Duygu Alan

Kuraklık, mevcut su kaynaklarının ihtiyaca cevap vermemesi derken ciddi su sıkıntısı yaşayan üreticiler, Türkiye’den KKTC’ye gelen suyun üreticinin maliyeti de düşünülerek minimum seviyede bir ücretle bir an önce tarımda kullanılmak üzere sisteme verilmesini istedi.

Havadis’e konuşan bazı belediye başkanları ise bu suya talip olup olmadıkları yönünde bir karar vermeleri için önce suyun fiyatının ne kadar olacağının belirlenmesi gerektiğini ve suya talip olmaları durumunda belediyelerin su biriminde çalışan personelin durumunun ne olacağı hakkında detaylı açıklama yapılması gerektiğini söyledi.

Bakanlık belediyelerden cevap bekliyor

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkiye’den gelen su ile ilgili geçtiğimiz hafta bir açıklama yaparak, 15 Mayıs’ta Lefkoşa, Mağusa, Gönyeli ve Lapta’ya bu belediyelerden onay alınması halinde su verilebileceğini, 1 Ağustos’tan itibaren de tüm bölgelere su verilebileceğini belirtmişti.

Çavuşoğlu, açıklamasında ayrıca, geçici protokol ve şartnamelerle suyun fiyatının belirlenmesi sürecinin ise devam ettiğini, suyun fiyatının 1 hafta- 10 gün içinde belli olacağını söylemişti.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, dün de belediyelere birer yazı göndererek suya talip olup olmadıkları konusunda karar vermelerini istedi.

Yeşilada: Kaybedilecek bir günümüz yok

Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, kuraklık sorununa ek olarak mevcut yer altı su kaynaklarının ihtiyacı karşılamadığını belirterek Türkiye’den KKTC’ye getirilen suyun zaman kaybedilmeden sisteme verilmesi gerektiğini kaydetti.

“Kaybedilecek bir günümüz yoktur” diyen Yeşilada, “Patates üreticiliğinde zaman en önemli kavramdır, su ise çok önemlidir. İlgili bakanlık sorumluluklarını süratle yerine getirmeli, sektördeki diğer sorunlarla birlikte tüm üretim sektörlerini bu yıl olumsuz etkileyen su sıkıntısını bir an önce çözüme kavuşturmalıdır” dedi.

Naimoğluları: Su bir an önce çiftliklere verilmelidir

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, gerek kuraklık gerekse mevcut su kaynaklarının tuzlanması nedeni ile hayvan üreticilerinin özellikle bu yıl ciddi ölçüde su sıkıntısı da yaşadığını belirtti.

Türkiye’den KKTC’ye getiren suyun arzının daha fazla vakit kaybedilmeden gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getiren Mustafa Naimoğluları, “Öncelikli olarak hayvanların içebileceği su planlanıp, üreticinin maliyeti de düşünülerek minimum seviyede bir ücretle ve vakit kaybedilmeden çiftliklere verilmelidir. Tarımda kullanılacak suyun da planlaması gecikmeden yapılmalıdır” dedi.

Harmancı: Fiyat ve personel konusu netlik kazanmalı

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, Belediye Meclisi’nin su konusunu görüşüp değerlendirmek üzere bugün toplanacağını belirtti.

Harmancı, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan dün belediyeye gönderilen bir yazıda Türkiye’den gelen bu suya LTB’nin talip olup olmadığının sorulduğunu, bu yönde belediyenin bir karar üretmesinin istendiğini ancak suyun fiyatı ve belediyelerin su birimlerinde işleyen personelin durumunun ne olacağı konusunda belediyeye herhangi bir açıklama yapılmadığını kaydetti.

Mehmet Harmancı, “Geçiş dönemine ilişkin belediye meclisinin karar almasını istiyorlar. Ancak zaten Su İşleri Dairesi, belediyelere su sağlamak zorundadır. İşin saçma tarafı ise bize fiyatı belli olmayan suya talip olup olmadığımızın sorulmasıdır. Su konusunda hiçbir zemin, açıklama, girişim yok. Belediyelerin su biriminde çalışan personelin durumunun ne olacağı konusu ile ilgili de tartışma ortamı bile yok.  Bu iş çok havada bir iş. Dolayısıyla bence öncelikli olarak ilgili bakanlığın belediyelerle görüşmeleri gerekiyor. Belediye meclisi bakanlıktan gelen bu yazıyı bugün değerlendirecek” dedi.

