Hakan Yıldırım

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 3’üncü Cumhurbaşkanı, siyasetin deneyimli ismi  Derviş Eroğlu, 78’nci doğum gününü sevdikleri ile birlikte kutladı.

Gazimağusa’ya bağlı Ergazi Köyünde 7 Mart 1938’de doğan Eroğlu, hayatına dair detayları Diyalog’la paylaştı.  

Derviş Eroğlu zor bir hayat yaşadığını ifade ederek sözlerine başladı. Gençlik yıllarında doğum günü kutlamadığını ifade eden Eroğlu, kutlama alışkanlığının kızlarının büyümesi ile başladığını ifade etti. 

Eroğlu,  “Kızlar büyüdükten sonra her doğum günümü hatırladı ve hatırlattılar” diye devam etti. Kutlamaları genellikle aile arasında yaptıklarını dile getiren Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı döneminde partili arkadaşlar ve Cumhurbaşkanlığı personelinin doğum gününü kutlamaya geldiğini, eş dost ve arkadaşlarının kendisini yalnız bırakmadığını ifade etti. 

“Arkadaşlar hala arıyor…”

Dr. Derviş Eroğlu, fakir bir aile olduklarını ve yokluklar içinde tahsil hayatını sürdürdüğünü anlattı. Üniversite hayatının sonrasında Doktor olup mesleğini icra etmeye başladığını belirten Eroğlu, 1976 yılından itibaren de siyasi hayata atıldığını anımsattı. Eroğlu, “hayatımız böyle geldi, böyle gidiyor” dedi.

Dr. Derviş Eroğlu, geçmişe yolculuk yapıp, siyasi hayatında birlikte çalıştığı ekiplerin doğum günlerini hatırladığını, bugün de telefonlarının susmadığını kaydetti.  

“Gitmediğim köy kalmadı…”

Gerek çalışma ofisine ziyaret ederek, gerekse de telefon ile arayarak doğum gününü kutlayanların olduğunu belirten Eroğlu, “Bize gönül vermiş, siyasi hayatımızda da bizi desteklemiş kişiler geliyor. Ben siyasi hayatımda çok gezerdim. Gitmediğim köy kalmadı. Çok insan tanıdım. Doğum günümü duyan arkadaşlar da arıyor. Ben bile doğum günümü unutuyorum. Beni arayıp tebrik edenler oluyor, bu da beni mutlu ediyor. Yıllarca halkın arasında dolaştık, gün geldi siyasi hayatınızı noktaladınız. İnsanlık ve dostluk sadece makamda devam ederse bir şey ifade etmez. Utulmak istemem tabi. Eşimin dostumun beni hatırlaması beni onore ediyor. Beni arayan aramayan bütün dostlarıma teşekkür ediyorum.” dedi. 

“Balık burcuyuz, iyi anlaşırız”

Aile yaşamına da değinen Derviş Eroğlu, eşi Meral hanım ile doğum günlerinin bir birine yakın olduğunu, ikisinin de Balık burcu olduğunu dile getirdi ve ekledi: “İkimiz de Balık burcuyuz. Onun için iyi anlaşıyoruz.”

Torunlarıyla kutluyor…

Doğum gününe anlam katan en önemli unsurlardan biri de torunları olacak ki, torunları ile birlikte kutlanan doğum günlerinin bir başka keyifli olduğunu ifade ediyor. 

Eroğlu, “Benim için doğum günlerinde özellikle torunlarım da yetiştikten sonra doğum günlerine katılmaları mutlu ediyor. Aile büyüyor. Bu bizi mutlu ediyor”  dedi.

“Siyasete dönme niyetim yok”

Doğum günü münasebeti ile çalışma ofisinin kapılarını Diyalog’  açan Derviş Eroğlu, gündemi de değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından uzun bir süre Lefkoşa’nın dışına çıkmadığını belirten 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, şu sıralar gelen davetlere icabet ettiğini, bundan siyasete geri dönüyor beklentisinin olmaması gerektiğini söyledi. Eroğlu, “Ziyaretlerin özel bir nedeni yok, pek dolaştığım da yok, sanki bu yaşa kadar hiç köye gitmedim de sanki şimdi gidiyormuşum gibi yorum yapan arkadaşlar var. Ben hayatım boyunca hep dolaştım, elini sıkmadığım insan sayısı azdır. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra 6-7 ay Televizyon ve Lefkoşa dışına çıkmamaya çalıştım. Neticede vatandaş davet ediyor, bugüne kadar fazla icabet etmedim ama bundan sonra edeceğim” dedi.

“Çözümden uzağız”

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik devam eden müzakereler hakkında da görüş belirten Eroğlu şunları aktardı, “Müzakere masasında 2 Rum liderle müzakere yapmış biri olarak 2016 yılının çözüm yılı olacağına inanmam. 2017 yılı geldiğinde de yakında çözüm laflarını duyacağız. Rumların bu tavrıyla bir anlaşmadan uzak olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. KKTC’de yanlış bir düşünce var. Bütün olumsuzluklar çözümsüzlüğe bağlanıyor. Bugün KKTC birçok dünya ülkesinden iyi durumdayız. Bunun yanında Türkiye var. Dünya bizi tanımazken Türkiye’den karşılıksız destek alıyoruz. Çözüm olmazsa mahvolduk gibi sözler, çözüm olsun da nasıl olursa olsun anlayışı içine insanımızı sokma açısından sakıncalıdır. Vatandaşın hayalleri ile oynamak yerine gerçekleri ortaya koymak gerek. 2016 yılında çözümden uzağız.”