Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde, yaklaşık bir yıllık aranın adından tekrar Adanalılarla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Adana'nın ilçelerinden, mahallelerinden gelenleri selamlayan Erdoğan, "Nasılsınız gadasını aldıklarım?" diye sordu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ey Kılıçdaroğlu, işte bu kavga olmasın diye Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştiriyoruz, anladın mı? Yalanın ölçüsü ve freni olmadığı için hızlarını alamayıp işi Meclisi, muhtarlıkları, lokantaları kapatacağımızı söylemeye kadar vardırıyorlar. 'Muhtarlıkları da kapatacakmış.' Bir defa Cumhurbaşkanı nasıl seçilerek geliyorsa muhtar da seçilerek geliyor. Dolayısıyla kararnameyle muhtarı kapatamazsın. Çünkü yasa, kararnamenin üstündedir, anayasa hepsinin üstündedir. Peki kararname nerede devreye girer? Bir boşluk var, Cumhurbaşkanlığı bununla ilgili bir kararname hazırlar. Eğer bu kararnameyi Meclis beğenmediyse, kabul etmediyse bu kararnameyi de iade edebilir. Her şey ortada. Güç kimde? Parlamentoda. Ama bunu anlatmaktan çekiniyor.

ADANA KEBABINDAN MAHRUM BIRAKACAK ADAMIN ALNINI KARIŞLARLAR"

Neymiş? 'Lokantaları kapatacakmış.' Ya çok ayıp. Bu ülkede lokantaları kapatıp milletimizi Adana kebabından mahrum bırakacak adamın alnını karışlarlar alnını. Böyle saçmalık olur mu? Hani 'Ağzı olan konuşuyor' derler ya. Bunlarınki de tam o hesap. Sadece ağızları olduğu için konuşuyorlar. Ama ne söylediklerinin farkında değiller. Biri çıkıyor, 'evet' diyenleri İzmir'e dökmekten bahsediyor. İzmir'den denize dökecekmiş. Öteki çıkıyor, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' diyor. İşte bu kadar kontrolü yitirmiş durumdalar. Zerre kadar sende onur varsa, zerre kadar haysiyet varsa çık, dosyalarını, belgelerini ver yargıya, yargı gereğini yapsın."

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Adana terörle mücadelede sadece son iki yılda 72 şehit vermiş bir şehrimizdir. Rabbim müjdeyi veriyor. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz. Böyle inandıkları için zaten 15 Temmuz'da bizim gençlerimiz hanım kardeşlerimiz bizim yaşlılarımız 

F-16'lardan kaçtı mı hayır üzerine üzerine gitti, tankların üzerine üzerine gitti. Bakıyorsunuz bir hanım kardeşimiz hiç yılmadan tankın üzerine gitti. Onlar zannediyorlar ki hanım olduğu için korkar, korkmaz! Onlarda Nene Hatun yüreği var. Onlar bunları çıldırttı zaten, bu FETO alçaklarını onlar çıldırttı.

"16 NİSAN İLE İDAM DA GÜNDEME GELECEK"

16 Nisan aynı zamanda idam ile ilgili yasal düzenlemenin gündeme geleceği bir gündür. Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor? Ben de diyor idamdan yanayım diyor. Sayın Bahçeli zaten açıkladı, Sayın Yıldırım da zaten idamdan yana. Meclis'ten geçtiği anda bilesiniz ki Cumhurbaşkanınız olarak ben bunu onaylarım. Çünkü şehitlerimizin katillerini affetme yetkim yoktur.

"EY KILIÇDAROĞLU YALAN SÖYLEME"

Şimdi önümüze iki sandık gelecek. Biri Cumhurbaşkanı diğerinden de milletvekilleri. Senatör yok bizde tek kamaralı bir sistem. Cumhurbaşkanı hükümeti çalıştıracak milletvekilleri meclisi çalıştıracak. Ne diyor Meclis diye bir şey kalmayacak diyor ve geldiği gibi de Meclis'i feshedecek diyor. Yalan söyleme, Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetme yetkisi yok. Benim şu anda ihaneti vataniye dışında hiç bir suçtan Yüce Divan'a gönderemezler. Ama yeni düzenleme ile beni belli oranla Yüce Divan'a gönderebilecekler. Meclis güçleniyor işte.

