Aytuğ TÜRKKAN

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Tufan Erhürman’ın, Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile oluşacak koalisyon hükümetinin programı hakkında görüş belirtirken, özel sektörde sendikalaşmadan söz etmesi, iş dünyasının tepkisine yol açtı. Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, İşadamları Derneği Başkanı Metin Şadi ve Genç İşadamları Derneği Başkanı Ceyhun Tunalı, özel sektörde sendikaşmaya gidilmesi halinde, bedelinin ağır olacağı uyarısında bulundu.

Elektrik Kurumu, Telekomünikasyon Dairesi gibi kamu kuruluşlarının ‘özerkleştirileceğine’ ilişkin görüşler de iş dünyasının büyük bir kısmından destek görmedi. Ekonomik kuruluşlar, AB ile uyum çerçevesinde özelleştirmeden yana tavır koydu.

Toros: Özelleştirmeyi destekliyoruz 

Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, koalisyon pazarlıklarının devam ettiğini, bu çerçevede hükümet programının da pazarlığının yapıldığını belirterek, “Programı görmeden net bir yorum yapmak istemem” dedi. 
Kurumlarda özerkleşme mi, özelleştirme mi sorusuna karşılık Toros, genel olarak Ticaret Odası’nın sürdürülebilir bir ekonomiye geçiş için özel sektör odaklı bir ekonomik programı desteklediğini anımsattı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özel sektör odaklı demek genel anlamıyla kamunun işletmekte olduğu bir takım kurumların özelleştirilmesinde yatar. Özelleştirmeyi genel itibarıyla destekliyoruz. Fakat bu genel bir görüştür. Kıb-Tek için tam bir cevap değildir söylediklerim.  Kıb-Tek ile ilişkilendirmek doğru değil. Biz ekonomik büyüme ve sürdürülebilir ekonomiye geçiş talep ediyoruz.  Özelleştirme Türkiye ile KKTC arasında imzalanan ekonomik programlarda da yer alıyor, yeni hazırlanan programda da yer alıyor.”


“Sendikalaşmanın mecburi olmasına karşıyız”  

 Toros, özel sektörde sendikalaşmayı zorunlu kılacak bir düşünceye karşı olduklarını net bir şekilde ortaya koyarak, “Ülkemizde özel sektörde sendikalaşma serbesttir, bazı kurumlarımız da da sendikalaşma vardır. Özel sektör ile kamu sektöründeki çalışma koşullarının ve sosyal güvenlik ilkelerinin eşit olmadığı ve eşit olamayacağı da göz önünde olmalıdır. Bu durumda serbest piyasa koşullarında sendikalaşmanın mecburi olmasına tamamen karşıyız. Böyle bir durum Avrupa Birliği’nde de yoktur. Gelişmiş ülkelerde de bu yoktur. Serbest piyasa koşullarının hâkim olduğu ülkelerde durum değişkendir. Biz mecbur olmasına karşıyız” şeklinde konuştu.

Çıralı: Sendikalaşmanın ekonomide ağır bedeli olur

Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, özel sektörde sendikalaşmanın önünde bir engel olmadığını anlattı. Ancak bunun zorunlu kılınmasına karşı çıktı. Çıralı, böyle bir zorunluluğun hem anayasaya hem de insan haklarına aykırı olduğunu öne sürdü. Çıralı, “Her ay işçiden para kesip de sendika patronuna para verilmesi doğru değildir yasal zorunluluk yanlış olur. KKTC’de sendikacılık zihniyeti 1960’lardan kalmadır maalesef. Bunda ısrar edilirse ekonomi geri gider ve ağır bedeller öderiz” dedi. 

“Bazı noktada özelleştirme, bazı noktada özerkleşme”

Özelleştirme tartışmalarına ilişkin olarak da Çıralı, bazı noktalarda özerkleşme ama bazılarında özelleşmenin daha doğru olduğunu anlattı.

