Diyarbakır Anıt Park'ta gerçekleştirilen törende hitap eden Erdoğan, terör örgütünün faaliyetleri üzerinden bölge halkına seslenerek, "Onlar yıkar, biz yaparız. Farkımız bu. Şimdi ben buradan sesleniyorum. Ey benim Diyarbekirli kardeşim, ey benim Kürt kardeşim; bunlar sana bugüne kadar ne hizmet verdi Allah aşkına? Bunlar yakmaktan, yıkmaktan başka ne yaptılar? Bunlar benim bu ülkede kardeşlerimi şehit etmekten başka ne yaptılar? Öldürmekten başka ne yaptılar? Bunlar öldürmek, şehit etmek için var. Bir kişinin hayat bulmasına vesile olmak, tüm insanlığın hayat bulmasına vesile olmak gibidir, inancından hareketle biz hep bunu yaptık. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik" ifadelerini kullandı.

"BUNLAR ATEİST, BUNLAR ZERDÜŞT"

Hükümetin eğitim alanındaki icraatlarını anlatan Erdoğan, Diyarbakır'daki bazı dersliklerin terör örgütü tarafından yakıldığını belirterek, "Eğitimde 4 bin 655 yeni derslik yaptık. Diyarbakırlı çocuklarımızın, gençlerimizin hayata daha iyi hazırlanmalarını sağlamanın gayreti içinde olduk. Maalesef bu dersliklerin bir kısmı terör örgütü tarafından yakıldı, yıkıldı. Bunlar camilerimizi yakmadılar mı, camilerimizi yıkmadılar mı? Bunlar ateist, bunlar zerdüşt. Bunlardan bir şey olmaz. Bunlar bizim değerlerimizle hareket etmediler, etmiyorlar. Ben inanıyorum ki Diyarbakırlı kardeşim er veya geç bunlara gereken dersi sandıkta verecek. Biz sandıkla hareket ediyoruz. Bunlarsa Kandil'le hareket ediyorlar. Biz gücümüzü Hakk'tan ve halktan alıyoruz. Farkımız bu" diye konuştu.

"YURTDIŞINA KAÇMAYA BAŞLADILAR, NİYE KAÇIYORSUNUZ?"

Diyarbakır Dürümlü Mezrası'nda 12 Mayıs gecesi PKK tarafından 15 ton patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirildiği ve 16 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili konuşan Erdoğan, "20 kilometre ötemizde Dürümlü Mezrası var. Bölücü terör örgütü mensupları 12 Mayıs Perşembe günü burada 15 ton bomba yüklü kamyonu patlatarak Tanışık Köyü'nden 16 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açtılar mı? PKK'nın desteklemiş olduğu bir parti şu anda parlamentoda mı? Onlar PKK adına parlamentoda. Şimdi benim milletim ne diyor? Bunlar bizim verdiğimiz vergilerle oradan maaş almamalı, diyor. Dokunulmazlık olayı parlamentoya geldi. 376 oyla bu geçti. Şimdi tutuştular. Şimdi yurtdışına kaçmaya başladılar. Niye kaçıyorsunuz? Kaçmayın. Aynen paralel devlet yapılanması ne ise bunlar da o. Onlar da kaçıyor bunlar da kaçıyor" açıklamasında bulundu.

"GÖMECEK, BETONLAYACAK VE KOORDİNATLARI VERİLECEK"

Diyarbakırlı iş adamlarının gazeteye ilan vererek, terör örgütüne silah bırakma çağrısı yaptığını dile getiren Erdoğan, bu çağrıyı memnuniyetle karşıladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünkü gazetelerde Diyarbakırlı iş adamlarımız adına yayınlanan, bu olayı kınayan ve örgütü kayıtsız, şartsız silah bırakması; yalnız burada bir şeyi hatırlatayım. Kuru kuruya silah bırakmak değil. Gömecek ve betonlayacak ve bunların koordinatları da verilecek. Yoksa bunlar, bu işe çok alışıktır. Silahı bırakırlar. Bir müddet sonra da gelir, o bıraktıkları yerden alırlar. Bu oyuna asla gelmeyiz. Olmadı, o zaman bu ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar. Diyarbakırlı iş adamlarımızın bu ilanları gerçekten örnektir. Memnuniyetle ben de bunu okudum. Bölge halkının bu şekilde açık tavır alması halinde örgütün eylem yapabilecek gücünü ve imkanını kaybedeceğine inanıyorum"

