Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu,  “ Mayıs ayında başlayacak görüşmelerle 7 adımda Kıbrıs konusunda varılacak bir antlaşmanın yıl sonuna ya da engeç Şubat ayına kadar referanduma götürülmesini içeren bir yol haritasının Birleşmiş Milletler’e sunulduğunu” açıkladı.

Eroğlu’nun açıkladığı yol haritasına göre Mayıs’ta yoğunlaştırılmış müzakerele yapılacak. Haziran’da anlaşılan konular belirlenecek. Temmuz ayınsa ise anlaşılmayan hususlarda anlaşılması hedeflenecek.Ağustos ayında tatil yapılırken, Eylül’de garantör devletlerin de katılacağı çok taraflı toplantı düzenlenecek. Kasım’da ise çözüm planının hazırlanması, çözüm planının al-ver yapılarak müzakere edilmesi gerçekleştirilecek.Hedef ise Aralık ayında iki liderin üzerinde uzlaşacakları antlaşmanın iki halkın ayrı ayrı  referandumuna sunulması.

Dervşi Eroğlu dün akşam Ada TV’de yayınlanan Seçim Özel programına konuk oldu; açıklamalarda bulundu.

Son haftada halkın ilgisini nasıl bulduğunu yönündeki bir soruya Eroğlu, seçim propaganda sürecinin ilk kez bu kadar erken başladığını belirtti.

Bazı adayların Ağustos’tan beridir çalışmalarını yürüttüğünü ifade eden Derviş Eroğlu “vatandaş 8-9 aydan beridir adayların sesini duymaktan heyecanı kalmamıştı. Ama son haftaya girerken bu heyecan arttı. Geçtiğimiz günlerde bizim Acapulco Hotel’de bir etkinliğimiz oldu. Orada müthiş bir enerji vardı” dedi.

İki sene içerisinde bu sorunun çözüleceği yönündeki söylemleri anımsatan Eroğlu, buna paralel halkın seçimlere olan ilgisinin de arttığını belirtti.

“ADIM ATARLARSA, MUHABİL ADIMLARIMIZ OLACAKTIR”

Anastasiadis’in gerekmesi halinde yine masadan kalkabileceği yönündeki söylemlerinin hatırlatılması üzerine Eroğlu şöyle konuştu:

“Sayın Anastasiadis geldiğimiz aşamada masaya dönmeyi kabul etti. Bizim söylediğimiz; Rumlar aksi hareket etmediği sürece bir sıkıntı çıkacağını düşünmüyorum. Eğer onlar bir adım atacaksa, buna mukabil bizim de adımlarımız olacaktır.”

“ORTAK METİN EN ÖNEMLİ ANLAŞMADIR”

Eroğlu, “Sayın Talat’ın bıraktığı yerde ne buldunuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Biz Rumların Annan Planı’na hayır deyişini dünya nezdinde kullanamadık. Bu hayır,  büyük avantajlar sağlaması gerekirken, Talat Beyin aceleciliğinden bunu kullanamadık. Ardından Gambari Süreci başladı. Anastasiadis’in bir ortak açıklama metni olmazsa ben masaya oturmam demesi sonrası, sırf bir anlaşma arayışı içerisinde olduğumuz için kabul ettik. 6 ay ortak açıklama noktasında buluşmak için uğraştık. Biz Downer’in hazırladığı taslak metinlerin hepsini kabul ettik. En son bir noktada buluştuk. Bu konu çok önemlidir. 77-79 Doruk Anlaşmaları’ndan sonra imzalanan en önemli belgedir. Talat Bey’in masada yaptığı bazı yakınlaşmalar var. Yönetim ve Güç Paylaşımında bazı yakınlaşmalar var ama bunlarda anlaşma imzası yok.  Benim de sağladığım yakınlaşmalar oldu ama Anastasiadis bunları reddetmişti. 9-10 tane yakınlaşmamız oldu. Mesela AB konusunu hemen hemen bitirmiştik. Mülkiyette 80 sayfalık bir metin ortaya çıkardık. Bunlar da Genel Sekreter tarafından kabul gördü ve kayıtlara geçti. Biz bu  ortak açıklamayla, sonuç alıcı müzakerelere başlamayı kabul ettik.”

