Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de İslam ülkelerinden sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini ağırladı. 15 Temmuz girişimi sonrası kamudaki görevden almaları eleştiren Batılı ülkelere tepki gösteren Cumhurbaşkanı, "Endişelerimiz var diyorlar. Biz de onlara ancak şunu söylüyoruz: Siz işinize bakın" dedi.

PKK saldırıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır, Van ve Bitlis’teki saldırılara değinerek sözlerine başladı:

“Türkiye, adları farklı da olsa birbirlerine yakın saiklerle hareket eden terör örgütleriyle mücadele halindedir. Son olarak bomba yüklü araçlarla yapılan saldırılarda Diyarbakır’da 4’ü polis 7 şehidimiz, 45 yaralımız var. Van’da da 1’i polis, 3 şehidimiz ve 70 yaralımız var. Elazığ’da ise 5 şehidimiz ve 217 yaralımız var.

Son olarak da birkaç saat önce Bitlis’te mayın patlaması sonucu 5 askerimiz ve 1 korucumuz şehit oldu, 5 askerimiz de yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”

Başbakan Yıldırım ve Genelkurmay Başkanı Akar’ın, beraberlerinde bakanlarla Elazığ’a gittiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ’daki saldırının önemine şu sözlerle değindi:

"Elazığ gibi, uzun zamandır çevresinde terör eylemleri yaşanmasına rağmen 'huzurun ve kardeşliğin şehri' vasfını korumuş bir yere saldırılmasını ayrıca önemli görüyorum. Tek başına bu son saldırı dahi amacın sadece ve sadece kan dökmek, acı yaşatmak, ülkenin ve milletin huzuruna kast etmek olduğunu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Esasen son günlerdeki hadiseleri milletimizin şanlı 15 Temmuz destanına ve arkasından gerçekleştirdiği 20 günlük demokrasi nöbetlerine karşı yapılmış misilleme saldırıları olarak görüyorum. FETÖ ile PKK'nın, DAİŞ'le bu örgütlerin arasında hiçbir fark olmadığı, hepsinin aynı amaca hizmet ettiği bu saldırılarla bir kez daha ortaya çıkmıştır." 

318 tutuklama

“Şehit ve yaralılarımızın kanları yerde kalmayacak” diyen Cumhurbaşkanı, “Sadece 15 Temmuz’dan bu yana yurtiçi ve dışındaki operasyonlarda 182 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 3 bine yakın gözaltı, 318 tutuklama yapıldı. FETÖ denilen ihanet şebekesiyle mücadele ederken PKK ile mücadele asla bir kenara bırakılmamıştır” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bazı kesimlerin “Cepheyi büyütmeyelim” sözüne ise, “Bizim için zaten dar cephe söz konusu değil. Biz bu mücadeleyi satıhta veriyoruz. Bu mücadeleyi bu millet, tüm güvenlik güçleriyle birlikte verecektir” şeklinde yanıt verdi.

‘Batı bizi anlamıyor’

“Suriye’nin kuzeyinde, YPG’nin orada saldırıları var, ülkemize tehdit oluşturuyor” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Her yerde terörle mücadeleyi sürdüreceğiz. Batı bizi anlamıyor ve anlamayacak, bunun farkındayız. Dürüst davranmıyorlar, bunun da farkındayız. PKK’nın son günlerdeki saldırılarının gerisinde FETÖ örgütünün de olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok. Türkiye’nin bekasını tehdit edecek gelişmeleri oldubittiye getirmek isteyenlere şunu diyorum, ‘Biz her şeyin farkındayız’.

Türkiye hem ihanet örgütlerinin içerideki eylemleriyle baş edebilecek hem de bölgedeki tezlerinin arkasında durabilecek güce sahiptir. 15 Temmuz teşebbüsünün TSK’yı ve emniyet teşkilatının işleyişini felce uğrattığını sananlar, yanıldıklarını bu operasyonlar ve gözaltılar ile görmüşlerdir.”