Alioğlu: Fiyat ve tarih belirlenmeli su hemen sisteme verilmeli

Kuraklık sorunu, yer altı kaynaklarının azalması ve mevcut suyun tuzlanması narenciye bahçelerini de tehdit eder boyuta ulaştı.

Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, kuraklık sorunu ve mevcut su kaynaklarının tuzlanması nedeni ile bu yıl ülke genelinde bulunan 35 bin dönüm narenciye bahçesinin 5 ila 10 bin dönümünün kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu 5 bin dönümünün büyük risk altında olduğunu açıkladı.

Ali Alioğlu, Türkiye’den gelen suyun ne kadarının sulu tarıma verileceği, ne kadar zaman verileceği ve fiyatının ne olacağının bir an önce belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

Alioğlu, maliyetlerin düşürülmesi ve komşularla rekabet edebilirlik için de suyun sabit tüm üreticilere eşit ve tonunun 30-40 kuruşa verilmesi gerektiğini söyledi.

Yıkıcı: Suyu istiyoruz ama…

Yeni Erenköy Belediyesi Başkanı Mesut Yıkıcı, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti İle KKTC hükümeti arasında su konusu ile ilgili yapılan anlaşmaya karşı olmadıklarını ancak, belediyenin bu suya talip olup olmadığının sorulmasından önce suyun fiyatının ve belediyelerin su birimlerinde çalışan personelin durumunun ne olacağı konusunda ilgili bakanlıktan gerekli açıklamanın yapılması gerektiğini kaydetti.

Mesut Yıkıcı şunları söyledi: “Evet. Türkiye’den KKTC’ye gelen suyu istiyoruz ancak bu konuda net kararı üretmemiz için önce bu suyun fiyatının ne kadar olacağı ve belediyelerin su biriminde işleyen personelin durumunun netlik kazanması gerekir. Açıkçası bu konuyu meclis gündemine de taşıdık. Bizim suyun gelişi ile ilgili son öngörülen iki hükümet arasında yapılan anlaşma ile ilgili sorunumuz yok. Fakat belediyenin mevcut personelinin durumu ile ilgili bir açıklama bekliyoruz. Bugün Yeni Erenköy Belediyesi’nin su biriminde çalışan 20’ye yakın personeli var. Bu suyun yönetimi bizden gittiğinde personelin durumunun ne olacağı netleşmesi lazım. Yine bu suyun fiyatının da ne olacağı belirlenmelidir ve pahalı su verilmemesi fikrindeyim.”

Orçan: Detaylı bilgiye ihtiyaç var

Tatlısu Belediyesi Başkanı Hayri Orçan, Türkiye’den gelen suya talip olup olmayacakları hakkında belediye meclisinin henüz bir karar vermediğini kaydetti.

Ancak belediye meclisinin bu yönde bir karara varması için suyun fiyatının belirlenmesinin ve belediyenin su biriminde çalışan personelin durumunun ne olacağının belirlenmesinin elzem olduğunu kaydetti.

Orçan, “Şuanda su konusunda belediye olarak kendi kendimize yeter pozisyondayız. Türkiye’den gelen suya talip olup olmadığımıza ise belediye meclisi karar verecek. Ancak, öncesinde fiyat ve personelimizin durumu hakkında net kesin bilgilere ihtiyaç vardır” dedi

Namsoy: Altyapı tamam değil

Lapta Belediyesi Başkanı Fuat Namsoy, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun su ile ilgili geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamasını “talihsiz bir açıklama” olarak yorumladığını söyledi.

