Cumhurbaşkanı ve bağımsız  cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu, hazırladıkları yol haritasıyla net bir duruşları olduğunu ve Aralık’ta eş zamanlı ayrı ayrı referandumu ön gördüklerini belirtti.

Eroğlu, artık Kıbrıs meselesinin tarihe gömülmesini istediklerini ifade ederek, “Biz Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceğin aydınlık günlerine ambargosuz, izolasyonsuz ulaşmasını istiyoruz” dedi.

Seçim ofisinden yapılan açıklamaya göre Derviş Eroğlu, bugün BRTK’da cumhurbaşkanlığı ikinci turu için üçüncü konuşmasını yaptı.

Konuşmasına “Hepimiz bir kader seçimi için Pazar günü sandık başına gidiyoruz” diye başlayan Derviş Eroğlu, bu seçimin diğer seçimlere benzemediğini belirtti.

Pazar günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın seçileceğine dikkat çeken Eroğlu, önümüzdeki dönemin en önemli gündeminin Kıbrıs müzakereleri olacağını vurguladı.

“Kıbrıs’ta uzlaşı ve Kıbrıs Türkünün geleceğinde etkin olabilecek  müzakerelerde bizleri temsil edecek kişiyi belirleyeceğiz” diye konuşan Eroğlu, ne dediyse doğru çıktığını ifade etti ve şöyle devam etti:

“MASAYA GELİRLERSE YOL HARİTASI BELLİDİR”

“Rum komşularımız eğer masaya gelirlerse bizim ortaya koyacağımız yol haritası bellidir . Yol haritamız,  benim direktifim çerçevesinde uzman görüşmeci heyetimiz tarafından hazırlandı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Sayın Eide’ye sunuldu. Biz  Türk tarafı olarak özetle aşağıdaki şekilde  bir sonuca ulaşmayı hedefliyoruz. Bizim yol haritamıza göre Mayıs’ta yoğunlaştırılmış müzakerelere yeniden başlanacak. Temmuz sonuna kadar, harita ve rakamlar ile garantiler konusu hariç, çözümlenemeyen bütün konularda köprü kurucu öneriler ve al-verlerle uzlaşılmaya çalışılacak. Ağustos ayında tatil yapılırken, Eylül’de BM Genel Sekreteri ile yapılacak görüşmeler ve garantör devletlerin de katılacağı çok taraflı toplantıda sonuçlandırılamayan tüm konular, harita ve garantiler ele alınıp sonuçlandırılacak ve referandum tarihi belirlenecek.”

Kasım’da çözüm planına  ek hukuki dokümanların eş zamanlı referandumlara hazırlanmasının  gerçekleştirileceğini dile getiren Eroğlu, hedefin  ise Aralık ayında iki liderin üzerinde uzlaşacakları antlaşma ve eklerinin iki halkın eş zamanlı ayrı ayrı referandumuna sunulması olduğunu vurguladı.

Eroğlu şöyle konuştu: “Bu kadar net bir duruşumuz var. Neden? Çünkü biz artık Kıbrıs meselesinin tarihe gömülmesini istiyoruz. Biz Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceğin aydınlık günlerine ambargosuz, izolasyonsuz ulaşmasını istiyoruz. Size söz veriyorum; Kıbrıs konusunu en kısa süre içinde bir sonuca bağlayacağız. Kıbrıs Türk genci, diğer yaşıtları gibi spor, müzik, kültür, sanat alanlarında özgürce yerini mutlaka alacaktır. Kıbrıs Türk iş insanının önü Kıbrıs meselesi dolayısı ile kesilmeyecektir.   Kıbrıs Türk Halkı hak ettiği şekilde uluslararası toplumla buluşabilecektir. Size söz veriyorum; Cumhurbaşkanlığı’nın kapıları ve gönlümüz bugün olduğu gibi yarın da hep size açık olacaktır. Sorunlarınızı sorunlarım bildim, giderilmesi için canla başla gayret göstereceğimden emin olabilirsiniz.”

“HER GÖRÜŞE SAYGI DUYDUM”

Bugüne kadar hangi görüşten, hangi partiden olursa olsun tüm vatandaşlara saygıda, sevgide kusur etmediğini ifade eden Derviş Eroğlu, bunun bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğini söyledi.

Halkın, yani cumhurun başkanı olduğunun bilincinde olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Her şeyin en güzeline layık olan sizlere hizmet etmeyi görev bildim ve öyle olmaya devam edecektir” dedi.

