Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinde kasım ve aralık aylarının, geri kalan başlıklarda ne gibi görüş birliklerinin sağlanabileceğinin görülmesi açısından kritik olacağını söyledi.

Öteden beri Türk tarafından esirgenen siyasi eşitliğin esas unsurlardan biri olduğunu kaydeden Akıncı, “Artık gerçeklerle yüzleşmek zamanıdır. Statüko daha fazla devam edemez. Sürdürülemez. Bizim de uluslararası camiada hak ettiğimiz saygın yerimizi almamız hakkımızdır” dedi.

Akıncı, Rum basınında çıkan Türk tarafı ve şahsına yönelik saldırılara cevap vermemesine ilişkin eleştirileri yanıtında; “Biz bu sürece, karşılıklı suçlama oyunu için girmedik” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı bugün; Emekli Mücahitler Derneği,  Güvenlik Kuvvetleri Emekli Astsubaylar Derneği, Güvenlik Kuvvetleri Emekli Subaylar Derneği, Kıbrıs Türk Emekliler Derneği, KKTC Polis Emeklileri Derneği ve Vakıflar ve Din İşleri Emeklileri Derneği’nden oluşan Emekliler Eşgüdüm Komitesi’ni kabul etti.

Akıncı, komiteyi kabulde yaptığı konuşmada, görevi devralmasının ardından başlayan müzakerelerde, liderlerin sadece kasım ayında 6 defa görüşeceğine işaret ederek, bunun, çözüm konusundaki niyetin göstergesi olduğunu söyledi.  Akıncı, “Kasım, aralık ayları kritik olacak. Özellikle geri kalmış başlıklarda ne gibi görüş birliği sağlayacağız. Bunu göreceğiz” dedi.

Bir hafta 10 gün içinde ABD, İngiltere ve Almanya gibi 3 önemli ülkenin dışişleri bakanının Kıbrıs’a gelecek olmasının da verilen önemi gösterdiğini kaydeden Akıncı,Türkiye’de de AK Parti Başkanı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, hükümeti kurar kurmaz ilk ziyaretini KKTC’ye yapacağını belirtti.

“SİYASİ EŞİTLİK, ÖTEDEN BERİ TÜRK TARAFINDAN ESİRGENİYOR”

Siyasi eşitlik, 2 kesimlilik ve güvenlik konularının, vazgeçilemeyecek esas unsurların başında geldiğine vurgu yapan Akıncı, adalet olmazsa, anlaşmanın yürümesinin mümkün olmayacağına işaret ederek, siyasi eşitliğin öteden beri Türk tarafından esirgendiğini ve toplum olarak eşit görülmemenin sorunun özünü oluşturduğunu söyledi.

Akıncı, “Artık gerçeklerle yüzleşmek zamanıdır. Statüko daha fazla devam edemez. Sürdürülemez. Bizim de uluslararası camiada hak ettiğimiz saygın yerimizi almamız hakkımızdır. Yeni bir yapılanmayı genç nüfusa sunmak gerektiğine inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Eşitlik, güvenlik, özgürlük çok önemli kavramlar. Altının doldurulması lazım. Halka da, neyin nasıl olacağını bilmesini sağlayacak zamanı vermek lazım. Peki bu mümkün mü? Göreceğiz. Çabamız bunu sağlamak. Halka ne vaat ettiysek, ne anlattıysak onu vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Çözüme en erken zamanda ulaşmanın önemine de vurgu yapan Akıncı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de dün bu yönde bir açıklama yapmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.

1446638786.jpg

“SÜRECE, KARŞILIKLI SUÇLAMA OYUNU İÇİN GİRMEDİK”

Rum basınında Türk tarafı ve şahsına yönelik saldırılara cevap vermemesine ilişkin eleştirileri anımsatan Akıncı, “Her saldırıya cevap vermiyoruz. Biz bu sürece, karşılıklı suçlama oyunu için girmedik ama savunduklarımızdan da sapmadık.. Kendimiz için ne istiyorsak onlar için de aynısını istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, çözüm için ellerinden geleni yapacaklarını ancak nihai kararı halkın vereceğini yineleyerek, “İnşallah iki tarafın da evet diyeceği bir tablo çıkarırız. Ben iki ‘evet’in peşindeyim. Ama bu iki evet için Kıbrıs Türk halkının haklarını göz ardı ederek elde etmeyi amaçlamıyoruz” şeklinde konuştu.