Erdoğan, “Sınırlarımızdaki gelişmeleri de, 15 Temmuz’dan bağımsız olarak, yakından izlemeye devam edeceğiz. Verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini de takip ediyoruz” diye ekledi.

‘Anlamayana gösteririz’

Türkiye’nin 2250 yıllık devlet geleneği olduğunu belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızlar şık dursun diye konmadı. Her birinin anlamı vardır. Anlamayanlara bu yıldızların manasını tekrar tekrar anlatmaktan, yetmezse bilfiil göstermekten çekinmeyiz” diye konuştu.

Devlette yeniden yapılanma

15 Temmuz sonrası Türkiye’nin terörle mücadele için edindiği tecrübeler krizler ışığında köklü bir yeniden yapılanma sürecine girdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, “İstihbarat zafiyeti, operasyon birimlerinin koordinasyonu, teknolojik imkanların kullanımı gibi eksikleri tamamen ortadan kaldıracağımıza inanıyorum” diye konuştu.

Yenikapı mitingi

Yenikapı’daki tarihi mitinge de değinen Erdoğan, “Yenikapı’da şu siyasi parti, bu parti yoktu. Orada Alevi, Sünni yoktu. Çağrıyı herkese yaptık ve herkes koştu geldi. 5 milyon İstanbul’ da ama Türkiye’nin 80 vilayetinde herkes ekranlardan takip etti” dedi.

STK temsilcilerine dayanışmaları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı, şunları söyledi:

“Dayanışmanız için sizlere teşekkür ediyorum ama bu manzaranın yeterli olmadığını da üzüntüyle belirtmek mecburiyetindeyim. Az önce Pakistanlı vekiller buradaydı. Onlarla da konuştuk. Onlar da başından beri cumhurbaşkanlarıyla sürekli irtibat halinde olduk. Tabii, Meclis’i gördükleri zaman durumun vahametini daha iyi anlıyorlar. “

‘İşinize bakın’

“Batılı ülkelerin ikircikli tutumlarını tasvip etmesek de anlıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Paris’te 5-10 kişi ölüyor, dünya liderleri Paris’e gidiyor. Belçika’da olduğunda herkes Brüksel’de. Fakat burada darbe oluyor, demokrasiye karşı darbe, bu yapıldığı hâlde bize hâlen akıl veriyorlar. Dedikleri,‘Geçmiş olsun, üzgünüz ama birçok asker görevden alınıyor, memurlar görevden alınıyor. Bunu anlamakta zorlanıyoruz, endişemiz var.’

Biz de onlara ancak şunu söylüyoruz ‘Siz işinize bakın’. Bunlar bu güne kadar kendilerine karşı emir kulu bulmuşlar. Biz kula kul olmayacağız. Biz Hakk’a yürüyeceğiz, bu böyle biline. “

‘Kimin ne hesabı olduğunu biliyoruz’

Erdoğan şöyle devam etti:

"Bütün bunlar olurken İslam dünyasının da, birkaç samimi dostu ve ülkeyi bir kenara koyarsak, böyle bir tavırda olmasını anlamak mümkün değil. Kimin ne düşündüğünü, hangi hesaplar içinde olduğunu biliyoruz. Hangi ülke sınırları içinde yaşarsa yaşasın, gönül sınırlarımızın, fiziki sınırları aşması çok önemli ama yetmez."

‘Bu dünya adil olamaz’

Uluslararası ilişkiler, ülkelerin gücüyle doğru orantılı yürüyor. Türkiye olarak uluslararası sistemin çarpıklığına itirazımızı ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek her platformda dile getirdik. 5 ülkenin kararına dünyadaki 196 ülkeyi dahil edemeyiz. Bu 5 ülke arasında Müslüman var mı? Yok. Her kıtadan temsil ediliyor mu? Yok.

Bu dünya adil olamaz. Bu 1 milyar 700 milyon Müslümanı temsil eden ülkelerin yöneticileri bu işi zorlamak zorunda. Artık dünya, 1. Dünya savaşının şartları altında yaşamıyor. Dünya değişti. Bunun güncellenmesi lazım.

