TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıl sonuna kadar 40 bin bisiklet 81 ilimizde, üniversitelerimizde, okullarımızda dağıtılmış olacak. Önümüzdeki yıl için hedeflenen rakam 300 bin. 2018 yılına kadar toplam 1 milyon bisikletin Sağlık Bakanlığı ile ülkemizde dağıtımı planlanmış vaziyette" dedi.

Sağlık Bakanlığı himayesinde gerçekleştirilen "Sağlıklı Yaşam Kültürünü Teşvik" projesinin lansmanında konuşan TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, milletin evine hoş geldiniz" diyerek sözlerine başladı.

Projenin hayata geçirilmesinde ve uygulanmasında emeği geçenleri tebrik eden TC Cumhurbaşkan Erdoğan, ülkemizdeki bireylerin yüzde 72'sinin düzenli fiziksel aktivite yapmadığının araştırmalarla ortaya çıktığı bir dönemde projenin önemli bir teşvik ve hatırlatma vesilesi olacağına inandığını söyledi.

"SPORLA SOSYAL VE SİYASİ ÇALIŞMALARIMI BİRLİKTE DEVAM ETTİREN BİR KİŞİYİM"

Projenin özellikle 5, 6 ve 7'inci sınıf öğrencileriyle üniversite gençliğini hedefliyor olmasının kendisini ayrıca memnun ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Çünkü ben ilkokul yıllarında başladığım futbolu, ortaokul ve lise yıllarında da sürdürümüş, sporla sosyal ve siyasi çalışmalarımı birlikte devam ettirmiş bir kişiyim. Daha sonraki dönemlerde de vakit buldukça futbol oynamaya gayret gösterdim. Bugün de yoğun programıma rağmen fırsat buldukça evimdeki spor aletlerinde egzersiz çalışmalarını sürdürüyorum. Sporla bu derece içiçe yaşamış, bugünde aynı heyecanı devam ettiren biri olarak bu projeyi canıgönülden destekliyorum" ifadelerini kullandı.

"ORADA NİKAHI KIYIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsan sağlığına zararlı sigara, içki, uyuşturucu başta olmak üzere her kötü alışkanlığa karşı hassasiyetimi herhalde bilmeyen, duymayan yoktur. Mücadelemi şu anda da devam ettiriyorum. Kimi görürsem şöyle cebinde eğer sigara paketi varsa hemen orada kendisiyle nikahı kıyıyoruz, sigarayı bırakma sözünü almak üzere" dedi.

Irak'tan getirilen 16 işçi ve ailelerini dün akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırladığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dün akşam Irak'tan gelen kardeşlerimle birlikte aynen bunu yaptık. Çünkü bir taraf bakıyorsunuz sigarayı içen bir aktif içici, öbür tarafta başta eşi olmak üzere ev pasif içicilerle dolu. Zararı gören kim pasif içiciler. Aktif içiciler onun kadar zarar görmüyor, ha o da zarar görüyor ama pasif içici bu noktada daha çok zarar görüyor. Tabi bu onlarda bir mutluluk meydana getiriyor, "Bizi bu beladan kurtardınız" diye. Bunu hep birlikte devam ettirmemiz lazım. Ekranları başında bizi izleyen tüm vatandaşlarımın bu hassasiyeti sürdürmelerinin çok büyük önemi olduğuna inanıyorum. Gerek tütün gerek alkollü içkilerin toplumumuzda meydana getirdiği hasar meydandadır. Düzenli fiziksel aktivitelerin yani sporun insanların kötü alışkanlıklardan uzak tutma, sağlığı koruma ve disipline etme konusundaki olumlu etkisini de biliyorum, bunun faydasına inanıyorum hatta daha ötesi manevi destekle teçhiz edilmiş sporun kişileri daha ahlaklı, daha huzurlu, daha dingin hale getirdiğini, daha iyi insan yaptığını da düşünüyorum."

