Çiğdem AYDIN 

Kıbrıs sorununa ‘İki bölgeli, iki toplumlu’ bir çözüm bulunması durumunda, kurucu devletlerde uluslararası uçuşlara açık birer havaalanı olacağı ve tarafların birbirinden bağımsız olarak turizm faaliyetleri yapabilmesi için 2 Turizm Bakanlığı’nın kurulacağı iddia edildi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından bilgilendirilen turizmciler, Rum tarafının bu konuda yan çizmemesi halinde olumlu gelişmelerin yaşanabileceğini söyledi.

Diyalog’a konuşan ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantı hakkında bilgi veren Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KTOB) Başkanı Hüseyin Aktığ, olası gelişmelerin dikkate alınması ve turizm yatırımlarının önemsenmesi gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Orhan Tolun ise, Türk turistlere vize zorunluluğu getirilecek olması nedeniyle ziyaretçi sayısının azalacağına dikkat çekti.

Toplantıda neler konuşuldu?

Diyalog, Cumhurbaşkanlığında gerçekleştirilen toplantı konusunda KITOB Başkanı Hüseyin Aktığ, Diyalog’a şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanlığında iki kez bilgilendirme toplantısı yaptık. İkinci toplantı müzakere heyeti ile teknik konular hakkında bilgilendirildiğimiz toplantı idi. Bizlere, olası bir çözümden sonra her iki tarafta da Güney ve Kuzey tarafında iki farklı Turizm Bakanlığı olacağı ve her iki tarafın da kendi Turizm politikaları olacağıdır. İki tarafta da uluslararsı havalimanı olması veya bizim taraftaki havaalanının uluslarası olması konusunda bizlere bilgi aktarıldığı doğrudur.

Uluslarası havalimanı her iki bölgede de olmalıdır çünkü turizm için en önemli koşul zaten ulaşımdır. Dış pazara açılma şansımız turisti ne ile getireceksiniz en kısa sürede ve direk gelmesi önemli bir avantaj. Ve bu olması gerekendir zaten. Her iki tarafından mevcut turizm kapasitesi vardır fakat Rumlar Güneyde 1974 yılından sonra kendilerini ona göre geliştirdiler yani gelişen dünya ve arz talep dengesine göre yatak kapasitelerini turizmin şeklini değiştiler yaptılar onların 80 bin yatak kapasitesi varken bugün bizim 20 bin yatak kapasitemiz vardır bu kapasiteyi olası bir çözümden sonra daha avantajlı bir şekilde yükseltmemiz ve dengelememiz gerekmektedir. Onlarda farklı tiplerde ve ölçeklerde oteller bulunuyor. Şimdi dünyada faklı turizm şekilleri vardır ve değişen dünyaya göre yapılanmak şarttır. 

Olası bir çözüm peryodunda hızlı bir yatırım ağı da ortaya çıkacaktır. Her ne kadar da çevre sorunları olan bir ülke olsak da bakir olan bölgelerimiz vardır. Ortak bir destinasyonla çıkarımıza olur diye düşünüyorum. Tabi olası bir çözümde bize en yakın kara parçası olan Türkiye pazarı da çok ciddi önem arz etmektedir. Uluslaraarası ayrı havalimanımız olması ve Türkiye ile ayrı özel bir ilişkimizin olması kendi tarafımızda kendi belirlediğimiz turizm politikalarıyla hareket etmemiz bizim için önemlidir.” 

Soru: Adada çalışan Türk işçilerine çözümden sonra bir süre Şengen vize şartı koşulmayacağı doğru mu?

Yanıt: Bu detayda bilgi aktarılmadı fakat Türkiye’den buraya gelen hizmet veren çalışanlar ve öğrenciler için oturma izni ve çalışma izni konusunda diğer üçüncü ülkelerden gelenlerden farklı olarak bir uygulama olacak. Türkiye’den gelenlere anladığım kadarıyla ayrı bir statü olacak ayrıcalıklı politikalar uygulanacak diye biliyorum. Ama adı şengen vize koşulu olmayacak demek doğru sayılmaz. 

Soru: Genel olarak görüşmedeki anlatılanlar sizi tatmin etti mi?

Yanıt: Beni iki görüşmede de anlatılanlar tatmin etti. Son görüşmemiz Cumhurbaşkanının kendisiyle birebir değildi fakat önceki görüşmemiz de en son yaptığımız müzakere heyetiyle görüşmemiz de tatmin ediciydi diyebiliriz.” 

Tolun:Vize gerekecek 

Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB)Başkanı Orhan Tolun ise, Cumhurbaşkanlığı’nda sektör   temsilcileriyle yapılan bilgilendirme toplantısına katıldığını ve kendisini Türk turistlerle ilgili vize konusunun düşündürdüğünü söyledi.

Tolun bir çözüm sonrasında Türkiyeli turistlerin adaya vize alarak gelmek zorunda kalacaklarını ifade ederek bunun turizmi olumsuz etkileyeceğini kaydetti.

Diyalog’a konuşan Tolun , Şengen Vizesi konusuna değinerek şöyle dedi:

“Ama biz vize verebilecek miyiz, veremeyecek miyiz? Bu ayrı bir tartışma. Bu konu federe devletlerin mi yoksa merkezi devletin mi konusu olacak. Mesela Rum tarafına bakalım. Onlar AB’ye girdiği zaman en çok turist Rusya’dan gelirdi, Ruslara vize koymak zorunda kaldılar. Demek ki bir çözüm durumunda biz de Türkiye’ye vize uygulamak zorunda kalacağız. Bu bizi olumsuz etkileyecek. Artık kimlikle geliş duracak ve pasaport ihtiyacı doğacak. Demek ki Türkiye’den gelecek turistin sayısında yüzde 40-50 düşüş olacak.”

Kıbrıs müzakerelerinden bir sonuç alınmasını arzu ettiğini ifade eden Tolun, “Rum liderliği aklı selim davranmalı ve toplumların önüne bir barış planı konulmalıdır. Çünkü maalesef biz kendi başımıza bir şeyi beceremiyoruz, bundan dolayı da dünyadaki kalıba giremiyoruz. Oysa bu kalıba girebilsek Kıbrıs Türk insanı, turizmcisi çok daha başarılı olacaktır. Tüm arzumuz bir barışın ve çözümün olmadır” dedi.