Önce başbaşa, ardından heyetlerin de katılımıyla yapılan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Türkiye Başbakanı Davutoğlu, KKTC’ye Türkiye’nin desteğini yineleyerek, Kıbrıs’ın ekonomik münhasır bölgesinde iki halkın da eşit hakkı bulunduğunu ve bu hakların kullanılmasında hiçbir tereddüt gösterilmeyeceğini söyledi.

Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşlerini ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’le da paylaştığını ifade eden Davutoğlu, müzakerelerde yaşanan tıkanıklığın aşılması, bir çözüm perspektifinde buluşulması ve doğal kaynakların bu çözüm perspektifinin alt yapısını oluşturması ümidini ifade etti.

Davutoğlu, “Biz her zaman KKTC’nin yanında olmaya devam edeceğiz. Kıbrıs’ta siyasi istikrarın, ekonomik kalkınmanın sürmesi için Türkiye her zaman desteğini vermeye devam edecek” dedi.

YORGANCIOĞLU: “TEMEL ORTAK AÇIKLAMA”

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu da, Kıbrıs sorununun bir an önce çözülmesini istediklerini vurguladı ve çözümün hangi temellere dayanacağının 11 Şubat Ortak Açıklaması’nda yer aldığını söyledi.
Ortak metnin ortak akıl olduğunu ifade eden Yorgancıoğlu, müzakerelerin devam etmesi gerektiğini ve Rum lider Anastasiadis’in masadan kaçmasının anlamı olmadığını vurguladı.

Gerginliklerin tırmanabileceğini ama çözümünün masada olduğunu ifade eden Başbakan Yorgancıoğlu, Anastasiadis’i masaya çağırdı.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs sorununu çözmek yanında ekonomiyi geliştirme sorumlulukları da bulunduğuna işaret ederek, son bir yılda aldıkları tedbirlerle mesafe kat ettiklerini ancak daha almaları gereken yol bulunduğunu söyledi.

Reformlar için çalışmaların sürdüğünü belirten Yorgancıoğlu, ülke istikrarını korumak adına özveride bulunduklarını kaydetti.
Yorgancıoğlu, Türkiye’nin destek ve yardımlarına teşekkür etti.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Kıbrıs'ta bir an önce barış, çözüm ve yoğunlaştırılmış müzakere çağrısında bulunduğunu söyledi. Davutoğlu, "O olmazsa ortak komite oluşturulması ve doğal kaynakların barışı teşvik edici şekilde kullanım için değerlendirilmesi ama bunların ikisine de 'hayır' deniyorsa bilinsin ki Türkiye ve KKTC'ye Doğu Akdeniz kapatılamaz. Doğu Akdeniz'in ve Kıbrıs'ın bütün münhasır ekonomik bölgesinde iki toplumun da eşit hakkı vardır. Bu hakların kullanılması yönünde de hiçbir tereddüt gösterilmez" dedi. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu da Ankara’da bulunaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek Kıbrıs’ta bir an önce çözüm isteklerini vurguladı. Yorgancıoğlu, “Bu sorunun nasıl çözüleceği, hangi temellere dayanacağı şubat ayında yayımlanan ortak metinde çok açık ve net şekilde ifade diliyor, ortak metin aslında ortak aklımızdır” dedi.

Türkiye Başbakanı Davutoğlu, çalışma ziyareti için Ankara'da bulunan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile Ankara Palas'taki başbaşa görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yaptı.

“NERDE OLURSAK OLALIM GÖNLÜMÜZ KKTC’DE”

Yorgancıoğlu'nu anavatanda ağırlamaktan büyük onur duyduğunu belirterek sözlerine başlayan Davutoğlu, KKTC'nin 31'inci kuruluş yıl dönümünü de kutladı. G20 Zirvesi dolayısıyla kutlama törenlerinde bulunamadığını ifade eden Davutoğlu, "Ama tabii nerede olursak olalım, gönlümüz her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıslı Türk soydaşlarımızla atar" dedi.

Başbakan olduktan sonra ilk ziyaretini Kıbrıs'a gerçekleştirdiğini anımsatan Davutoğlu, ziyarette hem Kıbrıs görüşmelerinde gelinen noktayı Başbakan olarak değerlendirme imkanı hem de yeni hükümet olarak atılacak adımları istişare etme olanağı bulduklarını ifade etti.
Yorgancıoğlu ile görüşmelerinde, KKTC'nin siyasi ve ekonomik alandaki gelişmelerini değerlendirdiklerini aktaran Davutoğlu, Kıbrıs'ın yerleşik güçlü bir demokrasi olarak 2015'te seçimlere gideceğini, KKTC'nin siyasi istikrarının çok önemli olduğunu belirtti.