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN SÖZÜNÜ ÖRNEK GÖSTERDİ

"Sağlıklı yaşam dediğimiz hadise bir hayat biçimi" diyen Cumurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde bu konuda yaygın ve köklü alışkanlık olmadığının farkındayız. Aslında tarihi ve kültürel olarak spora, sağlıklı yaşamın diğer unsurlarına yabancı bir millet değiliz. Kanuni Sultan Süleyman'ın o meşhur şiirini bilmeyen yoktur sanırım. "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'yi bir sağlıklı nefese feda edebilecek bir inanış bizim kültürümüzde var. Bu kadar bu iş önemli. Halk içinde devletten daha itibarlı bir şey olmadığı gibi dünyada da sağlıklı bir nefes gibi, sağlıklı bir hayat gibi bir mutluluk yoktur" diye konuştu.

"HASTALIK GELMEDEN SAĞLIĞIMIZIN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ"

Peygamber Efendimizin kaybedilmeden önce ganimet bilinmesini tavsiye ettiği nimetlerden birisinin de sağlık olduğunu belirten Erdoğan, "Bu kadar önemli bu iş. Bu kutlu tavsiyeye uyarak hastalık gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz. Millet olarak günlük hayatımızda sıkça kullandığımız "sağlık olsun', "her işin başı sağlık" gibi çok güzel ifadeler vardır. Ecdadımız savaşta, düğünde, bayramda velhasıl her fırsatta güreşten cirite ve pek çok farklı yöresel oyuna kadar fiziksel aktivite gerektiren sporları, bir eğlence, bir gelenek anlayışıyla gerçekleştirmiştir. Yine nüfusunun çoğunluğunun kırsal kesimde meskun olduğu, teknolojik imkanların henüz bu kadar yaygınlaşmadığı dünün Türkiye'sinde insanlarımız bugün özenerek yad ettiğimiz pek çok fiziksel aktiviteyi günlük hayatının bir parçası olarak yaşıyordu. Bugün de Karadeniz'in yaylalarına, Toroslar'ın tepelerine, Doğu Anadolu'nun dağlarına, Ege'nin, Trakya'nın ovalarına gittiğinizde oralarda yaşayan insanlarımızın aynı hayat biçimini devam ettirdiğini görürsünüz. Ancak bugün nüfusumuzun yüzde 80'ne yakını şehirlerde yaşıyor. Şehir yaşantısı içinde düzenli spor yapma, fiziksel aktiviteleri bilinçli olarak hayatımızın bir parçası haline getirme alışkanlığımız ise çok zayıf" açıklamasında bulundu.

"BU İŞİ EN İYİ YAPAN ŞEHİRLERİMİZDEN BİR TANESİ KONYA"

"Bir metreye bir bisiklet tavsiyesiyle 5 kilometre yaptığı zaman 5 bin bisiklet tavsiyesiyle burada tabi bir incelik var" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yerel yönetimler bu konuya ne yazık ki gerekli hassasiyeti hala göstermiyorlar. Eğer bu yapılırsa o zaman inanıyorum ki ben ülkemizde de şu anda bu işi en iyi yapan şehirlerimizden bir tanesi Konya'dır, bunu aynen diğer diğer vilayetlere bizim yaygınlaştırmamız lazım. O zaman arabayla bakacaksınız ki evinden çıktığı zaman arabayla değil bisikletiyle işine giden vatandaşlarımız olacak. Hem işine giderken bu bisikleti kullanacak ama aynı zamanda da dingin bir şekilde işine varacak aynı şekilde evine gelirken de sağlıklı bir şekilde evine dönmüş olacak. Bu adımı bizim de atmamız lazım. Bu durum obezitenin ve buna bağlı hastalıkların süratle yaygınlaşmasını engelleyecektir. Ama aksi maalesef yaygınlaşmasına vesile olacaktır."

"PROJELER BİRER BİRER UYGULANMAYA BAŞLANDI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan bir araştırma sonucuna göre ülkemizde 6-18 yaş grubu bireylerin neredeyse 4'te birinde kilo problemi olduğunu belirterek, "Daha ileri yaş gruplarında durum daha da vahim. İnşallah bu tür kampanyalarla hem yeni nesillerde hem de yetişkinlerde obezite sorununun daha ileri boyutlara ulaşmasını engelleyeceğiz" dedi.

