Yağmur Düşer - Arzu Aktaş

Terminal Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cenk Coşkun, ortağı Taş Yapı’yı hem kendilerinin hem de KKTC’nin haklarını çalmakla suçladı.

“Beraberce çalınıyoruz” diyen Cenk Coşkun, T&T ana sözleşme ve tüzüğünün ihale şartnamesi ve eklerine aykırı olduğunu söyledi. Coşkun T&T’nin dünyadaki diğer benzer şirketler incelendiğinde onlarda bulunmayan çok farklı yetkilerle donatıldığını anlattı.

Cenk Coşkun bugün Havadis Radyo’da Baykan Gürses Özdağ’ın konuğu oldu ve Ercan Havaalanında yaşanan gelişmelerle ilgili soruları yanıtladı.

Coşkun, T&T’nin yönetimini ele geçiren Taş Yapı’nın istemesi halinde yurt dışından herhangi bir şirket ya da kuruluşa Ercan’ın gelirlerini temlik, rehin ya da ipotek olarak verebilme yetkisi olduğu uyarısında bulundu.

Bu durumun KKTC için büyük bir risk olduğuna vurgu yapan Coşkun, devletin tedbir almasını istedi.

Terminal Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cenk Coşkun, 1954’ten belli Türkiye’de havaalanı yapan, havaalanı yapım konusunda uzman bir şirket olduklarını belirtti. Ercan Havalimanı için “ortada yap-işlet-devret işletme hakkı ihale edilmiş orta ölçekli kolayca yapılabilecek havaalanı var” diye konuşan Cenk Coşkun, ilk başta Ercan Havaalanı ile ilgili değerlendirmeler yaptıklarını ve her şeyin olumlu olduğunu belirtti.

Cenk Coşkun, Taş Yapı ile bir birliktelik yapılarak bu işe girdiklerini ve onlar açısından bakıldığında tek problemin ortağın yanlış seçilmiş olduğunu söyledi.

Terminal Yapı’nın İstanbul’da kurulmuş bir şirket olduğunu dile getiren Coşkun,  bugüne kadar 40’a yakın havaalanı projesi tamamladıklarını belirtti.

Terminal Yapı olarak projede kendi isimleri olduğunu söyleyen Coşkun, ne projenin yönetimine ne de Ercan Havaalanı’nın işletmesine bir katkıları olduğunu söyledi.

15 günlük bir süre verildiği için alel acele bir sözleşme yapmak zorunda kaldıklarına değinen Coşkun, “Gerekli düzenlemeler daha sonra yapılır diye yola çıktı. Finansör ortak Taş Yapı koyduğu parayı geri alana kadarda yönetim ortağı onlar olacaktı ama biz bunu finansal anlamda yönetimi kastettik. Mütevelli direktörlerin onlardan olmasına müsaade ettik ama olayı bu araya taşıyacakları her konuda dediğim dedik olacaklarını tahmin etmedik” dedi.

Coşkun, Ercan Havaalanı’nda ortaklıktan 6-7 ay sonra sorun çıkmaya başladığını belirterek 1 sene sonra da dava açtıklarını ve şu an konunun yargı sürecinde olduğunu söyledi.

“KKTC devletinin gelirleri koruma altında değil”

Devletin yüzde 47.80 oranında ciro paylaşımına gittiğine değinen Coşkun, KKTC hükümetinin buradan büyük beklentisi olduğunu ama T&T’nin içindeki sözleşmeye bakıldığında Kıbrıs’ın bu hakları koruma altında olmadığını söyledi. 

“Proje tasarladığımız noktada değil”

Elde edilen cironun yüzde 47.80’inin KKTC’ye verileceğini ifade eden Coşkun, aşağıya yukarıya yeni terminal bittiğinde devletin yıllık 34 milyon 40 bin arasında bir gelir olacağına vurgu yaptı. Coşkun, “filen uygulanan proje çok doğru bir projedir ama gelinen aşama bu noktada değildir. Gelirlerin makyajlanması var, projelerin bizim dışımızda yapılması var, ben projeleri görmedim nasıl yapıldığını bilmiyorum bizim itirazımızda bundandır” dedi.

“Bizim görüşümüz sorulmuyor”

Coşkun, ihalede uzman bir şirket ve finansör yapı arandığını ama şirket kurulduğunda profesyonel görüşünün alınmadığı için itiraz ettiklerini belirtti.

Terminal Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cenk Coşkun,  dönemin Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’a ihtarname gönderdiklerini ama cevap alamadıklarını söyledi. Coşkun, kendi gönderdikleri ihbarname dikkate alınmazken, T&T’nin gönderdiği dilekçenin hemen dönemin Bakanı Taçoy tarafından Bakanlar Kurulu’na sunulduğunu anlattı.

