Özge Kizir

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Güzelyurt Milletvekili Hüseyin Erçal, çözüm sürecinin güzel bir dönemeçte olduğunu vurguladı. Haberal Kıbrıslı gazetesine çözüm sürecini değerlendiren Erçal, Güzelyurt konusunda “Güzelyurtlular eğer buraya vatan bilerek yerleşip yatırım yapmışsa tabiki yerlerinde kalmaları şarttır. Aksi takdirde referandumdan ‘evet’i çıkaramayız” açıklamasında bulundu. 

Çözüm sürecine oldukça umutlu baktığını belirten Erçal, “Güzel bir dönemeçteyiz diye düşünüyorum. Oldukça umutlu bakıyorum olaya ama 2004’ü yaşamış bir insan olarak son nokta konmadan ‘tamamdır’ deme lüksümüz yok. Bir takım göstergeler önemli gelişmelerin arifesinde olduğumuzu gösteriyor. Özellikle Rum tarafı ve buradaki yumuşamalar beni umutlandırıyor. Gerek polislerin gerekse din adamlarının bir takım ciddi tavır değişiklikleri var diye düşünüyorum. Zamanla göreceğiz. Mont Pelerin’de, Rum tarafından ciddi bir engel çıkmazsa, çözüm ortaya çıkar ve referanduma gider diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Dönüşümlü başkanlık söz konusudur, bu da bizim için çok önemlidir”

Ortaya çıkacak çözümün referandumdan evet alabilecek çözüm olması gerektiğine dikkat çeken Erçal, “Ortaya çıkacak çözümün referandumdan ‘evet’ alabilecek bir çözüm şekli olması gerekir. Aksi takdirde yine geçen defaki gibi hayal kırıklığına uğrar. Yönetim ve Güç Paylaşımı’nda basından edindiğimiz bilgilere göre bizden de bir bakanın ‘evet’ vermesi şartı var. Dönüşümlü başkanlık söz konusudur, bu da bizim için çok önemlidir. En azından siyasi eşitlik açısından iki toplumun yani Güney ve Kuzey kanadı açısından önemli diye düşünüyorum. Perde gerisinden gelen haberlerde Rumlarında bu konuda olumlu yaklaşacaklarıdır” ifadesini kullandı.

“29+ şeklinde bizim bir yaklaşımımız vardır”

Güzelyurt konusunda değerlendirmede bulunan Erçal, “Bu durumda verme alma durumu olmayacak. Burada Güzelyurtlular eğer buraya vatan bilerek yerleşip yatırım yapmışsa tabiki yerlerinde kalmaları şarttır. Aksi takdirde referandumdan ‘evet’i çıkaramayız. Benim öne sürdüğüm bir iddia var ki, buna tabiki herkesin katılma zorunluluğu yoktur. İstesek de istemesek de çizgi bir yerlerden geçecek. 29+ şeklinde bizim bir yaklaşımımız vardır” dedi.

“Güzelyurtlu da sahip çıkabilecekse neden bu anlaşmaya ‘hayır’ desin?”

Erçal, sözlerine şöyle devam etti: “Bir düz çizgi yaklaşımı söz konusudur. Daha pratik ve daha doğru olacağı ve ileride olan anlaşmazlıklara da daha kolay bir çözüm bulunabileceği gibidir. Eğer böyle bir düz çizgi olacaksa bir insanın yatırım yaptığı yerde Güney’de veya Kuzey’de kalmasının çokta fazla bir anlam ifade etmeyeceği inanıyorum. Çünkü sonuçta o yatırım yine kendisinindir ve yerinde kalacak. Güzelyurt’a böyle bir model gelirse ve Güzelyurtlu da sahip çıkabilecekse neden bu anlaşmaya ‘hayır’ desin?

“Güney veya Kuzey kanadında çözüm sonrası olursa idari çizgiler olacaktır”

Güney veya Kuzey kanadında çözüm sonrası olursa idari çizgiler olacaktır. Avrupa’da veya birçok ülkede olduğu gibi idari çizgiler olacaktır. Avrupa’da bir sürü federal devletler var. Bunların da idari çizgileri vardır. Kaldı ki, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın görüşmeleri sonrasında yapılan açıklamalarda birçok konuda birçok temel özgürlükler verildi. 

“Güney kanadındaki bir Rum mülkünün tazminatını veya parasını alabilecekse neden bir çözüm olmasın?”

Örneğin vatandaş olmadan yerleşme hakkı veya iş bulma hakkı vardır. Bu özgürlükler verildikten sonra Güney veya Kuzey kanadında yerleşmiş bir insan mülküne sahip çıkabilecekse Güney kanadındaki bir Rum mülkünün tazminatını veya parasını alabilecekse neden bir çözüm olmasın?”

“Çözüm olmazsa bile Güzelyurt gelişecek”

Güzelyurt’un çözümden sonrada gelişim göstereceğini vurgulayan Erçal şöyle konuştu: “Umduğumuz gibi gitmezse ve çözüm olmazsa bile yine gelişim göstereceğine inanıyorum. 2004’ten sonra bayağı ve ciddi değişiklik vardır. Temennimiz bir çözüm olması yönündedir. Olmazsa bir sonraki aşamada çok daha farklı noktalarda konuşacağız. Bugün bu söylediklerimi 2004’te kolay kolay söyleyemezdim. Çizgi nereden geçerse geçsin, herkes malına mülküne sahip çıksın lafını söyleyemezdim. Fakat şimdi mesela Güney kanadında kalabilecek olan bir Türk mülkü bir şekilde yine kendisinin olacaktır. Sonuçta o mülk mal sahibine kazandırılacak.

“Temennimiz ve arzumuz bu belirsizlik ortamından çıkmaktır”

Temennimiz ve arzumuz bu belirsizlik ortamından çıkmaktır. Dünyanın ve bölgemizin yangın yerine döndüğü bu dönemde bir çözüme ulaşabilmektir. Barış yolunda ilerleyerek bu ülkeyi bizim yaşadığımız gibi sıkıntılı dönemlerden kurtarmak en büyük temennimizdir.”