Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu, olası bir referandumda, Rumların yine hayır demesi halinde Kıbrıs Türk halkının akıbetinin ne olacağının açıkça belirtilmesi gerektiğini söyledi.

Derviş Eroğlu bugün Kıbrıs TV’de yayınlanan Kıbrıs’ta Bugün programına konuk olarak açıklamalarda bulundu.

“İKİ RUM LİDER DE AYNI ZİHNİYETTE”

Eroğlu “Hirstofyas ve Anastasiadis ile masaya oturdunuz. İkisi arasında bir fark var mıydı?” şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:

“Anlayış bakımında bir fark görmedim. Anastasiadis’in masayı terk etmesinden sonra gelen eleştirilerden sonra tavır değiştirecek mi bilemiyorum. Ama ikisinin anlayışı arasında bir fark yoktur. Tüm Rum liderler halklarına 1974’ün öncesine dönüşü söz verdiler. Bu yüzden bir anlaşmaya imza atmaktan çekiniyorlar. Olması ihtimal dışı vaatlerde bulunursan, istemediğin tavizlerde bulunursun.  Ortak noktaya gelmeleri bugün için mümkün değildir. AB ülkelerinin bölünmüş bir ülkenin birlik içerisinde olmasından rahatsızdırlar. Bunu Eide basın toplantısında söyledi. Dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı Jack Straw da bu çerçevede bana konuşma yapmıştı.”

“ÖNERİLERİMİZ MAKULDUR”

“Müzakere masasında karşı tarafı da düşünmek gerekiyor demiştiniz. Siz karşı tarafı düşünüyor musunuz?” yönündeki soruya da, “Bir anlaşma olacaksa tabii ki hep Rum’un istedikleri olacak diye bir durum yok” diye konuşan Eroğlu Kıbrıs Türk tarafının isteklerinin makul çerçevede olduğunu söyledi.

Eroğlu, 1974’ten bugüne kadar 40 yıl geçtiğini anımsatarak “Bu süre içerisinde insanımızın kökleşmesi yatırımları göz önünde tutularak bir anlaşma bulunmalı” diye konuştu.

“BİZİM DÖNEMDE HİÇ SUÇLANMADIK”

Derviş Eroğlu “BM Genel Sekreteri’nin kayıt dışı kalması kaydıyla sizinle özel paylaştığı sözler oldu mu? Türk tarafını suçlayıp diğer tarafı kırmama gibi bir durumu oldu mu?” yönündeki soruya şöyle yanıt verdi:

“Bizim dönemimizde Türk tarafını suçladığını söyleyemem. Hatta Barış Gücü’nün süresini uzatmakla ilgili yazdığı raporda da ambargoların kaldırılmasından da söz etmiştir. Bizim makul hareket ettiğimizi söylemiştir. Cenevre’de Rumlar toprakla ilgili harita ortaya koymaya çalıştıkları  zaman bizim ifadelerimizi kabul etmiştir. Özellikle Greentree zirvelerinde, özellikle sonuncusunda oldukça ümitliydi. Ama Hristofyas o toplantıya 5 hayırla gelmişti. O gün Genel Sekreter, bunun son oyun olduğunu söylemişti. Şimdi geldiğimiz nokta budur. Eide’nin, ben son temsilci olabilirim sözleri de bu “son oyun”un bir parçasıdır.”

“ANKARA HÜKÜMETİ ÇOK RAHAT”

“Ortak açıklamayı huzur içinde mi imzaladınız? Bir empoze var mıydı?” yönündeki soruya da Eroğlui, Anavatan Türkiye hükümetinin şu an klendisinin cumhurbaşkanı olmasından dolayı çok rahat olduğunu belirtti.

“ Bana güvendiklerini bir çok kez söylediler” diye konuşan Derviş Eroğlu ortak açıklamanın da Anastasiadis’in zamana oynama amacıyla ortaya koyduğu bir ön koşul olduğunu ve kendisine bu konuda baskı yapılmadığını belirtti. 

“BİDEN MARAŞ KONUSUNU KONUŞMADI”

Derviş Eroğlu “Biden ile Cumhurbaşkanlığı sınırları içerisinde görüşmeniz oldu. O süreçte, uygar bir duruş sergilediniz. O toplantıda Biden size ne dedi?” şeklindeki soruya da şu şekilde yanıt verdi:

“Sayın Biden’in Kıbrıs’a gelişi ve bizi ziyaret edişi oldukça önemlidir. Bize verdiği gibi Güney’e de önemli mesaj vermiştir. Kendisi gelmeden önce ekipleri geldi. Bizim polisimiz de üst düzey güvenlik önlemleri aldı. Kendisi KKTC Cumhurbaşkanlığı makamına geldi. Benim şeref salonum dar bir alan. Biz geniş bir masada ekiplerimizle toplantı yapacaktık.  Arka kapıdan geldi dediler. Geldiği kapı protokol kapısıydı. Bayraklar da indirildi dediler. Halbuki indirilmedi. O toplantıda bize Maraş konusunu açmadı. Diğer konularla ilgili bizim düşüncelerimizi dinledi ve kendi düşüncelerini söyledi. Daha sonra bizi yemeğe davet etti. Yemekte de müzakerelere devam edilmesi gerektiğini söyledi. Yemekte bir ortak açıklama metni konuşuldu ve yemekten sonra açıklandı. Biden, bu ortak açıklamaya neleri koyalım diye sordu. Benim düşüncem sizleri daha sık bir araya getirmek ve sonuç almaktır dedi. Bu esnada Anastasiadis Maraş’ı gündeme getirdi. Biz karşı durunca Sayın Biden, bu konu kapanmıştır dedi.”