Söz konusu projenin 2010 yılından beri sürdürülen çalışmaların yeni bir safhası olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Başbakanlığım döneminde, 2010 yılında yayınladığım bir genelge ile sağlıklı beslenme, hareketli hayat, obezite ile mücadele, düzenli fiziksel aktivite çevresel faktörlerin iyileştirilmesi gibi başlıklar altında bu mücadeleyi başlatmıştık. Bu genelge doğrultusunda Sağlık Bakanlığımızın stratejik planlarımızda Kalkınma Bakanlığımızın kalkınma planlarında bu konu ayrıntılı olarak yer aldı. Projeler birer birer uygulanmaya başlandı" diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi uluslararası kuruluşların da bu çerçevede önemli çalışmaları ve kampanyaları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Türkiye'nin bu kapsamda birçok ödül aldığını belirtti.

"KOSKOCA BİR MİLLETİN GELECEĞİ SÖZ KONUSU"

"Alışkanlıkların kısa zamanda edinilmesinin de kısa zamanda terk edilmesinin de zor olduğunu biliyoruz" diyen Erdoğan, "Burada koskoca bir milletin geleceğinin söz konusu olduğunu unutmamalıyız. Projelerimizi karalı bir şekilde uygulayarak bilhassa çocuklarımızın ve gençlerimizin bu konuda bilinçli bireyler haline gelmelerini temin etmeliyiz" ifadesini kullandı.

"2018 YILINA KADAR 1 MİLYON BİSİKLET DAĞITILACAK"

Sağlık Bakanlığı'nın sağlıklı yaşam kültürünü çocuklara ve yetişkinlere kazandırmak için bisiklet dağıtımı kampanyasını yürüttüğüne dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu yıl sonuna kadar 40 bin bisiklet 81 ilimizde, üniversitelerimizde, okullarımızda dağıtılmış olacak. Önümüzdeki yıl için hedeflenen rakam 300 bin. 2018 yılına kadar toplam 1 milyon bisikletin Sağlık Bakanlığı ile ülkemizde dağıtımı planlanmış vaziyette. Bununla birlikte toplumun her kesimini hareketli yaşam için kampanyalar yürütülecek. Burada sadece merkezi yönetim değil yerel yönetimlerin vücudunu taşın altına koyması büyük önem arz ediyor. Bu proje ile bugüne kadar yeterli fiziksel aktivite içinde olmayan nüfusun sıklığının yüzde 10 oranında azaltılması hedefleniyor. Hiç şüphesiz 1 milyon bisikletin dağıtılması bu konuda ciddi bir sirkülasyona yol açacaktır. Ancak bu dağıtılan bisikletlerin nerede kullanılacağını düşünmek, hesap etmek durumundayız. Ülkemizde belli bölgelerimiz haricinde köklü bir bisiklet kullanma kültürü olmadığı için bisiklet yolları konusunda kayda değer bir çalışma yapılmadığı bir gerçek. Bu konuda bilhassa belediyelerimizin çok büyük eksiklikleri olduğunu düşünüyorum. Artık bisikleti bir hobi aracı olarak görmekten vazgeçip bir ulaşım aracı olarak değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bu da bize ulaşımda ciddi rahatlıklar getirecektir. Bu yaklaşım beraberinde yaya ve araç yolu yanında bisiklet yolunu da zorunlu hale getiriyor. Bisiklet yollarını parkların, rekreasyon alanlarının içine sıkışmaktan kurtarıp günlük hayatın bir parçası haline dönüştürmeliyiz. Planlarda bisiklet yolu olarak ayrılan yerlerin başka amaçlarla kullanımına kesinlikle izin vermemeliyiz. Bunu başarmamız lazım. Mevcut yolları da bisikletli ulaşıma uygun hale dönüştürme çabalarına hız kazandırmalıyız. Buradan belediye başkanlarımıza sesleniyorum, bu konunun da bizzat takipçisi olacağım. Ziyaret ettiğim illerde, ilçelerde gözüm bisiklet yollarını arayacaktır. Şayet göremezsem oranın belediye başkanıyla bu meseleyi enine boyuna konuşmak gerektiği kanaatine varacağım."

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş'le beraber gençlere bisiklet dağıttı.