Hakan Yıldırım

Güney Kıbrıs’taki milletvekilliği seçiminde çözüm karşıtlarının oylarının artması ve terör örgütü ELAM’ın iki milletvekili ile Rum meclisine girmesi Kuzey Kıbrıs’ta endişe yarattı. Diyalog’a konuşan DP Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, “Bu sonuçlar iki toplum arasında birbirini anlayan insanların çok da huzur içerisinde yaşayacağı bir ortamı yaratmayacağını düşünüyorum. Bizim açımızdan endişe verici” dedi.

TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı, “ELAM’ın vekilleri 2 kişi bile olsa havayı etkiler. Bu unsurlarla iş birliği aramak mümkün değildir” derken, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs meselesinde Rum partileri arasında fark olmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova, ortaya çıkan sonucu yüz karartıcı bir durum olarak niteledi. UBP Milletvekili Zorlu Töre terör partisinin 13 bin oy aldığını belirterek, sonuçlara şaşırmadığını söyledi.  Bağımsız Milletvekili Hakan Dinçyürek de ELAM’ın oy artırmasının endişe verici olduğunu kaydetti.

Milletvekillerinin Diyalog’a yaptığı açıklamalar şöyle:

Ertuğruloğlu: Tümü aynı kafada

“Bence sonuçlar sürpriz değil. Kıbrıs meselesi gündeme gelince Rum siyasi partiler arasında fark da yok. Sanki bazı partiler “anlaşma yanlısı”, bazı partiler “anlaşma yanlısı değil” gibi bir tablo çizilmeye çalışılıyor. Bence hiç doğru değil. Rum Ulusal Konseyi’nin kararları bellidir. Tüm partiler bunu benimsiyor. Oy birliği ile kararlar alınıyor. Dolayısı ile ELAM, DİSİ, AKEL Kıbrıs konusu söz konusu olduğunda hedefte hiçbir farklılıkları olmuyor. Yöntemde farklılık olabilir ama hedefte farklılık yok. Onların Kıbrıs konusundaki birlikteliğini kıskanıyorum ben. Keşke aynı birliktelik Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti partilerinde de olsaydı. 

Berova: Yüz karartıcı bir durum 

“Tek kelime ile yüz karartıcı bir durum. Rum toplumunun yüzde 4’e yakın bir kesiminin bu düşüncede olması beni kaygılandırıyor. Çözüm görüşmelerinin devam ettiği bir süreçte, Rum halkının böyle bir eğiliminin olması endişe verici. Radikalleşme söz konusudur. Hal böyleyken çözüm süreci içerisinde Türk toplumunun güvenliği ön planda olmalıdır. Garantiler konusu defaatle vurgulanmalıdır. Eğer çözüm süreci içerisinde bir çözüme ulaşılacaksa Kıbrıs Türk toplumu garantisiz bunu kabul etmemelidir. ELAM’ın parlementoya girmesi yüz karartıcı bir durumdur. 

Çakıcı: Üzüntü verici bir durum

“ELAM’ın seçilmesi gerçekten üzüntü verici. Güney Kıbrıs’ta muhafazakar aşırı milliyetçi unsurların olduğunu görüyorduk ama sonuçta bu unsurlar meclise 2 milletvekili sokuyorlar. Bu vekiller 2 kişi bile olsa havayı etkiler. Burada da görüyoruz. Bazen 20 kişi olursunuz hiçbir etkisi olmaz ama bazen 3 kişi 5 kişi olursunuz, büyük etkisi olur. Oradaki hükümet yapısına etki yapabilirler. Hükümette bile olabilirler. Yasalar geçerken meclis çoğunluğu aranacak, birlikte hareket etmeyi doğuracak. Bu beni endişelendirir. Şovenist unsurların seslerinin daha da yükseldiğini, görüşme sürecine de olumsuz yansımaların olacağı endişesini taşıyorum. Biz ilerici demokrat ırkçı olmayan siyasi görüşleri dünyada destekledik. Ama bu şekilde unsurlarla iş birliği aramak mümkün değildir.” 

Töre: Birkaç, yüz kişi değil 13 bin oy!

“ELAM zihniyeti diğer partilerde de vardır. Dolayısı ile ELAM iki vekil meclise koydu, bunlar pan Helenist diğerleri pan Helenist değil diye düşünmek büyük saflık olur. Dar çerçeveye almak olur. Rum tarafında Rum siyasilerinin ve kiliselerin söylediklerine bakmak lazımdır. Hepsi de ELAM’ın düşünceleri ile aynıdır. Meseleye bu açıdan bakmak lazım. ELAM’a küçük grup olarak bakılıyordu. 13 bin küsur oy aldı. Eskiden 100-200 kişi derlerdi. Hepsi aynı çığırtkanlığı yapıyorlar. Anastasiadis her karış toprak için uğraşıyoruz demiştir. DİSİ son Rum göçmen Girne’ye dönene kadar mücadeleye devam demiştir. Anastasiadis kuzeydeki evlerimize dönme zamanı gelmiştir demiştir. Ben ELAM’ın barajı geçmesine şaşırmadım. Hatta daha fazla oy alacağını düşünselerdi bugün daha farklı bir tablo da olurdu. Hepsi birlikte ELAM diye nitelemek istiyorum.”

Arabacıoğlu: EOKA parlamentoda 

“Buradaki asıl konu aşırı sağcı olan EOKA’yı temsil eden bir grubun da parlemento da yer almasıdır. Tabi bu bir düşüncedir. Her şeye saygı duymamız gerekiyor. Dışarıda politika yapacağına şimdi içeride yapacak. Ama ırkçılığın yaygınlaşması da tehlikeli bir olaydır. Müzakerelere büyük bir etkisi olacağını sanmıyorum. Daha önce de benzer oy alıyordu. Bu defa biraz daha fazla aldı. Tabi sandığa gitmeyen bir oy potansiyeli de var. Bu tip görüşü olan partiler sandığa gider, diğerleri pek gitmez. Bundan dolayı bir tablo çıktığı görüşündeyim.”

Dinçyürek: Huzur ortamı bozulur

“Şimdi radikal grupların, daha çok Kıbrıs Türkü’ne sempati ile bakmayan grupların meclise girmesini çok hoş karşılamam ama tabi ki irade Güney Kıbrıs’ındır. Oylarını katlayarak meclise girdi. Beni ürküten en önemli şey sadece meclise girmesi değil. Oylarda bir artış sağladı mı, sağladı. Bunu sağlarken ne yaptı da sağladı diye bakarsak, ve bunu halk desteğini arttırması için yeterli bir davranış biçimi olarak kabul edersek bundan sonrası için endişe verici bir yaklaşımdır. ELAM Kıbrıs Türklerine saldırarak bir faaliyet geçirdi. Adını başka türlü duyurmadı. ELAM bizim tanıdığımız, Kıbrıs Türkü’ne saldırıları ile tanıyoruz. Bunu yaptı diye oylarını arttırıyorsa, bunu tırmandırabilir, bu da özlenen, iki toplum arasında bir birini anlayan insanların çok da huzur içerisinde yaşayacağı bir ortamı yaratmayacağını düşünüyorum. Bizim açımızdan endişe verici.”