Ekonomist Necdet Ergün, dövizdeki dalgalanmayı ve buna dur demek için Türkiye Merkez Bankası’nın bir hafta vadeli döviz depo faiz oranlarında indirime gitmesini BRT’ye değerlendirdi.

Kurdaki değer artışının iç ve dış birçok dinamiğe bağlı olduğuna işaret eden Necdet Ergün, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ne zaman faiz artıracağına odaklanan piyasalarda, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye akışının azalacağı görüşünün hakim olduğunu dile getirdi.

Bu görüşe katılmadığını dile getiren Ergün, piyasaların bunu fiyatladığını kaydetti.

Ergün, “Şimdi Avrupa Birliği (AB) likidite vanasını açıyor. Dolayısıyla ABD’nin faiz artırımına gitmesinin Türk piyasası için pek de etkisi kalmadı” dedi.

Türkiye’de son dalgayı yükseltenin ise iç dinamikler olduğunu belirten Necdet Ergün, özellikle para politikasında çok önemli bir çapa görevi gören bağımsız Merkez Bankası ile Cumhurbaşkanı ve hükümet arasındaki görüş farkılıklarının etkili olduğunu söyledi.

Necdet Ergün, piyasaların da bu durumu fiyatladığını kaydetti.

Ergün, “Bu spekülatif bir ataktır. Reel temeli olan bir atak değil çünkü Türkiye cari açıkta son yıllarda iyileşmeye gidiyor. Özellikle petrol ve doğalgazdaki düşüşten sonra. Bu temelinde çok güçlü bir döviz talebi olan bir atak değil ama spekülatif olarak bu konuda Merkez Bankası’nın politikasının değişimine yönelik piyasaların fiyatlamasıdır. Merkez Bankası artık açıkçası yüksek oynaklıktan ekonomide çok ciddi anomaliler oluşmadan ki bu başladı, elindeki silahları kullanmaya başladı. Önce bir miktar döviz satışı yaptı. Bugün de piyasaya 1 hafta vadeli dolar ve euro olarak borçlanma faizini düşürdü. Yani ‘gidip piyasadan almayın gelin benden 1 hafta vadeli düşük faizle alın’ dedi. MB’nin piyasalara güçlü mesaj vermesi açısından önemli bir adım. Bundan sonra tansiyonun düşmemesi ve iç piyasadan gelen spkelüasyonların devam etmesi halinde Merkez Bankası diğer silahlarını da kullanmaya devam edecek. Hatta faiz bile indirebilir” dedi.

Ekonomist Necdet Ergün, kurdaki dalgalanmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’ye göre 2-3 kat daha fazla ertkilendiğini söyledi.

Ergün, “zaten sorunlu yatırımlarımız var. Bir de bu hastalıklı bedene yüksek oynaklı para eklenince çok fazla etkileniyoruz. Yüksek ithalat ve fiyatlama politikası hatta borçlanma politikasından dolayı dövize duyarlılık çok yüklsek. Kurdaki oynaklık bizi Türkiye’ye göre 2-3 kat daha fazla etkiliyor. Özellikle hayat pahlılığı olarak bizi çok yüksek etkiliyor. Enflasyon sepetimizin yüzde 70’i kura dayalı. Bunun için yapabileceklerimiz de son derece kısıtlı. Temel bazı konularda değişime gitmek lazım o da çok büyük bir karar olur” dedi.