CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Sorunu’nda yaşanan son gelişmeler ve yeni dönem parti çalışmaları hakkında ilçelerde başlattığı kitle toplantılarının sonuncusunu dün akşam, yeni ilçe olan Lefke’de gerçekleştirdi. Lefke Belediyesi konferans salonunda toplanan üyelere seslenen Erhürman, müzakerelerdeki son durumu, hükümet icraatlarına ilişkin düşüncelerini ve partinin yol haritasını üyelerle paylaştı. Salonu dolduran kalabalık, sorularını sorma ve düşüncelerini paylaşma fırsatı buldu. Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Lefke Bucak Örgütü Başkanı Vehit Nekipzade ve Güzelyurt İlçe Başkanı Doğan Şahali’nin de birer kısa konuşma yaptığı toplantıya özellikle gençlerin ilgi göstermesi dikkat çekti. Yaklaşık üç saat süren toplantıda erken seçim ve bölgenin sorunları da ele alındı. 

"SİYASİ EŞİTLİK İLKESİ YAŞAMSALDIR"

Müzakerelerde gelinen aşama ve Cenevre’de yaşananlar hakkında detaylı bilgi veren CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, siyasi eşitlik ilkesinin yaşamsal olduğunu, federasyonun yaşamasının buna bağlı olduğunu yineledi. “CTP bu ülkede çözümü en çok isteyen partidir” diyen Erhürman, federal çözümü BM parametreleri doğrultusunda desteklediklerini kaydetti. Liderlerin sözlü olarak anlaştığı halde dönüşümlü başkanlık konusunda Anastasiadis’in henüz yazılı bir kabulü olmadığına da değinen Erhürman şöyle konuştu:

“Biz federal devletin kurumlarında ya eşit üye sayısına sahip olunmasının ya da Kıbrıslı Türklerin iradesinin olmadığı bir kararın geçemeyeceği bir düzenin yaratılmasının gerektiğini söylüyoruz. Federal devletin kurumlarında sayısal olarak çoğunlukta olan toplumun iradesinin karar almak için yeterli sayılmasını asla kabul edemeyiz. Bunu AKEL’e de, DİSİ’ye de, diğer tüm muhataplarımıza da çok net söyledik. ‘Siyasi eşitliğin olmadığı bir anlaşma metnine, bırakın çözüm istemeyenleri, Sayın Akıncı da, CTP olarak biz de de evet demeyiz’ dedik.”

"ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR"

Bir an önce çözümü istediklerini çünkü ülkede yaşanan öngörülemezliğin ortadan kalkmasını arzu ettiklerini vurgulayan Erhürman, ancak imzalanacak olan metinde yer alan hükümlerin uluslararası mahkemelerden dönmesini istemediklerini, anlaşmanın hukuki kesinlik içeren bir anlaşma olması gerektiğini ifade etti. Erhürman, “Biz ‘evet’ dedikten sonra bu anlaşma hükümleri iptal edilemeyecek bir anlaşma olmalı. Yeni bir belirsizliğe girme düşüncesinde değiliz. Bütün bunları CTP’nin söylüyor olmasının ayrı bir önemi vardır, bir ağırlığı vardır. Hukuki kesinlik de siyasi eşitlik de federasyonun yaşayabilmesinin koşuludur” dedi.

"HARİTALAR AÇILIŞ POZİSYONLARINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL!"

UBP-DP Azınlık Hükümetinin Cumhurbaşkanı Akıncı’yı eleştirdiği konulara da değinen Erhürman, hükümet kanadının tavır ve açıklamalarının böylesi bir dönemde halkın çıkarına olmadığını, yalan yanlış bilgilerle toplumu yanıltmaya çalıştıklarını söyledi. Haritaların sunulmasının Cenevre’ye gitmeden önce kararlaştırıldığını, yani Cenevre’ye gitmeden önce haritaların sunulacağının bilindiğini hatırlatan Erhürman, “Biz 29,2, Rumlar 28,2 oranları ile Cenevre’ye gitti. Bu oranlar çerçevesinde hazırlanan iki harita kasaya kitlendi. Açılış pozisyonları bu iki haritadır… Hükümet öyle bir havaya girdi ki sanki Sayın Akıncı her şeyi verdi, bitti, pazarlık edecek bir şey kalmadı. Tam tersine pazarlık daha yeni başladı. Bu haritalar sadece açılış pozisyonlarından ibarettir” dedi. 