“OYLARMIZI BİRLEŞTİRELİM”

Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kardeşlerim, oylarımızı birleştirelim ve bu seçimden güçlü çıkalım. Kazanan ülkemiz, Devletimiz olsun, siz olunuz. Kazanan, demokrasimiz, sosyal sorumluluk projelerimiz, sanatçılarımız, gençlerimiz, kadınlarımız olsun. İş insanımız, çiftçimiz,köylümüz, esnafımız kazansın. Ben sizin için bu yarışa girdim Omzuma yeni rütbe takmak ve madalya kazanmak amacında değilim. Sorumluluk duygumla Cumhurbaşkanlığına aday oldum. Peki değerli kardeşlerim; biz bunları söylerken Sayın Akıncı ne diyor? Bir şey demiyor? Neden Çünkü geçmişte söyledikleri ortadadır. O zaman kendisine şu soruları sormak ve seçim öncesinde yanıt beklemek durumundayız. Soruyorum; Sayın Akıncı, Garanti ve İttifak Antlaşmalarının olası bir anlaşmada devamı, olmazsa olmazlarınız arasında mı?  Evet veya hayır! Olası  iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitlik ve Kurucu Devletlerin eşit statüsüne dayalı bir federal ortaklık uzlaşısında Rum tarafının istediği gibi bunun münhasıran Rum tarafının işgali altında bulunan sözde 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı anlamına gelecek bir yapılanmayı  kabul eder misiniz?  İki kesimlilik öngörüldüğüne göre, mülkiyet sorununun çözümünü Rum tarafının istediği gibi  öncelikle iade/sözde geri dönüş hakkı temelinde çözümlenmesini kabul eder misiniz?  Tüm KKTC vatandaşlıklarının olası bir anlaşmada geçerliliği olmazsa olmazlarınız arasında mı? Evet veya hayır! Olası bir toprak ayarlamasında kaç KKTC vatandaşının yeniden göçmen olmasını öngörüyorsunuz? Olası bir federal ortaklıkta dönüşümlü başkanlık olmazsa olmazlarınız arasında mı?  Evet veya hayır!Olası bir anlaşmanın içereceği gerekli derogasyonların AB’nin birincil hukuku haline getirilmesi olmazsa olmazlarınız arasında mı?  Evet veya hayır! Kardeşlerim; az önce dile getirdiğim sorular sizlerin geleceğiniz, bu topraklarda özgür yaşamanız için yanıtlanması gereken sorulardır. Diğer yandan Rum ekonomisi ve kamu maliyesi ayakta durabilmek için bir kurtarma paketi çerçevesinde ciddi miktarda borçlar ve taahhütler altına girmiştir. Bu borçların bizlere yansımaması için de ciddi bir müzakereye ihtiyaç olduğu ortadadır”.

“OMİRU’NUN SÖZLERİ…”

Rum Yönetimi Meclis Balkanı Omiru’nun, seçimin ilk turundan sonra Akıncı  hakkında, “İşgal bölgelerindeki yasadışı seçimlerde Mustafa Akıncı’nın seçilmesi Ankara’ya yönelik açık bir mesajdır.  Akıncı’nın seçilmesi, Ankara’ya Kıbrıs sorununda uzlaşmaz ve gerçekleri çarpıtan politikasını terk etmesi için bir mesajdır. Akıncı’nın  başarısı Ankara’nın yasadışı askeri işgale son vermesine yönelik Ankara’ya açık mesaj vermektedir” dediğini savunan Eroğlu şunları kaydetti:

“Peki Rum lider Anastasiades ne diyor; Eğer Akıncı seçilirse Maraş’ın açılması odaklı Güven Yaratıcı Önlemleri görüşme önerisini kabul etmeye hazırım diyor. Maraş odaklı ne demektir? Yani Kıbrıs Türk tarafının da yararına olacak Güven Yaratıcı Önlemleri değil, Maraş’ın kendilerine verilmesini görüşmeye hazırdır. Sayın Akıncı’nın seçilmesi değil, ikinci tura kalması bile bize zarar vermeye başladı. Rum’un iştahını kabarttı. Peki siz Maraş’ı verirseniz Rum’un antlaşma için hevesi kalacak mı? Şimdi bile yok; Maraş’ı aldıktan sonra hiç olmaz. Tabii her istediğini vermezseniz! O halde çözüm nasıl olacak? Biz dünyayla nasıl buluşacağız? Bir süre sonra Rum başka şeyler isteyecek... Salam politikası devreye girecek... Kardeşlerim; buna dur demek sizin elinizdedir. Kimse ‘bir şey olmaz’ demesin. ‘Masada kim olursa olsun fark etmez’ diyenler doğru söylemiyor. Fark eder... Bu sözlere kulak vermeyiniz. Değerli kardeşlerim; Hadi geliniz güvenle hep birlikte ileriye gidelim. 26 Nisan günü hepinizden destek bekliyorum Sağduyunun galip geleceğine, maceraya, ne yapacağını bilmediklerinize değil bana teveccüh göstereceğinize eminim. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyor, seçim sonuçlarının demokrasimiz ve ülkemiz için yararlı sonuçlar doğurmasını diliyorum.”