Tuğçe Ülkü

Meclis Başkan Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı başkanlığında toplanan Cumhuriyet Meclisi’nde Ulusal Birlik Partisi (UBP)- Demokrat Parti (DP) Koalisyon Hükümeti’nin programı görüşülüyor. 

İlk sözü alan CTP Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman, yeni hükümete başarılar dileyerek, ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu.

Bir önceki hükümet programına kıyasla göze çarpan farklılığın, sadece iki konuda takvim öngörülmüş olması olduğuna dikkat çeken Erhürman, bunun sebebini anlayamadığını dile getirdi.

Erhürman, akıl hastalıklarıyla ilgili yasal düzenlemenin 1 yıl içerisinde çıkarılacağı ve dönem sonuna kadar üçlü kararnamenin sınırlandırılacağının söylenmesinin ötesinde herhangi bir takvimlendirme yapılmadığını kaydetti.

Tufan Erhürman, programda herhangi somut icraatlar bulunmadığına da işaret ederek, hükümet programının kamuoyu denetimini gerçekleştirecek şey olduğunu, bunun için de programın açık ve takvimlendirilmiş şekilde yapılması gerektiğini belirtti.

Neye oy verileceğinin bilinmesi gerektiğini ifade eden Erhürman, “Önümüzde ‘söz vermiyorum, kısmetse olur, merak etmeyin olur’ programı var” yorumunda bulundu.

“MÜŞAVİR YARATILMAMASI UYGULAMASI NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLMÜYOR”

Tufan Erhürman, müşavirler konusuna da değinerek, kendilerinin uyguladığı yeni müşavir yaratılmaması uygulamasının bu hükümet programında net bir şekilde görülmediğini savundu.

Erhürman, müşavir atamaları konusunda, “dönem sonu ifadesi” yer aldığına işaret ederek, bunun ne anlama geldiğinin açıklanmasını istedi.

Yeni müşavir atanması durumunda, çok şiddetli bir muhalefet sergileyeceklerini vurgulayan Erhürman, bu devletin yeni müşavirleri kaldıracak gücü bulunmadığını kaydetti.

Yeni istihdamlar konusuna da değinen Erhürman, CTP-UBP hükümet programında yer alan merkezi idare dışındaki kurumlarda istihdamın nasıl olacağı ile ilgili öngörünün neden yeni hükümet programında yer almadığını sordu.

Taşeron üzerinden istihdam yapma konusunda da eleştirilerde bulunan Erhürman,  kendi hükümet programıyla, şimdiki hükümetin programını karşılaştırdı ve bu konuda da  yeni hükümet programında gerekli maddelerin bulunmadığını söyledi.

Bu konularda hükümetin atacağı adımları destekleyeceklerini ancak adım atılmaması karşısında da ciddi bir muhalefet olacaklarını vurgulayan Erhürman, Ombudsman kurumu hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

POLİS VE KAMU HİZMETİ KOMİSYONU’NUN OMBUDSMAN’IN YETKİ ALANI DIŞINDA BIRAKILMASI

Ombudsman yasasında, Polis Genel Müdürlüğü ile Kamu Hizmeti Komisyonu’nun işlem ve eylemlerinin Ombudsman’ın yetki alanı dışında bırakılmasını eleştiren Erhürman, yasada değişiklik yapılmasının şart olduğunu vurguladı.

Polisin sivile bağlanması konusunda da değinen Erhürman, CTP-DP, CTP-UBP hükümet programında yer alan konunun, neden bu programda yer almadığını sordu.

Erhürman, özel sektörün sendikalaşması konusuna da değinerek, eski hükümet programında teşvik yoluyla öngörüler bulunduğunu ancak  yeni hükümet programında bulunmadığını belirterek, yeni hükümetin bundan vazgeçip, geçmediğini sordu.

“Bazı hükümler konusunda niyet varsa ancak hüküm yoksa bu bizim için sorun değil, ama niyet de yoksa o zaman sorun yaşayacağız. Niyet yoksa, neden bizimle olan hükümet programına yazıldı. Bazı konular daha önce vardı, şimdi neden yok” diyen Erhürman, bunların cevabının kürsüden verilmesini istedi.

Basın kuruluşlarının haksız rekabete maruz kalması konusuna da değinen Ehürman, UBP ile olan hükümet döneminde bu konudaki öngörülerin programlarına yansıdığını ancak yeni hükümet programında bunun da bulunmadığına işaret etti.

“SU KONUSUNDA HEMEN HEMEN HİÇBİR ŞEY YOK”

Su konusunda ise, programın son derece tasarruflu olduğuna işaret eden Erhürman, programda bu konuda hemen hemen hiçbir şey olmadığını kaydetti.

Kendi adına su konusunda şartname ve sözleşmeyle ilgili konularda bir şeyler görmek istediğini vurgulayan Erhürman, Anayasal yetkilerin korunup, uygulanacağını içeren bir şeyler görmek istediklerini dile getirdi.

Polisle ilgili gündeme gelen yasaların, Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesine rağmen, imzalanmayıp meclise gönderilmediğini hatırlatan Erhürman, bu konuda programda bir tek cümle bulunmasını da eleştirdi.

Partilerinin, Telekomünikasyon ve limanlar konusunda yap işlet devret modelini kabul etmek zorunda olunduğu görüşünü dile getirdiklerini ancak bir takım kurumların özelleştirilmesinden bahsetmediklerini kaydeden Erhürman,  ülkede yatım ihtiyacı olan kurumlarda para ve uzmanlıkları yoksa yap işlet devret modelini desteklediklerini belirtti.

Bu konudaki görüşlerinin hükümetteyken neyse, muhalefette de aynı olduğuna dikkat çeken Erhürman, yatırım söz konusu olmaksızın işletme hakkı devrine karşı olduklarını söyledi.

“YURTTAŞLIK KONUSUNDA SOMUT VE TAKVİMLENDİRİLMİŞ BİR ÖNGÖRÜ YOK”

DPÖ konusunda hükümet programında yer alan, personel ve ekipman olarak destekleneceği öngörüsünü destekleyeceklerini ifade eden Erhürman, bu konuda hükümeti tebrik ederek, “Umarım ekonomik programda yer aldığı için DPÖ lağvedilmez. Bu hükümet için önemli bir sınav olacak” dedi.

Kıb-Tek konusuna da değinen Erhürman, kurumda yapılacak değişikliğin, “muhasebe ayrıştırması” olması haklinde destekleyeceklerini ancak özelleştirme öngörüsü “üretim ve dağıtım bacaklarının ayrıştırılması” ise tamamen karşı olduklarını vurguladı.

Erhürman, programda, yurttaşlık gibi son derece önemli bir konuda da somut ve takvimlendirilmiş bir takım öngörü bulunmadığını belirterek, konu hakkında mevcut yasanın sadece değiştirileceğinin söylenmesinin yeterli olmadığını kaydetti.

Tufan Erhürman bunların açıkça ortaya konmasını ve meclis kürsüsünden açıklanmasını istedi.