“Bizi devre dışı bırakmaya çalıştılar”

Coşkun T&T’nin gönderdiği dilekçenin içeriğinin ise “İnşaatları Taş Yapı’nın yapması için sizden özel izin istiyoruz” şeklinde olduğunu ifade etti ve bu şekilde kendilerinin devre dışı bırakılmaya çalışıldığını vurguladı.

T&T’nin gönderdiği dilekçinin Bakanlar Kurulu’nda Başsavcılığa gönderildiğini belirten Coşkun, “Başsavcılık’tan çıkan karar, böyle bir izin verilmesi bu işteki uzman diğer ortağın sorumluluklarından edeceğini ve dava yoluna gideceği dolayısı ile sözleşmenin fesih edilebileceği şeklinde.  Savcılık görüşü doğru, hukuk bu açıdan bakar. Biz de hukuk gözünden bakıyoruz. Ama bunu uygulama dökemedik” dedi.

“Prestij kaybı yaşayacağız”

Coşkun, projede her şeye kefil olduklarını söyleyerek projeden paradan çok prestij kaybı yaşayacaklarını belirti.

“Burada yarın Taş Yapı hisselerini satıp gidebilir ama ben satamıyorum” diye konuşan Coşkun, Terminal Yapı olarak işin yüzde 20 hissedarı olmamıza rağmen yüz 100’üne kefaletimiz var. Bizim bütün derdimiz bugün için. Yarın KKTC cirodan alması gereken payı alamadığı zaman kime dönecek T&T şirketine dönecek. T&T’den Taş Yapı hislerini alıp çıkmış olursa içerde kurban ben kalmış olacağım” ifadelerini kullandı.

“Sesimiz çıkarıyoruz dinleyen yok”

Coşkun sözlerine şöyle devam etti: “KKTC yarın ‘zararımı öde diyecek’ biz de diyoruz ki 4 sene boyunca sesimizi çıkardık dinlemediniz. E şimdi mi bizi muhatap alacaksınız. Bu iş olur diye demiyorum” dedi.

“T&T tüzüğünü inceleyin, cironun yüzde 100’ü üzerindeki tüm yetkiler T&T’de. Oysaki yüzde 47.80 devlete ödeyeceğiniz için sizde sadece yüzde 52.20’nin tasarruf yetkisi olması lazım” diyen Coşkun, “Şuanda T&T’deki tüzükle hem KKTC devletinin parasını hem de T&T’nin kendi paralarını kullanma yetkileri var. T&T’nin bütün gelirleri bizim bilgimiz dışında Taş Yapı’ya temlik edilmiş durumda.  KKTC’nin gelir beklentisi tehlikedir. Şirketin ortağıyız ama tamamen dışındayız” diye konuştu.

“Projenin 14 ayı kaldı”

Coşkun, 48 ayda tamamlanması gereken projenin 14 ayı kaldığını bu süre içinde tamamlanmasının mümkün olmadığını yapılan her şeyin göstermelik yapıldığını belirtti.

Taş Yapı Direktörü Emrullah Turanlı’nın projenin 20 ayda tamamlanabileceğini söylediğini belirten Coşkun, “Bu iş 20 ayda bitmez. Sözleşmenin gerekleri yerine getirilmesi durumunda tasfiye (sözleşmenin feshi) gündeme gelebilir. Baktığınızda 34 ay geçti. Ortada terminal yok zarar ettiğini ve zararının tazminini isteyen bir T&T var 100 milyon Euro almış bakanlık var. Bütün bunları seyreden biz varız” dedi.

“Türkiye’de de dava açacağız”

Türkiye’de de önümüzdeki hafta Taş Yapı’ya dava açmaya hazırlandığını söyleyen Coşkun, “Yurt dışında bu işi yapan şirketler o iş dışında başka ticari faaliyette bulunamaz. Bizim tüzükte ise böyle bir şey yoktur. Bu kadar kayıtsız kalınırsa hem ilgili şirketler hem de KKTC çok ciddi zararlarla karşı karşıya kalacak” dedi.
Coşkun, havaalanı bittiğinde uluslararası kuruluşlar sınıflandırma için geleceklerini ve burada çok ciddi sıkıntılar yaşanacağını ifade ederek KKTC’de denetleme yapacak mekanizma olmadığını belirtti.

“Birileri kazı yapıyor temel atıyor ama ortada proje yok bunların hepsi çok büyük amatörlük” diyen Coşkun, “Biz bu fotoğraf içerisinde olmak istemiyoruz. Baştan verdiğimiz taahhüt nedeniyle biz gidiyoruz deme şansımız bulunmuyor” ifadelerini kullandı.