“İSTİKRARIN HAKİM OLMASI ÖNCELİKLİ TERCİHİMİZ”

Görüşmede, müzakerelerle ilgili kanaatlerin de paylaşıldığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"KKTC'nin demokratik anlamda yerleşik kültürünün güçlenmesi ve istikrarın hakim olması bizim öncelikli tercihimizdir. KKTC birçok seçimlerde, demokratik olgunluğunu ispat etti. İnşallah önümüzdeki dönemde de siyasi istikrarı koruyarak, ondan sonra da demokratik çizgisini her zaman sürdürecektir. Siyasi istikrar içinde bu istikrarın korunması anlamında da ekonomik reformların, ekonominin güçlendirilmesinin büyük bir önemi, rolü var. Türkiye ile KKTC arasında çok yakın ilişkilerle ekonominin, ortak ekonomik faaliyetler konusunda ciddi adımlar atılmıştır. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri inşallah Anadolu'yu Kıbrıs'a, anavatanı yavru vatana bağlayacak olan su geçişidir."

"GÖNÜL BAĞI, SU ÜZERİNDEN FİİLİ BAĞA DÖNÜŞECEK"

Akdeniz'de veya dünyanın herhangi bir yerinde bu tarz bir projenin gerçekleşmediğine dikkati çeken Davutoğlu, "tarihi" olarak nitelediği projeyle gönül bağının su üzerinden fiili bağa dönüştürüleceğini belirtti.
Suyu kalıcı bir barışın sembolü olarak gördüklerini aktaran Davutoğlu, "Proje ilk defa ortaya atıldığında, Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu bir barış projesi olarak takdim etmişti. İnşallah bunu en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Kıbrıs'ın bu anlamda su konusundaki makus talihi de değişmiş olacak" diye konuştu.

Ada'da yürütülen müzakerelerin önemine işaret eden Davutoğlu, geçen hafta sonu ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın İstanbul'da bulunduğunu ve kendisiyle görüşmeler yaptıklarını anımsattı.

Bu görüşmelerin ana konularından birisinin de Kıbrıs müzakerelerindeki gelişmeler olduğunu aktaran Davutoğlu, bu bağlamda son dönemde Türkiye'nin Kıbrıs'ın güneyinde yaptığı sismik araştırmaları bahane ederek müzakere masasından çekilen Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'in tutumuyla ilgili de görüş alışverişinde bulundukları söyledi.

“TÜRKİYE VE KKTC GÜÇLÜ İRADEYE SAHİP”

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok kez vurguladığımız gibi Türkiye ve KKTC, bir an önce hemen bir barışın gerçekleşmesi yönünde güçlü iradeye sahiptir. Bunu 2004 referandumunda gösterdik daha sonra müzakereler tekrar başladığında gösterdik. Son dönemde de hep Türkiye Cumhuriyeti, her türlü müzakerelerde destek vermeye hazır olduğunu beyan etti, diğer garantör devletleri de buna destek vermeye davet etti. Ayrıca uluslararası konferans davetinde bulundu."

"RUM YÖNETİMİ TÜM UYARILARI KARŞILIKSIZ BIRAKTI"

KKTC'nin müzakerelerde hep ön alan, müzakereleri hızlandırma çabası içinde olan taraf olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Maalesef Hristofyas döneminde elde edilen sonuçlar ile Sayın Anastasiadis'in döneminde ortaya çıkan ümitvar tabloya rağmen, muhafaza edilemedi. Sayın Anastasiadis, önce ekonomik kriz, arkasında diğer gerekçeleri öne sürerek sürekli bir zaman kazanma çabası içinde oldu ve son olarak da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yürüttüğü sismik çalışmalarla ilgili hususu bahane etti.

Halbuki biz en başından itibaren, Kıbrıs'ın ekonomik bölgesinde, münhasır ekonomik alanındaki doğal kaynakların barışın itici bir gücü olacağı kanaatini serdettik. Hep 'ya bir an önce müzakerelere gidilsin, bir an önce barış sağlansın ve bu kaynak barıştan sonra Kıbrıs'ın inşası için, güçlenmesi için kullanılsın. Aynı zamanda da hep iki toplumu birbirine kaynaştırsın hem de Türkiye ile Yunanistan'ın ortak bir Doğu Akdeniz barışını gerçekleştirmesinde önemli bir zemin teşkil etsin' dedik. Eğer bu zor olacaksa vakit alacaksa müzakereler bir müddet daha sürecekse ki biz bir an önce bitmesini isteriz, bu sefer de ortak bir komite kurulmasını teklif ettik. Bu ortak komite, iki tarafın haklarını da gözeten çalışmalarla bu doğal kaynakların kullanımına yönelsin."

Bütün bu çağrılara rağmen Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin tek taraflı olarak sismik, sondaj çalışmaları için ihalelere çıktığını, emri vakiler yaptığını, bütün uyarıları da karşılıksız bıraktığını dile getiren Davutoğlu, Türkiye'nin de bunun üzerine Barbaros Hayrettin Gemisi ile sismik araştırmalara başladığını, KKTC ile Türkiye arasında anlaşmalar imzalandığını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, "Şimdi de çağrımız açıktır, bir an önce barış, çözüm ve bunun için yoğunlaştırılmış müzakere. O olmazsa ortak komite oluşturulması ve doğal kaynakların barışı teşvik edici şekilde kullanım için değerlendirilmesi ama bunların ikisine de 'hayır' deniyorsa bilinsin ki Türkiye ve KKTC'ye Doğu Akdeniz kapatılamaz. Doğu Akdeniz'in ve Kıbrıs'ın bütün münhasır ekonomik bölgesinde iki toplumun da eşit hakkı vardır. Bu hakların kullanılması yönünde de hiçbir tereddüt gösterilmez" dedi.

