Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Saray'da düzenlenen 21. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"780 bin kilometrekare vatan toprağı bizim son sınırımızdır. Bu topraklardan tek bir santimi dahi feda etme, gözden çıkarma hakkına sahip değiliz. Eğer milli birliğimize, toprak bütünlüğümüze halel gelmesine meydan verecek bir gaflete düşersek şehitlerimiz bizden davacı olur. 

Türkiye'nin birliği ve beraberliği konusunda olumsuz duruş sergileyenlerin geçmişi ve zihin dünyasında arıza var. Bu nedenle kim Türkiye'nin karşısında olursa onun yanında oluyor.

'ÇUKUR AÇANI AÇTIĞI ÇUKURA GÖMECEĞİZ'

Türkiye'nin DAİŞ terör örgütüne destek verdiği iddiası bu ülkeye düşmanlık değil de nedir? Ankara'da meydana gelen canlı bomba saldırısı meselenin vahametini ortaya koymuştur. 

Türkiye güçlü bir ülkedir. Çukur açanı açtığı çukura gömerek, imza atanı attığı imzanın utancına gark ederek, kem söz söyleyeni sözünün ağırlığı altında ezerek Allah'ın izni ve inayetiyle hepsinin de üstesinden geleceğiz.

Hangi ülke bu kadar saldırıya karşı soğuk kanlı ve itidalli davranabilir? ABD'nin aldığı önlemleri gayet iyi hatırlıyoruz. Rusya'nın benzer saldırılara verdiği tepkiler de hafızalarda.

Türkiye'nin mücadelesi bir etnik ya da inanç grubuna karşı değil, sadece terör örgütlerine karşıdır.

Kürtler ülkemde benim vatandaşımdır, kardeşimdir. Bizim Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz teröristlerledir. Kaldı ki terörist Kürt vatandaşlarımın içinden de çıkar diğer etnik unsurların içinden de çıkar. Biz bunu gayet iyi biliyoruz. Kaldı ki teröristler Kürtlerin arasından da çıkar, başkalarının arasından da çıkar. Terör örgütü en vahşi saldırılarını Kürt kardeşlerimize yapmıştır.

'ZALİM ESED'E SÖYLEDİM, 40 DEREDEN SU GETİRDİ'

Suriye rejimi ülkedeki Kürtlere nüfus cüzdanı bile vermiyordu. O zalim Esed'e bunu söyledim, 40 dereden su getirdi. Ama şimdi araları iyi, dayanışma içindeler. DAİŞ Kobani'ye saldırdığında 200 bin Kürt kardeşimizi bu topraklara biz aldık. Almayabilirdik. Bunların büyük bir bölümü kamplarda ve şehirlerimizde hayatını sürdürüyor. Tüm Kürtleri kendi kardeşimiz olarak görüyor, bağrımıza basıyoruz. 

Türkiye, sadece temmuz ayından bu yana 300'ün üzerinde güvenlik görevlimizin şehadeti ile sonuçlanan dünyada yakın tarihte eşi benzeri görülmemiş bir terör saldırısıyla karşı karşıya. Şanlıurfa'da, Diyarbakır'da, Ankara'da, İstanbul'da, şehirlerimizi hedef alan canlı bomba saldırılarında 200'ü aşkın vatandaşımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun inşallah.

'BÖYLE MİLLETVEKİLLİĞİ OLMAZ'

Birileri ne yapıyor? Gidiyor Ankara'daki alçak eylemle 28 kişinin kanına giren teröristin sözüm ona taziyesinde boy gösteriyor. Bir başkası Meclis'te bu alçaklığa sahip çıkıp, devleti suçlamayı sürdürüyor. Böyle milletvekilliği, böyle siyasetçilik, böyle siyaset olmaz.

Bunlar geçmişte demokratik bir süreç imkanı verilmiyor diyorlardı. Girdiniz, parlamentoya girdiğinizden bu yana rahat durdunuz mu? 80 milletvekili aldığınızda bile terör çığırtkanlığı yapıyordunuz, milleti sokağa çağırıyordunuz.

Bölücü terör örgütünün sözcülüğünü yapmak dışında ne bu milletin ne de bizlerin tahammül etmek gibi bir gayreti olamaz. Arabasıyla terör örgütüne silah taşıyan, örgütün sığınaklarında teröristlere canlı kalkanlık yapan, evini teröristlere tahsis eden, terör örgütünün her eyleminde ön safta yer alan milletvekili, milletvekili değil teröristin ta kendisidir.

'DOKUNULMAZLIK TEZKERELERİ RAFLARDA ÇÜRÜMEMELİ'

Meclis'e gönderilen tezkereler karşılığını bulmalı, artık milletimizin buna tahammülü kalmadı.

Parti kapatmaya karşıyım. Ceza kuruma değil, kişiye verilmeli. Milletvekili terörist gibi davranmaya engel olamaz. Bu konuda siyasi partilerimizden çok daha fazla hassasiyet bekliyorum. Bu fezlekeler parlamentonun raflarında çürümemeli. Gereği yapılmalı. Bu parlamento içerisinde parlamento bunlara nasıl tavır koyacak millet de bunu görecek.

'NUSRA'YA NEDEN KÖTÜ DİYORSUNUZ?'

PYD'ye DAİŞ ile savaştığı için destek verildiği söyleniyor. El Nusra DAİŞ'e karşı savaşıyor ama ona da kötü diyorlar. Ona neden kötü diyorsunuz?" Çünkü olay farklı Nusra'nın konumu farklı olduğu için kötü terörist oluyor. 

PYD, YPG tıpkı PKK gibi DAİŞ gibi terör örgütüdür. Bizim terör örgütü dediğimiz örgüte terör örgütü değildir demek müttefiklik ruhuna yakışmaz. Bu iş Türkiye için beka meselesidir. Müttefiklerimize bu meseleyi nasıl daha açık anlatabiliriz bilmiyorum.

'PYD VE YPG ATEŞKES DIŞI KALMALI'

DAİŞ nasıl ateşkes kapsamı dışındaysa PYD ve YPG de ateşkes kapsamı dışında yer almalıdır. PYD ve YPG'nin PKK'nın uzantısı olduğu herkes tarafından kabul edilmeli. Bu örgütün PKK'nın uzantısı olduğunu kabul etmesi için bombalarını Ankara değil de başka yerde mi patlatmalı. PKK'yı terör örgütü ilan ettiniz tamam PYD ile YPG'yi neden ilan etmiyorsunuz. PKK ile yapamadığınızı YPG ile mi yapmak istiyorsunuz?

Artık bu komediye, bu gülünç oyuna bir son verilmelidir. 'Ben PKK ile birlikte hareket ediyorum' diyen bir örgüte, 'hayır senin PKK ile bir ilgin yok' demek bizim ve tüm dünyanın aklıyla alay etmektir. Bizimle de kimsenin alay etmeye hakkı yoktur.

'RUSYA'NIN DÜŞMANI DEĞİLİZ'

Rus uçağını düşürmeseydiniz bunlar olmadı diyorlar. Neden Rusya'ya sınırı ihlal etmeseydiniz bunlar olmazdı diye sorulmuyor? Biz ne Rusya'nın ne de Rus halkının düşmanı değiliz. Rusya'ya herkes yaptırım uygularken bir bu yaptırımı uygulamadık. Ama ne yazık ki Rusya bunu anlamadı. Rusya iki tane pilot için Türkiye gibi bir dostunu kaybetti.