Ulusal Birlik Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Ersan Saner, “haksız temelsiz Rum propagandasını etkisizleştirmeye yönelik AB Parlamentosunda verdikleri mücadelenin olumlu sonuçlarını almaya başladıklarını” belirtti.

UBP Milletvekili Ersan Saner yaptığı yazılı açıklamada, Rumların Kıbrıs’ta kayıplar konusunda Türk tarafını suçlayacak yüzleri olmadığını ileri sürerek, “1964 yılında insani amaçlarla yola çıkan dokunulmazlığı olan bir Türk Milletvekili’nin haince pusu kurarak şehit eden, katilleri belli olmasına rağmen sessiz kalan ailesine defnetmesi için naşını bile vermeyenlere bundan böyle boş meydan bırakmayacağız” dedi.

Kayıp Kıbrıs Cumhuriyeti Türk Milletvekili’nin naaşının nerede olduğunu soran Saner, şu ifadeleri kullandı: “Kıbrıs Konusunda kapsamlı bir çözüme ulaşmak için yapılan toplumlararası görüşmeleri sabote ederek masadan kaçan Kıbrıs Rum tarafı ve onların temsilcileri dünyayı yanıltmaya, haksızlıklarını ters çevirmek için her türlü yolu denemeye devam etmektedirler”.

Son olarak 12 Şubat 2015 tarihinde AB Parlamentosu’nun gündeminde Kayıp Şahıslar konusu hiç yokken, ani bir kararla Kıbrıslı Rum Kayıp şahısların gündeme alınıp bu konuda yanlı bir karar çıkartılmasının kabul edilebilecek bir yaklaşım olmadığını dile getiren Saner, “Konuyla ilgili olarak bizler gerekli çalışmaları başlatıp bu konuda AB Parlamenterlerini doğru yönlendirmek adına yapmış olduğumuz AB Parlamentosu ziyaretinde AB milletvekillerini belgelerle bilgilendirdik. Kıbrıs’ta kayıp şahıslar konusunun iddia edildiği gibi 1974 yılında başlamadığını, konunun 1963-1974 yılları arasında olduğu ve o dönemdeki esas kayıpların Kıbrıslı Türkler olduğu muhataplarımıza aktarılmıştır” ifadelerini kullandı.

Kayıp Şahıslar konusunda Kıbrıslı Rumların tüm dünyayla  alay edercesine yanlış bilgilerle donatmasına imkan vermemek için, Parlamento heyeti olarak Avrupa Parlamentosunda yapmış oldukları ikili temaslar çerçevesinde  ziyaret ettikleri tüm Avrupa Birliği Milletvekilleri’ne gerçekleri kanıtları ile birlikte her süreçte aktarmaya devam edeceklerini belirten Saner, “ 20 Temmuz 1974 yılında adada bir savaş olduğu  bu savaşın sonucunda her iki tarafın da vatandaşlarını yitirdiği vurgulanmıştır. Kıbrıslı Rum Kayıpların esas olarak 15 Temmuz 1974 ile 20 Temmuz 1974 tarihleri arasında  EOKA B örgütünün adada çıkardığı iç savaş sonucu kaybolduğunu  ve bu konunun  hem Rum Halkına ve de tüm dünyaya  hep yanlış aktarıldığı ifade edilmiştir” dedi.

“RATİP’İ HAİNCE PUSU KURARAK ŞEHİT EDEN ZİHNİYETİN TEMSİLCİLERİNE AVRUPA BİRLİĞİ’NDE PROPAGANDA İMKANI BIRAKMAYACAĞIZ”

Meclis Heyeti olarak yapılan ziyarette Rum gazetelerine yansıyan şekildeki gibi kayıp şahıslarla ilgili genel durum hakkında bilgi veren Saner, “Taşkent,Terazi ve Tatlısu, 1974 öncesi  kaybolan Kıbrıslı Türkler ve diğer bilgilere ek olarak tüm dünyanın dikkatini çekmesini istediğimiz bir hususu AB Parlamentosu’nun gündemine taşımak için destek arayışlarını başlatmış bulunmaktayız.

Rumların, Kıbrıs’ta kayıplar konusunda Türk tarafını suçlayacak yüzleri yoktur. 1964 yılında sadece insani amaçlarla yola çıkan Türk Milletvekili Cengiz Ratip’i haince pusu kurarak şehit eden, naaşını bile vermeyen zihniyetin temsilcilerine Avrupa Birliği’nde propaganda imkanı bırakmayacağız”.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  10 Eylül 1961 tarihinde yapılan seçimleri  sonucunda Baf Bölgesi’nden Türk Cemaat Meclisi üyeliğine seçilen  Cengiz Ratip hakkındaki ayrıntıları AB Milletvekilleri ile paylaştıklarını ve Rumların kayıp şahıslarla ilgili yapmış oldukları propagandaların nasıl tek taraflı ve yanlış olarak hem dünyaya hem de  AB Parlamentosuna taşındığı konusunda ki bilgilerin de muhataplarıyla paylaşıldığını dile getiren Saner, “Konuyla ilgili olarak Baf Bölgesi’nden Türk Cemaat Meclisi üyeliğine seçilen Cengiz Ratip’in kim olduğu ve nasıl kaybolduğu hazırlanan detaylı bir raporla ziyaret ettiğimiz tüm AB Milletvekillerine dağıtılmış ve onların desteğini istediğimiz ifade edilerek konunun AB nezdinde gündeme gelmesi için destek aranmıştır” ifadelerini kullandı.