Bu görüşleri ABD Başkan Yardımcısı Biden ile de paylaştığını dile getiren Davutoğlu, Biden'ın Kıbrıs'a yaptığı ziyaret sonrasında müzakerelerin ivme kazandığını, başta ABD olmak üzere tüm tarafların müzakerelere ivme kazandırmak için yapacağı çalışmalara olumlu baktıklarını söylediğini aktardı.

“ÜMİT EDERİZ…”

Başbakan Davutoğlu, "Ümit ederiz bu tıkanıklık aşılır, bir çözüm perspektifinde buluşulur. Ümit ederiz doğal kaynaklar bu çözüm perspektifinin altyapısını oluşturur" diyerek, Türkiye'nin her zaman KKTC'nin yanında olmaya devam edeceğini bildirdi.

"Kıbrıs'ta siyasi istikrarın ve ekonomik kalkınmanın sürmesi için Türkiye, her zaman olan desteğini vermeye devam edecek" ifadesini kullanan Davutoğlu, sözlerini, Yorgancıoğlu'nu Ankara'da görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek tamamladı.

YORGANCIOĞLU: “ORTAK METİN ASLINDA ORTAK AKLIMIZ”

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu da Ankara’da bulunaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek Kıbrıs’ta bir an önce çözüm isteklerini vurguladı. 
Yorgancıoğlu, “Bu sorunun nasıl çözüleceği, hangi temellere dayanacağı şubat ayında yayımlanan ortak metinde çok açık ve net şekilde ifade diliyor, ortak metin aslında ortak aklımızdır” dedi.

“GERGİNLİK NE KADAR TIRMANIRSA TIRMANSIN ÇÖZÜM MASADA BULUNACAK”

Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bu çerçevede yürütülecek görüşmelere dün olduğu gibi bugün ve yarın da var olduklarını ifade eden Başbakan Yorgancıoğlu, siyasette gel-gitler, gerginlikler olabileceğini ancak gerginlikler ne kadar tırmanırsa tırmansın çözümün masada bulunacağını vurguladı.

Yorgancıoğlu, Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiadis’in masadan kaçmasının anlamı ve gerekçesi olmadığını belirterek “Dolayısıyla bir an önce sorunun çözümü için masaya gelmesi gerekir diye düşünüyoruz” dedi.

Kıbrıs sorununun çözümünün yalnızca Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara ve bölge barışına, Kıbrıs etrafında yaşayan insanlara yararı olacağına işaret eden Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, çözümle Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin gelişeceğini ve ada etrafındaki doğal zenginliklerden daha çok insanın daha dengeli yararlanabileceğini anlattı.
Yorgancıoğlu, bu nedenle masadan kaçmanın artık son bulmasını istediklerini vurguladı.

“BİR YILDA EKONOMİK TEBDİRLERLE GELİRLERİMİZ ARTTI AMA DAHA YÜRÜMEMİZ GEREKEN YOL VAR”

Kıbrıs sorununu çözmek yanında ülke ekonomisini geliştirme sorumlulukları da bulunduğuna işaret eden Başbakan Yorgancıoğlu, “Bir yıllık dönemde bu konuda mesafeler kat ettiğimizi söyleyebiliriz. Aldığımız ekonomik tedbirlerle gelirlerimizin arttığını ifade edebiliriz ama daha yürümemiz gereken yol olduğu da açık bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Ülkemizdeki reformları gerçekelştirme adına çalışmaları sürdürüyoruz” diye konuştu.

Özkan Yorgancıoğlu, ekonominin gelişmesi adına istikrarın kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“İSTİKRARI KORUMA ADINA GERÇEKTEN ÖZVERİDE BULUNUYORUZ”

“Biz ülke yönetimindeki istikrarını koruma adına da gerçekten özveride bulunuyoruz. Çünkü sonuçta ortaya çıkacak yararların Kıbrıs Türk halkının gelişimine katkı koyacağını biliyoruz.

Bütün bunları Türkiye Cumhuriyeti’nin tabi ki destek ve yardımlarıyla yapıyoruz ve biz bu anlamda TC hükümetlerine teşekkür etmek durumundayız. Bundan sonraki yol haritamızda da ülkemizi geliştirirken de bu işbirliğinin bu anlayışın devam edeceğinden emin olarak saygılar sunmak istiyorum.”

YEMEĞE GEÇİLDİ

Ortak basın açıklamasının ardından akşam yemeğine geçildi. Ankara Palas'taki yemeğe, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Maliye Bakanı Zeren Mungan, TİKA Başkanı Serdar Çam ve diğer ilgililer katıldı.
Başbakan Yorgancıoğlu’na günübirlik Ankara ziyaretinde Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Maliye Bakanı Zeren Mungan ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hüseyin Gürşan eşlik ediyor.

Başbakan ve heyetinin saat 00.45’te yurda dönmesi bekleniyor.