"MART AYINDAKİ KONFERANS DA SON DEĞİL"

Mart ayında Cenevre’de devam edilecek beşli konferansta da sonuca ulaşma ihtimalinin zayıf olduğunu çünkü Anastasiadis’in, Türkiye’nin Nisan ayında yapılacak referandum öncesinde gerekli katkıyı yapmayacağı gibi yanlış bir algıdan hareket ettiğini belirten Erhürman şöyle devam etti:

“Biz de diyoruz ki Ansatasiadis bu algıdan vazgeçmelidir. Aldığımız pozisyonlar Türkiye’deki referanduma, seçime bakılarak alınacak pozisyonlar değil, ilkelerden hareketle alınacak pozisyonlardır. Nisan sonuna bir sonuç elde etmek hala mümkündür ama gönül rahatlığıyla bu iş bitiyor diyecek durumda değilim. Çözüm olsa da olmasa da görevimizi yapmak zorundayız. Çözüm olduğunda bile ülkeye peri kızının sihirli değneği dokunmayacak. Bu memlekette çökmüş sağlık, eğitim, turizm sistemi anında düzelmeyecek” dedi.

lefke-kitle-toplantisi---ctp--(3).jpg

"OYSA HER LEFKELİ’YE BİR ÖĞRENCİ DÜŞÜYOR…"

CTP’nin yeni dönem politikalarının odağına üretimi koyduğunu kaydeden Genel Başkan Tufan Erhürman, hükümete geldiklerinde Lefke’nin özellikleri nedeniyle üretime dayalı teşvikler vereceklerini, şimdiden hazırlamaya başladıkları plan projeler ile üretim ağlarını ilmik ilmik öreceklerini söyledi. Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü:

“Lefke, Belediye’nin başarılı çalışmaları sonucunda artık cittaslow. Burası bir turizm bölgesi olmalı. Doğal, tarihi, kültürel koşullar buna son derece müsait. Ama şu anda ülkemizde konaklayan turistin sadece yüzde 2’si bu bölgede konaklıyor. 100 kişiden 2’si yani... Oysa Lefke’de gelecek yıl 11 bin civarında öğrenci olacağı düşünülüyor. Lefke’nin nüfusu da 11 bin civarında… Yani bir Lefkeli’ye bir öğrenci düşüyor ama nasıl oluyorsa bu bölgedeki konaklama yüzde ikide kalıyor. Sadece üniversitedeki öğrencilerin yakınları Lefke’de konaklasa bu rakamın aşılması gerekir. Ayrıca Lefke turizmden çok düşük bir pay alıyor. Bunlar federasyonu kurduğumuzda bir günde düzelecek şeyler değil. Yürürken sakız çiğnemeyi becermek zorundayız. Bir yandan Kıbrıs Sorunu bir an önce çözülsün diye uğraşırken, diğer yandan da sağlık, turizm, eğitim politikalarımızı üretmek zorundayız. Öyle bir hükümetle karşı karşıyayız ki evlere şenlik. Başbakan diyor ki muhalefete çağrı yaptım, erken seçim dedim, muhalefetten ses çıkmadı… Her yerde söyledim, ‘hodri meydan’ dedim; UBP’li yedi milletvekilinin imzasını getirin, CTP olarak 20 vekille imzalayalım erken seçime gidelim dedim ama belli ki duymak isteyen yok.”

"ÜRETİRSEK VARIZ! PLANLAYIP UYGULAYACAĞIZ!"

Üretmekten başka şansları olmadığını kaydeden Erhürman, “Tarih burada, kültür burada, doğal güzellik burada, ceviz, hurma, çilek, patates, portakal burada ama planlama yapamıyor bu potansiyelden yeterince faydalanamıyoruz. Artık bunu yapmanın zamanı” dedi. Lefke-Güzelyurt bölgesine turisti getirmenin planlarını yapmak zorunda olduklarını kaydeden Erhürman, burada üretilenlerin bırakın ihraç edilmesini, yalnızca öğrenciler ve turistler tarafından tüketilmesini sağlayabildikleri takdirde bile bölge ekonomisinin şu ankinden çok daha iyi duruma geleceğini, CTP’nin bu bölgede cittaslow’a uygun turizm türlerini ve turizm çerçevesinde örgütlenen tarımı, hayvancılığı, esnafı teşvik edeceğini kaydetti. Erhürman sözlerini şöyle tamamladı:

“Otellere yerli malını neden kullanmıyorsunuz diyoruz. ‘Kalite ve istediğimiz miktarda ürünü planlı şekilde isteriz’ diyor. Bunu sağlamamız lazım. Kooperatifleşmeyi sağlamalı, turizmden gelen payı artırmalı ve adil şekilde dağıtmalıyız. Hazır olmalıyız. Laftan başka bir şey üretmeyenlere seçimlerde gereken cevabı birlikte vereceğiz. Seçime projelerimizi ortaya koyarak gideceğiz. Kimseye adaletsiz istihdam, ihale, arazi vaat ederek göreve gelecek değiliz. Politikalarımızı ortaya koyarak halkımızdan bunun onayını alarak göreve geleceğiz. Bu işleri CTP’den başka yapacak biri de yok. Kadro potansiyeli ve dünyayı okuyan politikalarımız var. Bu ülkenin bu halkın artık kaybedecek zamanı kalmamıştır. CTP’li olanlar da sempati duyanlar da el ele vermeli, sadece seçimi kazanmak için değil, sistemin böyle yürümeyeceğini anlatarak yeni sistemin taşlarını üs üste koyarak inşa etmek için bunu yapmalıyız.”