek alacak paraları kalmadı

Yaşadıklarını, “Düştük bir kere, kalkamıyoruz” diyerek özetleyen Fatma Nuray, şunları söyledi:

“Ben ki bir kerede bin TL’lik mutfak alışverişi yapardım. Şimdi en son evime ne zaman tavuk, balık aldığımı hatırlamıyorum. Alışveriş yapmayalı çok oldu. Çok geceler yarı aç yarı tok uyuduk. Hastalandım, yataklara düştüm. 1 litre süt alamadım. Şimdi ekmek alacak paramız yok. Allah evlatlarımdan razı olsun. Onlar da kendi dişinden tırnağından, boğazından kesip bize yardım etmese bir tas çorbaya muhtacız. Onlara da ne kadar yük olacağız. Gücüme gidiyor. Evladıma yük olmak, el açmak ağır geliyor. Çok geceler ölmek için dualar ettim. Zaten hem tansiyon hem de böbrek hastasıyım. Bir de yokluk çok zor. Varlıktan yokluğa düşmek ise en zoru. Kimse bizim düştüğümüz duruma düşmesin.”

insadnasdas-(1).jpg

insadnasdas-(3).jpg

insadnasdas-(4).jpg