BM’ye çağrı

Eğer BM dünyada barışın, dostluğun, dayanışmanın temsili konusunda bir kurumsa bunun adımlarını atmak zorunda. Bunu hep birlikte yapmak zorundayız. Bunu her gittiğim yerde anlatıyorum. Dünyadaki tüm mazlumlar, mağdurlar, ezilenler adına düşüncelerimizi dile getiriyoruz. Bunların böyle bir derdi yok.

‘Zenginler nerede?’

Dünyada en az gelişmiş ülkeler veya en az gelişmiş ülkelerin insanları, tüm bunlara yönelik kampanyalara bakıyorsunuz, Türkiye ABD’den sonra ikinci sırada. Gayrisafi Milli Hasıla’ya göre baktığınızda Türkiye birinci sırada. Nerede bu zenginler? Hani o milli geliri kişi başına 100 bin dolarları aşanlar nerede?

Bunlar altın, gümüş, petrol nerede fazla, oralara nasıl iner kalkarız arayışı içinde. Bu mazlumların ve mağdurların büyük bölümü zaten Müslüman toplumlar.

‘Özümüze dönme gayretindeyiz’

Türkiye’nin son 14 yıldır özüne dönmeye, kadim değerlerini canlandırmaya gayret ettiğini söyleyen Erdoğan, “Bizim medeniyetimiz merhamet, şefkat, sevgi ve adalet medeniyetidir. Müslümanlar olarak ne zaman ki birliğimizi kaybettik, işte o zaman bu değerlerden uzaklaştık. İşte İslam adına mücadele ettiğini söyleyen, ama Müslümanlara zarar veren anlayışlarda eksik olan bu değerdir” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

"Demokrasi ile yönetilen, bir hukuk devleti olan Türkiye’nin geçmiş ile bu günü buluşturmadaki ahengi önemlidir. Müslüman olarak ihtiyacımız olan tek şey Kuran’ı Kerim’in ve peygamberimizin yolundan yürümektir. Bu yol, demokrasiyi de hukuk devletini, temel hak ve özgürlükleri de kapsayan, daha geniş ve daha emin bir yoldur.

İslam’ı ve Müslümanları terörle, vahşetle, sefaletle, cehaletle özdeşleştirmeye çalışanların amacı, medeniyetimizin ışığını örtmek isteyenlerdir."

Silah tüccarlarının pazarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının silah tüccarlarının pazarı haline geldiğini söyledi:

“Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Libya, Tunus… Bu ülkelerde dönen dolapların arkasında kimlerin olduğunu biliyoruz. İslam dünyası silah tüccarlarının pazarı haline gelmiş. Pazarlama tekniklerini gayet iyi biliyorlar. Önce yardım, sonra sendeki madenleri ver diyor.”

‘Güneş balçıkla sıvanmaz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın İslam düşmanlığı yaptığını ancak Müslümanların da buna malzeme verdiğini söyledi:

“Şunu açık ve net ifade etmek istiyorum. Güneş nasıl balçıkla sıvanmazsa, ne yaparsa yapsınlar medeniyetimizin ışığını söndüremeyecekler. Batı’da oluşturulmak istenen havanın adını İslamofobi diye basitleştirmeye gerek yok. Adı açıkça İslam düşmanlığı, Müslüman düşmanlığıdır.

İslam düşmanlığı yapanlara malzemeyi Müslümanlar veriyor. El Kaide, DAİŞ, Boko Haram, Eş Şebab, terör örgütleri bu aziz dine zarar vermek isteyenlerce kuruluyor. Asıl amaçları İslam’a karşı malzeme üretmek. Müslümanlar kendileri bu örgütlerin önünü kesemedikleri için, dış güçlerin müdahalesine açık hale geliyor İslam ülkeleri.”

‘Zor, oyunu bozar’

“Müslüman feraset sahibi olmak zorundadır” diyen Erdoğan, “Zor, oyunu bozar derler. Şayet birliğimizi sağlayarak bu oyunu bozamazsak, daha çok Müslüman’ın Müslüman’a yaptıklarını görürüz” dedi.