“MARAŞ, TOPRAK BAŞLIĞINDA GÖRÜŞÜLECEK”

“Maraş’a nasıl bakıyorsunuz? Maraş’ın karşılığı Ercan’ın ve Mağusa Limanı’nın açılması yani ciddi açılımlar  olursa, bütünlüklü çözüme zarar vermeyecek şekilde açılımlar olursa karşı mısınız?” yönündeki soruya da “Geçmişte Maraş ile çok ciddi öneriler yapılmıştı ama Papadopulos reddetti” diyen Eroğlu, Maraş’ın toprak konusu olduğu için toprak başlığı altında görüşüleceğini söyledi.

Eroğlu şöyle devam etti:

“Biden gelmeden önce ABD Büyükelçisi bir çok kez bize Maraş ile ilgili gidip geldi. İçinde Rumların da olacağı bir uzman ekibinin olmasını da önerdi. Biz bunu kabul etmedik. Bizim uzmanlarımız girecek dedik. Ama Anastasiadis bunu reddetti.  Son önerilerine karşı bizim önerimiz, bütün limanlarımızın açılmasıydı. Anastasiadis yine reddetti. ABD Büyükelçisi Rumların tavrı sonrasında en son pes etti.”

“TÜRKİYE BU SEÇİME KARIŞMIYOR”

Eroğlu “Bu seçim sürecinde, Türkiye şimdiye dek görmediğimiz şekilde uzak duruyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Daha önceki gerek parti içi seçimlerde, gerekse de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bazı müdahaleler olmuştur. Bunlar da başarılı olmamıştı. Herhalde bir karar vermişlerdir. KKTC demokratik bir ülkedir ve kendi kararına kendisi versin demişlerdir. Geçen cumhurbaşkanlığı seçiminde müdahaleler vardı. UBP Genel Başkanlığı seçiminde de oldu. Ben bu seçimde bir şey görmedim. Belki içlerinde sempati duydukları vardır. Olması doğaldır. Ama buraya herhangi bir müdahaleleri yok.”

“RAPOR VARSA AÇIN NE DOĞRU NE YANLIŞ SÖYLEYİM DEDİM”

Eroğlyu  “İç politikaya siyaset dışı yaklaşımlarla zaman zaman eleştiriliyorsunuz. Bunlar Türkiye’deki yetkililere de gidiyor mu? Bu konu açılıyor mu?” yönündeki soruya da şöyle yanıt verdi:

“O dönem Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay’a bu tartışmalar içerisinde bir ara, benim hakkımda yanlış raporlar veriliyor. Siz her gelen raporu doğru kabul ediyorsunuz. Beni Afrika gazetesinin destekleyicisi yaptınız, beni başka şekilde gösterecek raporlar size geldi ve bunlara inandınız. Beşir Bey’e dosyayı getirin ben neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyeyim.  dedim. Kendisi de böyle bir dosyanın bulunmadığını söyledi. Bir ara benimle ilgili her taraftan mektup gönderiliyordu. Hatta bir keresinde bir mektup iletildi Ankara’ya  ve benim Türkiyeli Kıbrıslı ayırımı yaptığımdan şikayet ediliyordu. Bu ülkede bu ayırımı yapmayacak tek işi benim.”

KIBRIS TÜRK TARAFININ YOL HARİTASI

Önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorunuyla ilgili beklenenlerin sorulmasıyla da Eroğlu, Eide’nin 2015 sonunu referandum için hedef gösterdiğini anımsattı.

Bu süreç için de Kıbrıs Türk tarafının yol haritasını hazırladığını belirten Derviş Eroğlu “Mayıs’ta yoğunlaştırılmış müzakereler yapılacak. Haziran’da anlaşılan konular belirlenecek. Temmuz ayınsa ise anlaşılmayan hususlarda anlaşılması hedeflenecek.Ağustos ayında tatil yapılırken, Eylül’de garantör devletlerin de katılacağı çok taraflı toplantı düzenlenecek. Kasım’da ise çözüm planının hazırlanması, çözüm planının al-ver yapılarak müzakere edilmesi gerçekleştirilecek. Hedef ise Aralık ayında iki liderin üzerinde uzlaşacakları antlaşmanın iki halkın ayrı ayrı referandumuna sunulması. Biz bunu bir takvim olarak görüyoruz. Bugüne kadar ucu açık devam ederse bir sonuç alamayız” diye konuştu.  

“BİR KEZ DAHA HAYIR ÇIKARSA….”

Eroğlu Annan Planı referandumunda bir noktanın eksik bırakıldığına dikkat çekerek “o da bir tarafın hayır demesi halinde, evet diyenin akıbetinin ne olacağıydı” dedi.

Eski cumhurbaşkanı Talat’ın o dönem çok aceleci davrandığını belirten DervişEroğlu, “biz Rum’un o hayır demesinin faydasını görebilirdik. Ben olsam müzakere hemen oturmazdım.  Eğer bir kez daha referandum olursa ve Rumlar hayır derse, bunun sonucunda ne olacağımızı haklımızın bilmesi gerekiyor” diye konuştu.