Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM'in düzenlediği programda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'ya çok sert tepki göstererek, "Ey Almanya sizin demokrasiyle uzaktan yakından alakanız yok. Sizin uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil. Bunları uluslararası toplantıda dile getireceğiz. Dünyaya rezil rüsva edeceğiz" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 

Dün de ifade ettiğim gibi kadını insan olarak görüp kabul ettiğimizde pekçok sorunun kendiliğinden çözüm yoluna girdiğine şahit olacağız. Dünyada kadın hakları konusunda en iddialı sözleri söyleyen ülkelere bakınız. Hemen hepsinin karanlık ve utanç verici bir geçmişe sahip olduğunu görürsünüz.  Dün kadını insan yerine koymayanlar bugün de farklı bir yere koymaya çalışıyorlar. Bu konuda KADEM'in yaklaşımının en doğru en sağlık yöntem olduğuna inanıyorum. Bizim kadınlarımızın haklarını hukuklarını korumak için dışarıdan kopya çekmeye ihtiyacımız yok.

"KADIN ERKEKLE EŞİTTİR DEMİYORUM, ÇOK DAHA ÖTESİDİR"

Medeniyetimizde ve kültürümüzde kadın haklarını geliştirme konusunda her türlü örnek mevcuttur. Birileri kadına yönelik şiddeti örnekleri öne çıkarıyorlar. Kadına şiddet elbette ki bir insanlık suçudur. Kimse aksini söyleyemez. Kadın meselesinde bizim tarihimizde olumlu anlamda çok daha fazla kural var. Ama bunu asla konuşmazlar. Dertleri kadınların sıkıntılarını çözmek değil bu konu üzerinden milletimizin tarihine ve kültürüne saldırmaktır. İnsan doğrudan ve yanlıştan birini kendi iradesiyle seçme iradesiyle yaratılmıştır. Bizim inancımıza göre insan yaradılmışların en şereflisidir. Anadolu irfanında kadın çok müstesna bir yere sahiptyir. Erkekle eşittir demiyorum, çok daha ötesidir.  Vatanı bile baba vatan değil ana vatan olarak ifade eden bir gelenekten başka türlü bir davranış beklenilebilir mi?   Cennet annelerin ayağının altındadır. Bundan daha büyük müjde olabilir mi? Bundan daha güze bir zenginlik olamaz.

"3-5 PSİKOPATIN YANLIŞI..."

3-5 psikopatın yanlışı ne bizi ne inancımızı ne de geleneğimzii temsil eder. Yanlışlara yönelenlere hak ettiği vezayı vermek devletin, bası kurmak milletin işidir. Bugün dünyada yaşanan krizlere baktığımızda sorunları çıkartanlar erkek iken bunların bedelini ödeyenlerin ağırlıklı olarak kadınlar ve çocuklar olduğunu görüyoruz. Siyasetçilere düşen görev gereken çözüm yollarını araştırmak ve uygulanması için gereken iradenin oluşmasını sağlamaktır. Çözüm üretmeyen siyaset, yapana da millete de yüktür.

"BU CUMHURBAŞKANI ONLAR GİBİ SEÇİLMEDİ Kİ, ONLAR GİBİ DAVRANSIN"

Biz, İBB Başkanlığımızdan beri bu anlayışla hareket ettik. Ülkemizi milletimizi daha ileriye taşımak için çözüm ürettik, icraat yaptık. Tüm bu çalışmaları, aksaklıklara rağmen yürüttük. Sistemde sızıntı varsa ne yaparsanız yapın belirli bir düzeyin üzerine çıkamıyorsunuz.  2014 yılında cumhurbaşkanlığı görevine geldim. Milletimize verdiğimiz sözleri tutmak için çalışmaya başladık. Ortalığı ayağa kaldırdılar. Neymiş bu cumhurbaşkanı eskileri gibi davranmıyormuş. Bu cumhurbaşkanı onlar gibi seçilmedi ki onlar gibi davransın. Onlar Meclis'in dengeleri içinden çıkıp geliyorlardı biz milletimizin bağrından çıkıp geldik aramızdaki fark buydu. Buradan aldığımız güçle de görev yapıyoruz. 16 Nisan'da anayasa değişikliği bu sıkıntıları inşaallah kökünden kaldıracaktır. 