“BAZI UNSURLARIN BİRİNCİL HUKUK OLMASINI SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Çözüm anlaşmasının tümü olmasa da bazı unsurlarının Avrupa Birliği’nde Birincil Hukuk olmasını sağlamaya çalıştıklarını kaydeden Akıncı, “Amaç, anlaşmanın mahkemeye götürülerek, bozulmasını ya da delinmesini engellemek.. Biz, bir yandan bir protokolle başlayıp, diğer yandan da 28 üyenin onayının sağlanacağı süreci de yürütmeyi hedefliyoruz” dedi.

TOLGA: “MÜMKÜN OLDUĞUNCA AZ TOPRAK VERİP, TAZMİNATLA ÇÖZÜM”

Emekliler Eşgüdüm Komitesi adına konuşan Kıbrıs Türk Emekliler Derneği Başkanı Mustafa Tolga da komite hakkında bilgi vererek başladığı konuşmasında, hiç bir yasal zemin olmamasına rağmen 6 derneğin uyum içinde çalıştığını ve ortak sorunlarını çözmeye çalıştıklarını söyledi.

Tolga, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya, çeşitli konulardaki şikayetlerinin yanısıra Kıbrıs sorunu ve devam eden müzakerelere ilişkin görüşlerinin yer aldığı 2 mektup sunduklarını kaydetti.

Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesinin belli olduğunu ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da bu çerçeveye vurgu yaptığın işaret eden Tolga, “Adil ve kalıcı çözümden yanayız. Beklentimiz, mümkün olduğunca az toprak verip, tazminatla çözüm bulunmasıdır” dedi.

Tolga, çözüm anlaşmasının Birincil Hukuk olmasının önemine de vurgu yapan Tolga, Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibine güvenlerinin tam olduğunu ancak Rumların aşırı talepleri ve haksız söylemlerinin yanıtsız kalmasından rahatsız olduklarını söyledi.

“HÜKÜMETTEN  ŞİKAYETÇİYİZ.. GEREKLİ UYARILARDA BULUNUN”

Sorunlarına da değinen Tolga, hükümetten şikayetçi olduklarını belirterek, Cumhurbaşkanı Akıncı’dan gerekli uyarılarda bulunmasını istedi.

Tolga, sağlıkta ciddi sorunları bulunduğunu, geriye dönükleri hala alamadıklarını ancak sıkıntılarını anlatacak muhatap bulamadıklarını çünkü hükümet edenlerin uzun süredir sivil toplumu devre dışı bıraktığını savundu.

Denetleme Kurulu’nun da çalıştırılmadığını ileri süren Tolga, “Ocak 2016’da, geriye dönüklere ilişkin karar alınmasının üzerinden 5 yıl geçmiş olacak. Hükümet 2 defa söz verdi. İcraat yapılmadı. 2016 bütçesine ödenek konup konmadığını bilmiyoruz. Soracak muhatap da bulamıyoruz” dedi.

1446638784.jpg

COŞKUNER: “GÜNEY’DEKİ VAKIF MALLARININ ENVANTERİ ÇIKARILMALI”

Emekliler Eşgüdüm Komitesi Dönem Sözcüsü Derviş Coşkuner de konuşmasında, belediye başkanlığı döneminde oldukça başarılı buldukları Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı görevini de “hayırlısıyla başarıyla” yapacağına inanç belirtti.

Emeklilerin sorunlarına değinen Coşkuner, mahkeme kararına rağmen geriye dönüklerin ödenmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Coşkuner, Vakıflar İdaresi’nin Güney Kıbrıs’ta bulunan ve değerinin milyarlarca doları bulduğuna inandıkları malın envanterinin tüm uyarılara rağmen çıkarılmadığını belirterek, böyle bir çalışmanın müzakerelerde mülkiyet konusu konuşulurken Türk tarafının çok işine yarayacağını kaydetti.