Çıralı konu hakkında şunları söyledi, “Elektrik Kurumu konusu diğerlerinden biraz farklı… Eğer özelleştirilip bir tekel yaratılırsa buna onay vermeyiz. Tekel noktada kalacaksa kamu tekeli olması daha iyidir. Ama özerk olmalı, siyasetin etki alanında uzakta kalmalı. Böylece daha verimli olur. Ama limanlar ve telefon konusunda özelleştirme doğrudur. Zaten limanların özerk olmasına gerek yoktur. Mülkiyet değil, işletme hakkını devredersiniz limanlarda ve doğal olarak özelleştirme daha mantıklıdır. Telefonun da durum aynıdır. Dünyadaki örneklerine de bize de bakarsak GSM zaten özeldir (Turkcell-Telsim) kamunun bunlarla yarışması mümkün değildir… Nasıl ki zamanında Sanayi Holding rekabet edemedi ve kapatılmak zorunda kaldı, burada da durum aynıdır. Özelleştirme daha mantıklı olur diye düşünüyorum.”

Şadi: Mevcut koşullarda sendikalaşma doğru değil

İş Adamları Derneği  (İŞAD) Başkanı Metin Şadi, özel sektörde sendikalaşma konusunun hükümet programında yer alacağına pek inanmadığını ifade etti. Şadi sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu şu anda ham bir konudur, biz İŞAD olarak CTP’nin bunu partililerine yönelik bir vaad olarak görüyoruz. Hükümet programda yer alır mı bilemem ama bu cılız ekonomide sendikalaşma olması pek doğru olmaz. Ama bu demek değildir ki işçi hakları budansın veya işçiler mağdur olsun. Eğer doğru dürüst bir kamu reformu yapılacaksa ve istihdam yükü kamudan özele kayacaksa o zaman sendikalaşma düşünülebilir. Ama mevcut koşullarda bu iş için doğru değildir. Kamu hala en cazip seçenek olduğundan bunun şuanda düşünülmesi yanlıştır.” 

“AB normları bellidir ve uygulanmalıdır”

Şadi özelleştirme konusunda Avrupa Birliği normlarına vurgu yaparak, “Zaten AB’ye adapte olacağız ve kanunları bu noktada çıkaracağız günün sonunda. AB koşulları ve bakış açısı da bu konuda nettir.  Bazı noktalarda özerklik, bazı noktalarda ise özelleştirme doğru olacaktır.  AB normları bize her şeyi söylüyor. Örneğin adalarla ilgili değişik statüler uygulanmaktadır. AB’nin tecrübelerinden faydalanılması kaçınılmazdır. Adalar için bazı ön koşullar öngörülür. CTP-UBP koalisyonunda bu konuların tartışmaya açılmasını çok doğru ve mantıklı görüyorum. Tartılşmalardan en doğru ve sağlıklı kararın çıkacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

Tunalı: Sendikalaşma bu koşullarda imkânsız

Genç İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Ceyhun Tunalı, özel sektörde sendikalaşma isteğinin ülkede şu ekonomik koşullarda imkânsız olduğunu belirtti. “Özel sektörde sendikalaşmanın önü açılırsa ekonomik olarak kalkınma söz konusu olamaz. Biz buna tamamen karşıyız” diyen Tunalı, özerkleştirme konusuna sıcak baktıklarını anlattı. 
Tunalı, “Biz Özelleştirmeyi savunuyoruz ama herkesin anladığı şekilde bir özelleştirme değildir bu. Bizim savunduğumuz özelleştirme yapılacaksa bunun yasasının çağdaş ülkelerde olduğu gibi hazırlanmasıdır, peşkeş çekilmesi değildir. Ercan havaalanı özelleştirmesi ortadadır. 13’üncü maaş ödenecek diye havaalanı elimizden kayıp gitmiştir” dedi. 

“Ver kurtul değil…”

Kurumların öncelikle özerkleşmesi ve daha iyi birer yönetim ile değerlerinin artırılması politikasına GİAD olarak destek verdiklerini kaydeden Başkan Tunalı, “Öncelik özerkleşme olmalıdır, eğer istenirse değer artıktan sonra bir özelleştirmeye gidilmesidir. Ama dediğim gibi; özerkleşme de de özelleştirme de öncelikle yasal zeminler hazırlanmalıdır. Yani doğru şart ve doğru koşullar oluşmalıdır, kesinlikle ver kurtul mantığı doğru değildir” dedi.