"YALANCILARIN MUMUNU 16 NİSAN'DA HEP BİRLİKTE SÖNDÜRELİM"

Sayın Cumhurbaşkanı bana haber verseydi Marmaris'ten çıkarken ben de oraya gelirdim diyor. Yahu insaf insaf. Yenikapı buluşmasına Cumartesi miting var, Cuma günü geleceğini söyledi. Onun için diyorum ki şimdi yalancının mumu yanıyor. Nereye kadar, 16 Nisan'a kadar bu mum yansın 16 Nisan'da bu mumu milletçe söndürelim. Her fırsatta millete hakaret eden bu zihniyet 16 Nisan'da bir kez daha hüsrana uğrayacaktır.

"EY KILIÇDAROĞLU ÇIK BU DA YALAN DE"

Türkiye artık kabına sığmıyor. Bunu artık görmek lazım. SSK'nın Genel Müdürlük dönemini bilmeyen gençlik var Allah rahmet eylesin Savaş Ay'ın bu programını o yüzden izletiyorum. Ahmet Kaya da orada. Şimdi her doğan sigortalı doğuyor. O zaman SSK'dan ölünü bile alamazdın, ölü rehin kalıyordu. Haydi Kılıçdaroğlu çık bu da yalan de! Biz bunları yaşadık. Ben sigortalıydım bu ülkede biz bunları yaşadık. Bunların işi hep yalan ömürlerinde taş üstüne taş koymamışlar. Türkiye büyümüş küçülmüş bunların umurunda değil.

Biz damdan düştük acıları iyi biliriz. İnşallah çok daha hızla süratle muassır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağız. Türkiye ile derdi olan herkes aynı şeyi söylemiştir. Bu yönetim sistemi değişmelidir demiş. Cumhurbaşkanı'nın doğrudan halk tarafından seçilmesi bu kardeşiniz zamanında oldu. Sizler bu kardeşinizi seçtiniz ve şu anda da Cumhurbaşkanı olarak huzurunuzdayım. Fakat hani derler ya şeytan kovalamaktan salavat getirmeye fırsat kalmıyor. İşte öyle bir durumdayım.

"16 NİSAN'DA SANDIKLARI PATLATALIM"

Meclis'ten gensoru geçti şimdi parlamento görevini yaptı görev şimdi millette. Şimdi diyorum ki AK Parti'ye, MHP'ye, BBP'ye, CHP'ye, Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerim gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım kardeş olalım ve hep birlikte Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartacak yeni sistemi sandıkları patlatarak çıkartalım.

"SENİ UYARIYORUM, LAFIMI SAPTIRMA"

18 Maddelik değişiklik için 180 maddelik yalan söyleyenler varya onlar için sistem değişmiş değişmemiş umurlarında değil. Kandil ne diyor hayır diyor, imralı hayır diyor, Pensilvanya hayır diyor. söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Bir de güzel bir hadis var 'Kişi sevdikleriyle beraberdir'. Kandili mi seviyorsun onunlasın, FETO'yu mu seviyorsun onunlasın ne diyor şimdi bu, diyor ki; hayır diyenlere terörist dedi. Kılıçdaroğlu ben hayır diyenlere terörist demiyorum lafımı saptırma uyarıyorum bir dostun en önemli görevi uyarıdır. Çünkü icranın başında biziz çektiğimiz çileler var. Biz birinci köprüyü yapanlara hayır dediler, ikinci köprüye hayır dediler, Yavuz Sultan Selim köprüsünü yaptık aynı zihniyet hayır dediler, Boğazın altından Marmaray'ı yaptık ona da hayır dediler, Osmangazi Köprüsü'nü yaptık ona da hayır dediler. Biz onlara rağmen bunları yaptık.