Namsoy, şunları söyledi: “Denildiği gibi altyapı tamam, hemen su verilebilir durumu söz konusu değil. Böyle bir açıklama halk nazarında değişik yorumlara neden olabilir, böyle bir açıklama yapılmadan önce bana göre belediye başkanlarının bir toplantıya çağrılması gerekiyordu. Şuanda belediyeye bağlı 15 yerleşim yeri var ve bu su birkaç köye belki verilebilir. Lapta içerisinde bizim 7 mahallemiz, 8 ayrı su depomuz var. Zamanında DSİ ve Su İşleri Dairesi arasında yapılan projelendirmede Lapta’da su ana depoya çıkmamış sadece 7 mahalleden bir mahalleye hitap eden bir depoya bu şebeke götürülmüştür.  Mevcut şebeke ile bölgenin 5’te biri su alamaz durumdadır. Bu projenin 2 km daha uzatılarak şebekenin ana depoya götürülmesi gerekir. Bizden istenen konuyu belediye meclisine götürmemiz ve karar alıp tesislerimizi ve bu suyun işletmesini DSİ’ye devretmemizdir. Ancak biz belediye meclisini topladığımız zaman neyi sunacağız ki böyle bir karar alalım.” Personel konusunda da herhangi bir açıklama yapılmadığını kaydeden Namsoy, “Lapta Belediyesi’nde sadece su bölümünde 19 personel var. Bu personelin durumu ne olacak?” diye sordu. Namsoy, su konusunda bir karar alınmadan önce su satışından elde edilecek ciro dahil tüm detayların ince ince değerlendirilip konuşulması gerektiğini belirtti.

Benli: “Suyu halkımızla buluşturmaya hazırız”

Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Yalçın Benli, Türkiye’den adaya gelen suyun halka ulaştırılması yönünde belediyelerin hazır olduğunu, hükümetin gerekli adımları atmasını beklediklerini söyledi.
Benli, “Hükümet, Türkiye’den gelen suyun, yerel yönetim depolarına teslim fiyatını bir an önce belirlemelidir;  suyun, halkımıza ulaşması için yapılması gereken düzenleme budur” şeklinde konuştu.
Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Yalçın Benli, “Bize suyu versinler, halkımızla hemen buluşturmaya hazırız” dedi.

Benli, “Bizim iddiamız, su yönetiminin belediyelerimiz tarafından yapılabileceği yönünde olmuştur. Bu iddiamız devam etmektedir. Ancak bugünkü aşama, meselenin geçiş süreci ile ilgilidir. Bu geçiş sürecinde suyun dağıtımı yerel yönetimlerin sorumluluğunda olacaktır. Bizler buna hazırız, fiyat belirlensin,  suyu halkımızla buluşturalım.”

“Tahsilat oranı % 96’a yükselmiş, su dağıtım altyapısı % 100’ü yenilenmiş” bir kentin belediye başkanı olarak konuştuğunu belirten Ahmet Yalçın Benli,“Özel şirketlerin bu noktaya ulaşması çok kolay değildir. Gönyeli Belediyesi bu nedenle suyun dağıtımına çok önceden hazırdır” diye konuştu.

“Maliyet için uzlaşı”

Benli, hükümetin, öncelikle Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile suyun kıyıdaki teslim maliyeti konusunda uzlaşması gerektiğine dikkat çekti.

Bu uzlaşının ardından yapılacak maliyet hesaplamaları ile suyun, yerel yönetimlerin depolarına teslim fiyatının da ortaya çıkacağını anımsatan Benli, “Böylece tüm diğer maliyet hesapları ile birlikte, Türkiye’den gelen suyun halkımıza kaç paraya ulaşacağı belirlenecektir. Elbette arzumuz makul bir fiyat oluşmasıdır. İnanıyoruz ki, tüm çevrelerin arzusu bu yöndedir” dedi.

Arter: DSİ’den su alımı ile ilgili belediye meclisi yetki verdi

Mağusa Belediyesi Başkanı İsmail Arter, su konusunun belediye meclisinde değerlendirildiğini ve sadece geçiş döneminde DSİ’den su alımı ile ilgili belediye meclisinin oy birliği ile yetki verdiğini kaydetti.

Arter şunları söyledi: “Mevcut kaynakların azalması ve ana şebekelerdeki arıza ve kayıplardan dolayı Mağusa’da ciddi su sıkıntısı var. Aylardır yerel kuyulardan ve denizden arıttığımız su ile idare etmeye çalışıyoruz. Bölgelere dönüşümlü olarak su veriyoruz. Türkiye’den gelen su alınmazsa daha büyük sıkıntı yaşanacak.  Bu konuyu biz belediye meclisinde tartıştık. Hükümetler arasında yapılan anlaşmada sadece geçiş döneminde DSİ’den su alımı ile ilgili belediye meclisi oy birliği ile yetki verdi. Belediye meclisi ayrıca yine oy birliği ile aldığı karar ile belediye başkanı olarak bana bu konuyu daha ileri düzeyde müzakere etme yetkisi verdi.”