"
Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun gelecek yıl Nisan ayında yapılacak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili halka hitaben yaptığı açıklama şöyledir:
“Sevgili kardeşlerim,
2010 yılında sizlerin güvenerek beni seçmiş olduğunuz Cumhurbaşkanlığı görevimin beşinci yılının içinde bulunuyorum.
Bu görevi; heyecanımı bir an bile yitirmeden onurla ve gururla yürüttüm, yürütmeye de devam ediyorum.
Sizin içinizden çıktım, sizinle birlikte, yürüdüm, yürüyorum.
Cumhurbaşkanı olarak sizlerin benden beklentilerinizin ve ihtiyaçlarınızın bilincindeyim.
2010 yılında Cumhurbaşkanı adayı olurken sizlere verdiğim tüm sözleri yerine getirmenin huzur ve mutluluğu içerisindeyim.
Değerli kardeşlerim,
“Cumhurbaşkanlığı kapılarını halka açacağız” dedik, açtık.
“Göreve başlar başlamaz müzakereleri devam ettireceğimizi ” söyledik, müzakerelerden de masadan da kaçmadık.
Halkımızın yarattığı değerleri bir araya getiren, her görüşten insanların bulunduğu Danışma Kurulumuzu oluşturduk.
“Masada halk olacak ” dedik, sizin görüşlerinizi masaya taşıdık.
Kurum ve kuruluşlarımızın katkı sağladıkları Halk Konseyimizi yaşama geçirdik.
Cumhuriyet Meclisimizi, Hükümetlerimizi, Siyasi Partilerimizi hep devrede tuttuk, Meclis Platformumuzla sürekli istişarelerde bulunduk.
“Cumhurbaşkanlığı sadece Kıbrıs konusuyla ilgilenmemelidir ” dedik, ülkenin daha iyi idare edilmesi için elimizi taşın altına koymaktan kaçmadık.
Cumhurbaşkanlığı, bu dönemde, çocuktan kadına, eğitimden sağlığa birçok sosyal sorumluluk projesine katkı koydu.
Cumhurbaşkanlığı, sanata, sanatçıya, çevreye, kültüre, spora, gençlerimize değer veren bir konuma getirildi.
Değerli kardeşlerim,
Tüm bunlara ek olarak çok önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
11 Şubat 2014 tarihinde Rum liderle bir Ortak Açıklama Metni’ne imza koyduk.
Bu, 1974 sonrası iki halkın liderleri arasında varılan en kapsamlı uzlaşma metnidir.
Umarım muhataplarımız da çözüm konusunda bizim kadar samimi olurlar ve biran önce masaya geri dönerler. Kıbrıs konusu artık bir sonuca bağlanmalıdır.
Kıbrıs Türk Halkı belirsizlikten ve ambargolar altında yaşamaktan kurtulmalıdır.
Kıbrıs Türk Halkı’nın nasıl bir antlaşma istediği bellidir.
Her zaman söylediğim gibi, Halk ne isterse çözüm de o olmalıdır.
Değerli kardeşlerim,
Ben sizin; kendi kendinizi yönetme hakkınızdan asla vazgeçmeyeceğinizi biliyorum.
Ben sizin; olası bir anlaşmadan sonra yarınlarımızdan endişe duymadan güven içinde yaşamak istediğinizden eminim.
Ben sizin; kimliğinizi yitirmek istemediğinizden, toplumsal varlığımıza zerre kadar zarar gelmesine razı olmayacağınızdan eminim.
Ben sizin; bir Devletin, onurlu, başı dik vatandaşları olarak Dünyaya açılmak istediğinizi biliyorum.
Ben sizin; daha refah, yaşam kalitesi daha yüksek bir ülkede yaşama arzunuzu biliyor ve takdir ediyorum.
Sizinle ayni fikirdeyim.
Sevgili kardeşlerim,
Ben eğer ağzından biz söz çıkmışsa onu mutlaka yerine getiren bir kişi olarak biliniyorum.
Cumhurbaşkanlığı adaylığımla ilgili çağrıları Kasım ayında değerlendirip kararımı açıklayacağımı söylemiştim.
Şimdi kararımı açıklıyorum;
Halkımın bana duyduğu güvenin, verdiği desteğin farkındayım.
Kıbrıs Türk Halkı’nın hak ve hukukunun görüşme masasında gerektiği gibi korunmasında oynamakta olduğum kritik rolün bilincindeyim.
İç konularda sağlayabileceğim katkının ne olduğunun idraki içindeyim.
Cumhurbaşkanlığı makamı gerek Kıbrıs Konusu gerekse ülkenin iyi yönetilmesi açısından çok önemli bir misyona sahiptir.
Dolayısıyla, bu makamda yapılacak hataların bedeli büyük olur.
İşte bu düşünceler, karar verme sürecinde başlıca etkenler olmuştur.
Kıbrıs Türk Halkı’nın sesine kulak vererek, Ulusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti Ulusal Güçler’in çağrılarına uyarak,sivil toplum kuruluşları ve kurumlarımızın belirttiklerini dikkate alarak,işin kolayını seçmeden, sorumluluktan kaçmadan, sizlerin bana yüklediği misyonun bilinci içerisinde, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimine bağımsız aday olarak katılmaya karar verdiğimi siz halkımızla paylaşıyorum.
Allahın izniyle bugüne kadar sizin için dik durdum durmaya da devam edeceğim.
Sizlerin desteğiyle ülkemiz için kazanacağımdan, hiçbir kuşkum yoktur.
Göstergeler de bu yöndedir.
Allah yolumuzu açık etsin.
Bana 2010 seçimlerinde destek veren,
2015 seçimlerinde aday olmam ve göreve devam etmem çağrısında bulunan, destekleme kararı alan çok değerli iki siyasi partimize teşekkür ederim.
Her zaman yanımda olan çalışma ve yol arkadaşlarıma, çiftçi, işçi, köylü, memur, esnaf, iş insanı, öğrenci, öğretmen kardeşlerime, vatandaşlarıma desteklerinden ötürü şükranlarımı ifade ediyorum.
Değerli kardeşlerim,
Yeni dönemde her alanda bir atılım içine girmemiz artık kaçınılmazdır.
Bu nedenle, önümüzdeki beş yılda özellikle iç konularda daha etkin olma kararlılığındayım.
Beklentilerinizi yerine getirmek için ekiplerimizle oluşturduğumuz projeleri, seçim sürecinde sizlerin bilgisine getirerek görevime devam etmek için onay talep edeceğim.
Sizlerle bir araya gelmeyi sürdüreceğim.
Gelişen iletişim olanaklarını, sosyal medyayı etkin şekilde kullanarak sizlerin görüşlerini alacağım.
Ayni yolla sizlere düşüncelerimizi aktaracağız.
Seçim sürecini karşılıklı iletişim içinde yürüteceğiz.
Değerli kardeşlerim,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı olmak Anayasal ve yasal koşulları yerine getiren herkesin hakkıdır.
Böylesi onurlu bir hizmet için aday olan veya olacak olan herkese demokrasimiz adına teşekkür ederim.
Yapılacak seçimlerin ülkemize yararlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum.
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
