Gözde Süreç Sarı 

Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği Başkanı Süleyman Erol, “Borcunu hiçbir koşulda ödemek istemeyen bir avuç insan gereksiz gürültü koparmakta ve maalesef buna da siyasette karşılık bulmaktadır. Hükümetler ardı ardına, hiç bir süre ve sınırlama dahi koymadan çıkardıkları borç yapılandırma yasaları ile ahlaki zafiyet yaratmakta ve bu durum toplumda borcunu ödeyenin cezalandırıldığı gibi tehlikeli bir algı doğurmaktadır. Biz 2015 yılında sorunlu alacaklarımızdaki yüzde 20 artışı bununla açıklıyoruz”  diye konuştu.

Lefkoşa Golden Tulip Otel’de yapılan Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği’nin Olağan Genel Kurulu Kokteyli’nde konuşan Birlik Başkanı Süleyman Erol, yasal ve idari alt yapı eksiklerine dikkat çekti, son yıllarda zaman zaman durgunluk dönemleri yaşandığını ancak büyük bir kriz yaşanmadığını belirtti.

“BİR AVUÇ İNSAN…”

Erol, şöyle devam etti:

“Son 10 yılda faiz oranlarındaki büyük düşüş ve bankalar arası rekabet, herkese krediye erişim ve ciddi bir borçlanma avantajı sağlamaktadır. Borcunu hiçbir koşulda ödemek istemeyen bir avuç insan, gereksiz gürültü koparmakta ve maalesef buna da siyasette karşılık bulmaktadır. Hükümetler ardı ardına, hiç bir süre ve sınırlama dahi koymadan çıkardıkları borç yapılandırma yasaları ile ahlaki zafiyet yaratmakta ve bu durum toplumda borcunu ödeyenin cezalandırıldığı gibi tehlikeli bir algı doğurmaktadır. Biz 2015 yılında sorunlu alacaklarımızdaki yüzde 20 artışı bununla açıklıyoruz.”

“Devletin çok olağanüstü durumlarda ve küçük tüketici borçlular için kullanılabilecek bir enstrümanı, yanlış bir zamanda ve ticari borçları da içerecek şekilde kullandığını” söyleyen Erol, borcun geri ödenmesi hususunda devletin gereğini yapması gerektiğini kaydetti.

Alacakların tahsilinin sadece bankaların sorunu olmadığını, ülkede ticaret yapan ve vadeli mal satan herkesin mağdur olduğunu söyleyen Erol, krediler, tahsilat ve ödemeler sisteminin tamamen durma noktasına geldiğini belirtti.

“ÇAĞDAŞ VE HUKUKEN KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSEDECEĞİMİZ BİR ÇALIŞMA İKLİMİ”

Erol, alt yapıyı iyileştirecek temel yasalara odaklanılması beklentisinde olduklarını, bankacılık sektörünün daha şeffaf bir ortamda ve daha etkin çalışmasına imkan sağlayacak yasaların çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Erol, “Bizim bankacılar olarak tek isteğimiz, ülkemize doğrudan ve dolaylı katkılarımızın farkında olunması, çağdaş ve hukuken kendimizi güvende hissedeceğimiz bir çalışma ikliminin oluşturulmasıdır” dedi.