“ORTAK AÇIKLAMA METNİN SAHİBİ BENİM”

“Sayın Akıncı, sizin ortak açıklama metnini Türkiye’nin zorluyla imzaladığınızı söylüyor. Bu sürecin nasıl olduğunu anlatır mısınız?” yönündeki bir soruya da Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakerelerini, geçmişte eski cumhurbaşkanı Talat’ın, bu dönemde de kendisinin Türkiye ile istişare ettiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisine güvendiği için gerekli çalışmaları yaparak taslakları hazırladıklarına dikkat çeken Derviş Eroğlu “bilgi veriyoruz. Bazen birkaç kelime üzerinde de önerileri oluyor” dedi.

Ortak açıklama metni noktasında pazarlıkları bizzat Kıbrıs Türk tarafının yürüttüğünü söyleyen Eroğlu, “Akıncı’nın bu şekilde yorumlaması doğru değil. Kendi düşüncesidir. Bu belgenin müzakerecii ve onaylayıcısı cumhurbaşkanı olarak benim” diye konuştu.

“ARKANIZDA GÜÇLÜ PARTİ OLMASI ÖNEMLİDİR”

“Sizi destekleyen iki parti var. Toplam 26 milletvekilleri var. Sibel hanımı destekleyen partinin 21 milletvekili var. Sayın Akıncı’yı destekleyen 3 milletvekili var. Bu cumhurbaşkanlığının gerek yetkilerini kullanırken, gerekse de görüşmelerde daha elini güçlü kılmaz mı?” yönündeki bir soruya da Derviş Eroğlu şöyle yanıt verdi:

“İktidara aday iki partinin sizi desteklemesi oldukça önemlidir. Çünkü halkın seçtiği cumhurbaşkanının arkasında güçlü bir hükümet olması çok önemlidir. İki partinin oyları, sandığa yansıdığı taktirde birinci turdan bu işi bitiririz. Ben KKTC’ye inanan, vatandaşları arasında ayırım yapmayan, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini isteyen herkesten oy istiyorum.  Özellikle güvenlik konusu çok önemlidir. Etrafımızdaki bu ateş çemberine baktığınız zaman, Kıbrıs’ta tek kurşun atılmamasının nedeni Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığıdır.”

“YOL HARİTAMIZ HAZIR”

Bir soruya karşılık Eroğlu, 19 Nisan Cumhurbaşkanlığı Seçiminde halkın liderini seçeceğini belirterek, önümüzdeki iki yılın kritik olduğunu söyledi.

Propaganda süreci boyunca sürekli olarak seçimin sonrasındaki iki yıla işaret ettiğini anımsatan Eroğlu, “bunun nedenini de Eide ortaya koydu. Kendisi, hem Rumlarla hem de bizimle görüşmeler yaptı. Daha sonra yaptığı basın toplantısında referandum için 2015 sonunu işaret etti. Liderlik, önünüzü görebilmektir. Yaşanması büyük olasılık olan gelişmelere hazır olmaktır. Bizler Eide’nin işaret ettiği bu tarihe yönelik yol haritamızı hazırladık ve bunu da Eide’ye ilettik .Eide’ye 7 adımdaki yol haritasını sunduk. Bunlar;  Mayıs’ta yoğunlaştırılmış müzakereler, Haziran’da anlaşılan konuların belirlenmesi, Temmuz’da anlaşılmayan hususlarda anlaşılması,Ağustos’ta tatil için bir ara ve  Eylül’de garantör devletlerin de katılacağı çok taraflı toplantı, Kasım’da çözüm planının hazırlanması, çözüm planının al-ver yapılarak müzakere edilmesi ve Aralık’ta referandumdur.” dedi.