İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın CTP Genel Başkanlığı için aday olacağını açıklamasıyla birlikte Başbakan olarak atanacağı yönündeki sorular üzerine Erhürman "kişisel olarak Başbakanlık tercih ettiğim bir mevki değildir, daha verimli olacağımı düşündüğüm farklı alanlar vardır. Ancak görev verilirse bunu tabi iki yaparım" şeklinde konuştu.

Mecliste bekleyen birçok yasa olduğunu ve bu alanlarda çalışmayı tercih ettiğini ifade eden Erhürman, kişisel tercihi olmamakla birlikte görev verilirse Başbakan olarak da bu görevi yerine getireceğini, böyle bir görevden kaçmayağını söyledi.

Talat ile birçok kişiyle birlikte çeşitli değerlendirmeler yapıldığını ancak Başbakanlık konusunda kesin bir tavrın ortaya konmadığını belirten Erhürman, "CTP'de herkes verilen görevleri yerine getirir" dedi.

Kollektif Liderlik

Parti Başkanıyla Başbakan'ın farklı kişiler olmasını çağrıştırıldığı üzere bir gölge Başbakanlık olarak görmediğini aksine kollektif yetki paylaşımıyla çok daha verimli olunabileceğini belirten Erhürman, "bütün dünyada özellikle sol partilerde bu uygulanan birşeydir. Artık tek adamlık dönemi kapanmıştır" şeklinde konuştu.

Hükümette olan büyük partilerde hem partiye hem de devlet işlerine konsantre olmanın kolay olmadığına işaret eden Tufan Erhürman, geçici hükümetin başarılı olmasının önemli bir nedeninin de Parti Başkanı ile Başbakan'ın farklı olması olduğunu belirtti.

Talat'ın Parti Başkanlığı kararını desteklediğini ve partide bir toparlanma sürecinin yaşanacağına inandığını söyleyen Erhürman, Talat'ın açıkladığı manifestosunun da somut bir yol haritası gösterdiğine işaret etti. CTP'nin yenileyeceği tüzükle birlikte ciddi sorun yaratan delege sisteminden çıkarak üyelik sistemini getireceğini, mevcut üyelik sistemini de geliştireceğini söyleyen Erhürman, bu konuda parti tabanında da çok geniş bir destek olduğunu ifade etti.

Talat'ın belli bir ekiple birlikte gelmediğini doğru olanın da bu olduğunu anlatan Erhürman, yenilenecek olan Parti Meclisi'nin MYK'yı seçeceğini ve görevlendirmenin de parti yetkili kurullarında demokrasi çalıştırılarak yapılacağını, Talat'ın kendi ekibi diye birşeyin söz konusu olmadığını belirtti.

Koalisyonun Devamı Takvim Şartıyla

Hükümetin geleceği konusunda da yeni bir değerlendirmenin yapılacağını ifade eden Erhürman, bir yol haritası çizilerek, yapılamayan ve yapılması gerekenleri takvimlendirmenin önemli olduğunu belirtti. Koalisyonun devam etmesi için bu yol haritasının önemli olduğunu da belirten Erhürman, Talat'ın manifestosunda da diplomatik bir dille bunun altının çizildiğine işaret etti.

Nami'nin Müzakerecilik Görevi

Dışişleri Bakanı Özdil Nami'nin müzakereci olarak atanmasını da değerlendiren Tufan Erhürman, Nami'nin başarılı bir Dışişleri Bakanlığı geçirdiğini, istese görevine devam edebileceği gibi parti içinde çok daha farklı görevler de üstelenebilecek birisi olduğunu amcak buna rağmen Kıbrıs sorununun çözümüne verdiği önemle müzakerecilik görevini üstelendiğini söyledi. Kamuoyunda dile getirilen eleştirileri bir tahammülsüzlük olarak nieteleyen Erhürman, "bu bize de yapılmıştı şimdi Sayın Akıncı'ya da yapılıyor. Oysa biraz sabırlı olup insanların iş yapması için zaman tanımamız eleştiri yapacaksak o iş üzerinden eleştiri yapmamız gerekir" dedi.

Müzakere sürecinde doğru gitmeyen şeyler olduğunu görürsek Nami'nin orada olduğuna bakmaksızın tavrımızı koyarız" diyen Erhürman, Güven Yaratıcı Önlemler ve kapsamlı çözümün çabalarının aynı paralelde yürüyebileceğine de işaret etti.

Maraş

Geçmişte kapsamlı çözümün yakın bir hedef olarak konulması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı döneminde Talat'ın konsantrasyonun kapsamlı çözüme yönlendirilmesi gerektiğini ve bu kapsamda Kapalı Maraş'ın açılmasının kapsamlı çözümün parçası olması gerektiğini söylediğini ifade eden Erhürman, "Sayın Talat açıkladığı manifestosunda bu konudaki son tavrını netleştirmiştir. Güven Yaratıcı Önlemler ile kapsamlı çözüm çabaları aynı paralelde yürüyebilir" dedi.

Kısa süre içinde söylendiği gibi Nisan 2016'da referanduma gidilmesi durumda zaten ne Maraş ne de KOP konusunda adım atmaya yeterli zamanınız olmaz, ama bunlar çözümle kendiliğinden çözülür diyen Erhürman, şu anda anlamlı olan güven yaratıcı önlemlerin KOP ve Maraş olduğuna işaret etti ve Nami ile Akıncı'nın bu yönde bir politika farklılığına düşebilmesinin söz konusu olmayacağını belirtti. (Gazete360)