Basın bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, Eroğlu, dün akşam Lefkoşa’ya bağlı Yeniceköy, Gaziköy ve Meriç köylerini ziyaret etti. 

Eroğlu’na Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, DP-UG Genel Sekreteri, Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy, UBP Genel Başkanı ve Lefkoşa Milletvekili Hüseyin Özgürgün, UBP Lefkoşa İlçe Başkanı ve Milletvekili Faiz Sucuoğlu yanında UBP Lefkoşa Milletvekilleri Ersin Tatar ile Zorlu Töre, DP-UG Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu ve eski milletvekili Şerife Ünverdi eşlik etti.
 
“BAZI MUHALİFLERDE YANLIŞ YORUMLAMA HASTALIĞI VAR”

Konuşmasına Kıbrıs konusuyla başlayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum liderin şu an masada olmadığını ancak kendisinin halen masada bulunduğunu belirtti.

Masadan kaçanın değil, halen masada bulunanın anlaşmadan yana olduğuna dikkat çeken Derviş Eroğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim bazı muhaliflerde yanlış yorumlama hastalığı vardır. Veya bir şeyi yanlış gösterme hastalığı. Masadan kaçan Anastasiadis, yine beni suçlamaya çalışıyorlar. Beni eleştirmek için gösterdikleri gayreti Anastasiadis’i eleştirmek için gösterseler daha faydalı olacaklar. Eğer biz birbirimizi anlaşma isteyen ve istemeyen diye suçlamaya devam edersek, dünya da bize bakarak, kendi devletlerine bile sahip çıkmıyorlar, kendileri için müzakere masasına oturan kişiyi uzlaşmaz diye gösteriyorlar diyecektir. Biz ne diyelim? Ülkede solcu diye geçinenler bizleri suçlarsa, biz Rumları nasıl suçlayacağız? Halbuki bütün uğraşımız KKTC insanının yaşayabileceği, kalıcı olacak bir anlaşmaya varmaktır”

Nasıl olursa olsun anlaşma mantığıyla hareket etmediğine dikkat çeken Derviş Eroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“MÜCADELEMİZİ DEVLETLE TAÇLANDIRDIK”

“Rum’un beklentisi nedir? Sağ sol kavgası olsun, kendi içimizde bölünelim ve kendileri için elverişli bir ortam ortaya çıksın. Bunun için kendilerini umutlandıran ise bizdeki bazı çevrelerin devletimizin varlığına ve devamının gereğine inanmadıklarını sürekli söylemeleridir.

Rum çevrelere göre KKTC’ye inanmayan bu kişiler yarın  Türkiye’ye de karşı olabilirler. Bu da  Kıbrıs Türk tarafını çözüm olsun da nasıl isterse olsun beklentisi içine sokabilirler. İşte Rum’un da beklentisi budur. Ama çok şükür biz önce devletimize sahip çıktık. Kuruluşuna heyecanla onay verdik ve hala sahip çıkıyoruz, çıkacağız. Türkiye ile kardeşlik ve karşılıklı saygı içerisinde bu davayı omuzluyoruz. Bir devletimizin olması benim müzakere masasında elimi güçlendiriyor. Bunu her söylediğimde bazıları kızıyor ama gerçek bu. Anastasiadis de, aynı bizdeki bazı kişiler gibi, devletimiz ve egemenliğimiz vardır dediğimde kızıyor”

“DEĞİŞİM, GERÇEKÇİ BİR HEDEF OLMALIDIR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, değişimden söz edenlerin neyi amaçladıklarını, ne yaptıklarını ve yapacaklarını da ortaya koymaları gerektiğini belirtti.

Eroğlu, şunları kaydetti:
“Politikada yeni olan bir aday, Eroğlu isteseydi Anastasiadis masadan kaçmazdı dedi. Lafa bakınız. Bunu diyen kişi ne demek istedi biliyor musunuz? Anastasiades’in istekleri ortada. Buna evet mi diyecektik. Doğrudur, Anastasiadis’in her istediğine evet deseydim masadan kaçmazdı ama benim de haklarımızı, hukukumuzu savunduğumdan bahsedilemezdi. Ben Rum’u memnun etmek için değil, Kıbrıs Türkü için masadayım. Bir anlaşma olacaksa, Kıbrıs Türk halkı da bu anlaşmadan yarar sağlamalıdır. İyiye doğru gitmeliyiz, kötüye değil.

Değişim, eğer hayatımızdaki sorunlar bahane edilerek kazanımlarımızın ve güvenliğimizin feda edilmesi anlamına gelirse, bu değişim değildir. Bunlar feda edilemez. Değişim, ideolojik bir saplantı değil, gerçekçi bir hedef olmalıdır. Kötüye doğru gidiş de bir değişimdir. Bu nedenle ben dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Değişimden hedefi nedir onu söylesin.  Eğer çözüm olur da barış giderse bu çözüm değildir. Tekrar çatışma ortamına taşıyacaksa, o çözüm de olmaz. İç konularda değişim isteniyorsa bunun birinci yapılabileceği yer hükümet ve meclistir. Orada ne yapıldığı ise ortadadır.”