Eroğlu: 'Hakkınızı savunmam için beni seçtiniz'

Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu  “Yunanistan’ın yeni Başbakanı Aleksis Çipras’ın  Kıbrıs konusundaki açıklamalarının yanlış ve Kıbrıs’taki gerçeklere aykırı olduğunu” belirti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Çipras’ın görüşmelerin devamı için Anastasiades gibi, Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin araştırma yapmaktan vazgeçmesini ve Rumların egemenliğinin kabul edilmesini istediğine” dikkati çekti ve “ ister sağ, ister sol olsun, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’da iktidarlar değişir ama Kıbrıs konusuna bakışları değişmez gibi görünüyor ” dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu dün gün boyunca, sırasıyla Çatalköy, Arapköy, Beşparmak, Alagadi, Karaağaç, Bahçeli ve Esentepe’de vatandaşlarla bir araya gelerek Kıbrıs konusu ve 19 Nisan’daki Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili konuştu.

Gittiği bölgelerde bölge halkı tarafından sevgi ve coşkuyla karşılanan Eroğlu’na ziyaretleri sırasında Meclis Başkan Yardımcısı ve UBP Girne Milletvekili Ünal Üstel, Eğitim Bakanı ve DPUG Milletvekili Özdemir Berova, UBP Girne Milletvekili İzlem Gürçağ, UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar ve UBP Güzelyurt Milletvekili Kemal Dürüst hazır bulundu.

“ÇİPRAS YUNAN ÇIKARLARI İÇİN UĞRAŞIYOR”

Bazı kişilerin Dünyayı bölgeyi bilmeden, doğru analizler yapmadan konuştuklarını ya da doğruları bildikleri halde halkı aldatacaklarını sanarak yanlış yorum yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı şöyle konuştu;

“Rum kesiminde Dimitris Hristofyas başkan seçildi de ne oldu? Anlaşma oldu mu? Şimdi de Syriza Yunanistan’da iktidara gelince aynı çevreler benzer yorumlar yapıyor. Oysa Başbakan Çipras hükümetinin  Savunma Bakanı ilk iş olarak Kardak kayalığına giderek tahrikte bulundu, Ege denizinde iki ülke savaş gemileri ile savaş uçaklarını karşı karşıya getirerek gerginlik yarattı.Hedefi, Türkiye’ye isteklerinin kabul edilmeyeceği mesajı vermek. Bilindiği üzere Ege’de sorunu var.

Pazartesi günü ilk resmi dış ziyaretini Rum kesimine yapacak olan  Başbakan Çipras ne dedi? O da aynı Anastasiades gibi konuştu. Yanlış ve tahrikkar bir demeç verdi. Biz masadayız. Masadan kaçan Rum tarafıdır. Çipras, gerçekten ülkesine ve bölgeye olumlu , barışçı katkı yapmak istiyorsa  radikal bir şekilde Kıbrıs politikalarını değiştirmeli ve Kıbrıs’ta Rumlar kadar egemen bir Kıbrıs Türk Halkı bulunduğunu kabul etmelidir. Biz barıştan, çözümden yana olduğumuzu ortaya koyduk ve koyuyoruz.”

“HALKA VERİLEN BİRÇOK HİZMETTE İMZAM VAR”

Eroğlu, ziyaretleri sırasında gördüğü ilgi ve vatandaştan gelen mesajlar sonrasnda seçimin birinci turdan biteceğine inandığını belirtti.

“Benim geçmişimi biliyorsunuz. Memleket, Devlet, Halk çıkarı söz konusu olduğunda hassasiyetimi, duruşumu biliyorsunuz ” diyen Cumhurbaşkanı, “KKTC’de halkın yararına yapılan birçok hizmetin, çıkarılan pekçok yasasının  altında imzası olduğuna dikkati çekti.

Eroğlu, doktor olarak Hipokrat yemini, milletvekili ve Cumhurbaşkanı olarak da Kıbrıs Türk halkının egemenliğini koruyup sahip çıkma yemini ettiğinin altını çizdi.

Derviş Eroğlu “Halkımın çıkarlarını sonuna kadar savunmaya yeminliyim. Son bir kez daha görev talep ederek, halkımı güzel yarınlara taşımak için kararlıyım. Kıbrıs konusunu sonuçlandırmak istiyoruz” dedi.

“HAKKINIZI SAVUNMAM İÇİN BENİ SEÇTİNİZ”

Halkın kendisini “bizim haklarımızı masada en iyi şekilde savunacaksın” diyerek 5 yıl önce Cumhurbaşkanlığına taşıdığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi halkıma hesap veriyor ve daha da kritik bir aşamaya doğru gitmemiz dolayısı ile başlattığımız süreci tamamlamak üzere göreve devam için onay istiyorum. Bu 5 yıl içerisinde güneyin iki cumhurbaşkanı ile masaya oturdum ve görüştüm. Hristofyas ile anlaşma olmadı. Anastasiadis ile de anlaşamadık çünkü masadan kaçtı. Masadan kaçan bir kişiyle anlaşma yapmanız mümkün değil. Şimdi müzakere masasında dönmesini bekliyoruz. Ama bir bakıyorum CTP hala aynı noktada. Hala Rum tarafını eleştireceklerine beni eleştiriyorlar. Görüşmeleri kaldığı yerden sürdüren ben, 11 Şubat’ta esneklik, yapıcılık göstererek ortak açıklama metinine imza atan yine ben, masada oturmaya ve ön koşulsuız olarak al-ver sürecine geçmeye, kısa sürede meseleyi sonuçlandırmaya hazır olan ben ama CTP beni suçluyor. Demek CTP yöneticlierinin niyet samimi değil.