"FAİLİ MEÇHULLERDEN SÖZ EDENLER, ÖRGÜTÜN FAİLİ BELLİ CİNAYETLERİNE TAVIR KOYMADIKLARI SÜRECE SAMİMİ OLAMAZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Terör örgütünün asıl hesaplaşması devletle değildir. Terör örgütünün asıl hesaplaşması bölge halkının inancıyla, kitabıyla, ibadetiyle, tarihiyle, kültürüyledir. Örgüte destek verenler silahlı mücadeledeki başarısından çok bölge halkını köklerinden ve değerlerinden kopartmasını önemli görüyorlar. Dikkat ederseniz örgütün infaz ettiği kendi militanlarının ve masum bölge insanlarının sayısı devletin operasyonlarında ölenlerden çok daha fazladır. Ağızlarını her açtıklarında geçmişteki faili meçhullerden söz edenler, örgütün faili belli cinayetlerine de tavır koymadıkları sürece samimi olamazlar. Biz hayatımızın hiçbir döneminde yanlışlarla, eksiklerle, hakikatlerle yüzleşmekten çekinmedik, çekinmeyiz. Terör örgütünün vahşetini, onu destekleyen sivil görünümlü yapıların yol açtıkları zararları perdelemek için söylenen sözler havada kalmaya mahkumdur. Biz geçmişte darbecilere, vesayet odaklarına karşı verdiğimiz mücadelede ne kadar samimiysek terör örgütüne ve güdümündeki kuruluşlara karşı verdiğimiz mücadelede de o kadar samimiyiz"

"SIKILI YUMRUKLA MÜSAFA OLMAZ"

Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Sadece şiddetten, kandan, candan beslenen bir canavara dönüşen bu örgütün tüm unsurlarıyla birlikte Diyarbakır'dan bölgemizden ve ülkemizden uzaklaştırılması şarttır. İşte bu operasyonlar onun için yapılıyor ve sonuna kadar da yapılacak. Sıkılı yumrukla müsafa olmaz. Nerede olursa olsun elinde silahla ortaya çıkan herkes karşısında sadece güvenlik güçlerimizi bulur. Halbuki biz en başından beri meselelerimizi demokrasi, insan hakları, özgürlükler, adalet, çoğulculuk, refah gibi hepimizin özlemi ve arzusu olan ilkeler çerçevesinde konuşmanın, çözmenin gayreti içinde olduk. Bölge insanının yaşadığı sıkıntıları çok yakından bilen birisi olarak hem geri kalmışlık meselesini hem de demokratik sorunları çözmek için her türlü çabayı gösterdik. Demokratik açılım dedik. Biraz daha ilerlettik milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Daha ileri gittik. Son olarak çözüm süreci dedik. Ama onlar bundan da anlamadılar" ifadelerini kullandı.

"AZİZUN ZUNTİKAM OLAN ALLAH'TIR, BUNLARDAN O İNTİKAM ALINACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Eş başkanlardan bir tanesi ne yaptı? Diyarbakır'da benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktü ve 53 kardeşimiz öldü mü? Yasin Börü evladımız burada öldü mü? Bunlarda vicdan diye bir şey yok. Bunlar insanlıktan nasibini almamış ama er veya geç azizun zuntikam olan Allah'tır. Bunlardan o intikam alınacaktır. Hiç endişeniz olmasın" dedi.

"KINIYORUM, BİZE VERİLEN SÖZ BU DEĞİL"