Erdoğan, “Tanktan, toptan, uçaktan büyük zor var mı? Fitne, fesat derseniz onlardan da bolca bulunan bir ihanet örgütüyle karşı karşıyayız. Bunlarda her şey var. Takiyeyi ve tedbiri inanç kaidesi haline getiren, amaçları için her yolu mubah gören bu örgütün asıl niyetinin biz de farkında varamadık” dedi.

Merkel’e verilen dosyalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Köln’deki darbe karşıtı mitinge videokonferans yoluyla katılmasına engel olan Almanya’ya da tepki gösterdi:

“Yerel mahkeme hayır diyor. Anayasa mahkemesine gidiyorlar. İki saat içinde o da hayır diyor. Fakat iki yıl önce terör örgütü olarak kabul ettikleri PKK’nın terörist liderleri video konferansla Almanya’da konuştu. “

Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel’e liste verdiğini ancak hiçbir yaptırım görmediğini anlattı:

“4 bin terörist dosyası verdim Almanya başbakanına. Sordum, ne oldu akıbeti, dedi ki 500 tane daha geldi. ‘Yargı bağımsızdır, çalışıyorlar’ diyor. ‘Çok sürmedi mi’ dedim. Geciken adalet, adalet değildir düsturunu hatırlattım.

İşlerine geldiğinde iki saatte karar veriyorlar ama burada 3-4 senedir teröristler hakkında karar veremiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de biz Hakk’ı söylemeye devam edeceğiz. “

‘15 Temmuz hayırlara vesile oldu’

“İşte bu son hadise, sebep olduğu onca acıya rağmen, ülkemiz için hayırlara vesile oldu. 15 Temmuz darbe girişimi ile FETÖ’nün 40 yıldır hizmet, eğitim, diyalog deyip gizlemeye çalıştığı kirli yüzü açığa çıktı. Tüm dünya bu örgütün caniliğini gördü.

Bu örgütün hepinizin ülkesinde faaliyetleri var. Bunların süratle kapatılmalarını takip etmelisiniz. TİKA’mız var, Yunus Emre vakfımız var, bunlarla ülkelerinizin milli eğitim bakanlıklarıyla ortak çalışmaya girme şansınız var.Yılanın başını küçükken ezmeli. Gerçi bu olgun bir yılan, bayağı büyük.

Gülen’in iadesi tartışması

Erdoğan, ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini beklediklerini anımsatarak şunları söyledi:

“ABD’den, Sayın Obama’dan yaklaşık bir yıl kadar önce bizzat kendisini istedik. Evraklar gönderdik. Sonra tekrar istedik. 85 koli ABD’ye gönderdik. İncelendiğini söylediler. Bizler de gelen bilgi ve belgeleri göndermeye devam ediyoruz.

Biz bu konuda tüm dost ülkelere, örgütün olduğu ne kadar alan varsa, oradaki boşlukları doldurmaya kararlıyız. Biz stratejik ortak değil miyiz, bizim aramızda suçluların iadesi yok mu?

Siz bizden isteyince hemen verdik, şimdi biz de sizden bir terörist istiyoruz. Bu teröristin bize verilmesi için mahkeme kararları elimizde var. Bırakın yargılayalım, uzatmanın anlamı yok.

Ülkemizdeki gelişmeler farklı istikamete gidiyor. Stratejik ortak, ortağı için işi zorlaştırmamalı. Tam aksine kolaylaştırmalı. Siz kıymetli dostlarımızdan da bu konuda destek istiyoruz.

‘Sadece Türkiye’nin meselesi değil’

“FETÖ ile mücadele sadece Türkiye’nin meselesi değil” diyen Cumhurbaşkanı, “Bu örgütle mücadele tüm Müslümanların, sahih İslam geleneğini muhafazayı düstur edinen tüm dindar ülke liderlerin vazifesidir” dedi.

Kaynak: Al Jazeera