Saner, ayrıca kayıp Milletvekili Cengiz Ratip’in özgeçmişini ve yaşadıklarını şöyle aktardı:

“CENGİZ RATİP KİMDİR?”

“Cengiz Ratip 14 Mart 1931 tarihinde Baf kasabasına bağlı Pelathousa (Karaağaç) köyünde dünyaya gelmiş ve Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde 10 Eylül 1961 tarihinde yapılan seçim sonucunda Baf Bölgesi’nden Türk Cemaat Meclisi üyeliğine seçilmiştir. Cengiz Ratip milletvekilliği döneminde de her zamanki mütevazi ve yardımsever kişiliği ile Türk- Rum ayırımı yapmadan bölge halkına çeşitli konularda yardımcı olmuş, İki toplum arasında husule gelen anlaşmazlıkların çözümünde barışcıl bir yol izleyerek arabuluculuk görevi üstlenmekte ve sorunların çözülmesini sağlamaya çalışan bir Kıbrıslı Türk Milletvekilidir.

Bu bağlamda, iki toplum tarafından karşılıklı olarak esir alınan kişilerin tekrar özgürlüğüne kavuşması için etkin bir rol oynamış,  Erenköy’de Türkler tarafından tutsak alınan bir otobüs Kıbrıslı Rum yolcunun serbest kalması için Cengiz Ratip etkin bir şekilde girişimde bulunmuş ve bu yolcuların  serbest kalmasını ve Rum Yönetimi’ne teslim edilmesini sağlamıştı.

Nitekim, 14 Şubat 1964 tarihinde Poli Rum kesiminde bulunan evlerine gittikleri bir sırada tutsak alınan 21 Kıbrıslı Türk’ün kurtarılması amacı ve arabuluculuk misyonu ile yine her zamanki görevini yapmak üzere Cengiz Ratip, öğretmen arkadaşı Turgut Sıtkı ile silahsız olarak kendisine ait araba ile yola çıkmış ama bir daha geriye dönememiştir.

Dokunulmazlığı olduğu bir dönem içerisinde ve tamamen insani amaçlarla yola çıkan bu kişiler ne yazık ki Poli köy meydanına geldikleri sırada henüz arabalarından inmeden  kendilerine kurulan hain bir tuzak sonucunda arabaları içinde  vurularak şehit edilmişlerdir. Oysa Cengiz Ratip, henüz bir hafta önce bir otobüs dolusu Rum yolcuyu kurtarmış ve ailelerine teslim edilmelerini sağlamıştı.

Ancak Rumlar  buna karşılık olarak  onu öldürmeyi seçmişlerdi. Naaşları ve içinde bulundukları araba dahi büyük bir gizlilik içinde ortadan kaldırılmış ve hiçbir şekilde ne naaşlarına, ne de arabaya ait herhangi bir iz veya ipucu bulunamamıştır. Öldürülmüş oldukları ailelerine dahi bildirilmemişti.

Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde  bir milletvekili olan ve dokunulmazlığı olduğu bir sırada Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından korunamamış ve Rumlar tarafından öldürülen Cengiz Ratip, ölümünden sonra da hiçbir şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından aranmamış, naaşları gömülmek üzere ailelerine teslim edilmemiştir. Onları öldüren kişiler bilinmesine rağmen bu kişiler hiçbir şekilde sorgulanmamış ve Cengiz Ratip ile arkadaşının naaşlarının  nereye gömüldükleri ile ilgili bilgiler açıklanmamış, bu cinayeti yapan kişilere bir ceza verilmemiştir. Söylentilere göre naaşların bulunmaması için gömü yerleri de birkaç kez değiştirilmiştir.

Konu tüm çıplaklığıyla tarafımdan AB Milletvekillerine aktarılmış ve AB Milletvekilleri  tarafından  hayretle karşılanmıştır. Bu konuda bundan sonraki süreçlerde Kıbrıs Türk halkının da haklarının gözetilmesi için bizlere yardımcı olup  olumlu katkı yapacaklarına  dair bazı milletvekillerinin sözünü almış olup konu ile ilgili her türlü girişimi Kıbrıs Türk Halkı adına her platformda yapmaya devam edeceğimizi ifade ederiz. Kıbrıs Türk halkının haklı davasında çalışmaya devam edeceğiz”.