Suriye Demokratik Güçleri (SDF) tarafından IŞİD'e karşı başlatılan Rakka operasyonunda ABD Özel Kuvvetleri askerlerinin üniformalarında 'YPG arması' görülmesine tepki gösteren Erdoğan, "Suriye'deki birtakım gelişmelerden cesaret alan bu örgüt aynı oyunu ülkemizde de sahneye koymaya kalktı. PKK, PYD, DAİŞ, YPG bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok. Hepsi de terör örgütü. Şu anda Amerika'nın PYD'ye, YPG'ye vermiş olduğu desteği Diyarbakır'dan seslenerek söylüyorum. Kınıyorum. Bize verilen söz bu değil. Bu bize verilen söz değil. Ben siyasetin dürüst yapılacağına inanan birisiyim. Bize dost olanlar, bizimle NATO'da beraber olanlar kalkıp da kendi askerini YPG'nin işaretleriyle Suriye'ye göndermemeli, gönderemez. 'Hala YPG'ye biz destek vermeye devam edeceğiz, o PKK değildir' diyenleri lütfen gel de bunun bizden dersini al. Yanlış yerde duruyorsunuz. Teröre karşıyız, demekle teröre karşı durulmaz. Bizzat terör örgütüyle ilgili bütün belgeleri veriyoruz, söylüyoruz ama attıkları adımlar yanlış" diye konuştu.

"NUSAYBİN VE ŞIRNAK HARİÇ DİĞER YERLERDEKİ OPERASYONLAR TAMAMLANDI"

Terörle mücadele kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yürütülen operasyonlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nusaybin ve Şırnak dışındaki yerlerde operasyonların tamamlandığını açıklayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güvenlik güçlerimiz askeriyle, polisiyle, korucusuyla tarihe geçecek bir mücadele vererek örgütü ve arkasındaki güçleri bir kez daha hüsrana uğrattılar. Bugün artık güvenlik güçlerimiz Nusaybin ve Şırnak hariç diğer yerlerdeki operasyonlarını tamamlamışlardır. Nusaybin'de örgüt mensupları gruplar halinde teslim oluyor. Operasyonların tamamlandığı ilçelerin yeniden ayağa kaldırılması için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Ben şu anda terör örgütünün içerisinde olan tüm vatandaşlara sesleniyorum. Annenizin, babanızın sesine kulak verin. Terör örgütünün kucağından sıyrılın. Bu devlet adildir. Adil olan bu devletin anlayışı bilesiniz ki o katil terör örgütüyle asla mukayese edilmez"

"PKK NE İSE PARALEL DEVLET YAPILANMASI DA ODUR"

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında 'paralel yapı' olarak nitelendirilen yapının 'Fethullahçı terör örgütü' olarak nitelendirilmesi yönünde tavsiye kararı alınarak, hükümete gönderildiğini ve bu yönde Bakanlar Kurulu kararının çıkmasını beklediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim tek devletimiz var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında bir devlet asla. Çıkmış paralel devlet yapılanması. Şimdi onunla ilgili de biliyorsunuz son MGK'da bir karar aldık. Legal görünüm altında illegal faaliyet gösteren ve Fethullahçı Terör Örgütü olarak anılan, dedik ve MGK'nın bu tavsiye kararını hükümetimize gönderdik. Şimdi hükümetimiz de kararı aldıktan sonra aynen terör örgütleri gibi bu da yargılanacaktır. PKK ne ise paralel devlet yapılanması da odur"

ŞEHİT EŞİNE YARDIM

Açılış öncesinde tören alanına gelen Cumhurbaşkanı'a kalabalık arasından seslenen 78 yaşındaki Saliha Gündüz'ü gören Erdoğan, oturduğu yerden kalkarak yanına gitti. Erdoğan'a sarılan Gündüz, bu vatanı kimsenin bölemeyeceğini belirterek, "Tek vatan, tek millet, tek bayrağız biz" diyerek elini yumruk yaparak slogan attı. Erdoğan da Saliha Gündüz'ün sloganlarını tekrarladı. Bu sırada Erdoğan'ın yakın koruması kendisine bir fotoğraf getirdi. Erdoğan, fotoğrafı eşi Emine Erdoğan ile Başbakan Yıldırım'a da göstererek, korumasına fotoğrafı veren kişinin nerede olduğunu sorduktan sonra kalabalığın arasına gitti. Fotoğrafı veren Atike Barkın adındaki kadın, oğlu jandarma er Mehmet Ali Barkın'ın Siirt'in Şirvan İlçesi'nde şehit düştüğünü söyleyerek, Diyarbakır Valisi'ne bir süre önce eşine iş bulması için mektup gönderdiğini, ancak mektubuna yanıt alamadığını anlattı.

Bunun üzerine Erdoğan, talimat vererek konuyla yakından ilgilenmelerini ve sonucun kendisine bildirilmesini istedi.