"KANDİL'LE BİRLİKTE HAREKET EDEN VAR MI, VAR!"

Bunlar yıllarca ne dediler? Yıllarca açık oy gizli tasnif ile ülkeyi yönetenler, gizli oy açık tasnif ile millet iradesine sahip çıkamayınca bir daha bellerini doğrultamadılar. Türkiye'de bir kesimde sandık, millet korkusu mevcuttur. Menderes ve iki arkadaşını bunlar ipe götürmedi mi? Aynı zihniyet. Şimdi Kandil'den haber var, 'Oyumuz hayır' diyor. Onlarla hareket edenler var mı? Bunlar 13-14-15-16-17-18 yaşındaki gençleri Kandil'e götürüyorlar mı? Bunlara nasıl EYP yapılır öğretiyorlar, silahları veriyorlar sonra da bu terörü estiriyorlar. Bu terörist başları '16 Nisan'da oyumuz hayır' diyor. Eğer, 16 Nisan'da hayır oyu vermek suretiyle Kandille o değirmene su taşıyacaksak ülkemizin halini düşünün. Evet dersek biz 18 yaşındaki gençlerimizi parlamentoya taşımak suretiyle ülke yönetiminde söz sahibi yapacağız. 

"EKONOMİ FELAKET DİYORLAR, NE FELAKETİ?"

Ekonomi felaket diyorlar, ne felaketi? Türkiye'nin ekonomisi felaket olsa 18 Mart Çanakkale Köprüsü ihale edildi. Rakam 10 milyar doların üzerinde ve biz buna para vermiyoruz. 2 Türk ve 2 Kore firması yap-işlet-devret ile almış vaziyetteler. 18 Mart'ta temeli atılacak. Artık Edirne'den gelenler İstanbul'u dolaşıp gitmeyecekler. Yol medeniyettir dedik boşuna konuşmadık 15 sene önce. Böyle çıktık bu yola biz. İstanbul susuzdu, su medeniyettir dedik suya kavuşturduk. 

"15 TEMMUZ'DA ŞEHİT OLANLAR 'EVET'ÇİYDİ"

Barışın simgesi 'evet'tir, Barış 'hayır'dan geçmez. Bu toprağın uğrunda şehit olanlar 15 Temmuz'da gördük. Onlar 'evet'çiydi. 15 Temmuz'da 'evet' diyerek yürüdüler, onlar hayır diyenlerin karşısına dikildiler. 15 Temmuz gecesi ölenler evetçiydi, evetçi. F-16'larla bomba yağdıranlar bugünün hayırcıları.  Bunu eleştirenler olacak ama söylemek zorundayım. Bu böyle. 249 şehit,  2193 gazi verdik. Sorunumuz rejim sorunu değil, sistem sorunudur. Bu sistem değişikliği milletin 16 Nisan'da yönetime el koymasıdır. 

ALMANYA'YA ÇOK SERT ELEŞTİRİ

Almanya'da arkadaşlarımızı konuşturmuyorlar. Varsın konuşturmasınlar. Ey Almanya sizin demokrasiyle uzaktan yakından alakanız yok. Sizin uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil. Bize demokrasi dersi vereceksiniz, gelince orada Türk Bakanı konuşturmayacaksınız. Hollanda da aynı şeyi yaptı, belki diğerleri de gelecek. Fikre, düşünceye saygı bileceksiniz. Bunları uluslararası toplu olarak dile getireceğiz. Dünyaya rezil rüsva edeceğiz. Biz o Nazi dünyasını görmek istemiyoruz.