CTP milletvekili Erkut Şahali, hükümet icraatları konulu bir konuşma yaptı.

Şahali, Kıbrıs’ta farklı uygarlıkların yaşadığını, çok kültürlü bir yapısı olduğunu ifade ederek, Gazimağusa Sulariçi’nde tüm uygarlıkların kalıntılarının yer aldığını, Hristiyan ve Müslümanlar için önemli yapıları barındırdığını anlattı.

Müzakerelerde karşılıklı anlayışın gelişmesi adına dini liderlerin bir araya geldiğini ve çalışma yürüttüklerini söyleyen Şahali, bunun takdir edilmesi gerektiğini belirtti.

Şahali, Dışişleri Bakanlığı’nın, Rumların Paskalya Yortusu’nda Ay İkserino Kilisesi’nde yapmak istedikleri ayine izin vermemesini eleştirdi.

İbadet ve inanç özgürlüğünün temel insan haklarından olduğunu söyleyen Şahali, ülkede üçüncü ülkelerden gelen gayri Müslüm öğrenciler de bulunduğunu, dini inançlara saygının ve hoşgörünün önemli olduğunu ifade etti.

Şahali, Ay İkserino Kilisesi’nde önceki yıllarda yapılan ayinin, tüm dünyada da takdir edildiğini ve hoşgörü ortamına büyük katkı sağladığını belirterek, Hala Sultan Tekkesi’ne yapılan ziyaretlere de bunun olumlu yansıdığını kaydetti.

Şahali, Dışişleri Bakanı’na ayinlere izin verilmesinde kriterlerin ne olduğunu, Ay İkserino Kilisesi’nde ayin yapılmasına neden izin verilmediğini sordu.

Siligu, Baf, Limasol gibi yerlerde şehitlikler, camiler ve mezarlıkların iki toplumlu çabalarla restore edildiğini belirten Şahali, Rum Yönetimi’nin izin vermekten kaçınmadığını bu çalışmaların prestijlerini arttırdığını söyledi.

Şahali, Dışişleri Bakanı’na Derinya ve Aplıç Kapıları ile ilgili son durumun ne olduğu, Kıbrıs Türk ve Rum tarafının üzerine düşeni yapıp yapmadığını ve açılma için hedef tarihin ne olduğunu sordu.

CANDAN

CTP milletvekili Armağan Candan, “Dışişleri Bakanlığı Münhalleri Sınavı” konusunda konuşma yaptı.

Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapacakların niteliğinin önemli olduğunu, ülkeyi yurt dışında temsil edecek nitelikte olmaları gerektiğini dile getiren Candan, geçtiğimiz yılın son aylarında 20 kişilik meslek memuru istihdamın yapılmasına ilişkin münhal açıldığını kaydetti.

Candan, değişen sınav tüzüğü nedeniyle, sınavın test metodu ile yapılacağını, bunun doğru olmadığını, çeviri yeteneklerinin de ölçüleceği kapsamlı bir sınav yapılması gerektiğini ifade etti.

Candan, bakanın girişimiyle 50 test sorulu sınavın iptal edildiğini, dolayısıyla en kısa sürede sınav tüzüğünün değiştirilmesi gerektiğini dile getirerek, bakana çalışmanın hangi aşamada olduğunu sordu.

Gazimağusa’daki ayine izin verilmesi gerektiği inancını  dile getiren Candan, ayin günlerinde esnafın da hareketlilik yaşadığını, bunun da dikkate alınması ve kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 
Candan, Bakana ayine izin vermesi çağrısında bulundu.

Aplıç ve Derinya Kapıları’nın açılması konusunda hükümetin tavrına da değinen Candan, Dünya Bankası’nın, ülkede bankacılık sektörüne yönelik stres analizi yapılmasını gündeme getirdiğini ama hükümetin bunu engellediğinin öğrenildiğini söyleyerek, bu konuda son durumun ne olduğunu sordu.

Candan, iki lidere de ortak bir noktaya vararak, kapsamlı çözüm planını sunmaları çağrısında bulunarak, bunun boyunlarının borcu olduğunu dile getirdi.

ERTUĞRULOĞLU

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, konuşmacıları “hayretle dinlediğini” söyledi.

Ertuğruloğlu, din ve inanç özgürlüğünü engellemeye çalışmadıklarını, din ve inancın siyasete alet edilmesini engellemeye çalıştıklarını belirtti.

KKTC topraklarında, Rumların siyasi mesaj verme adına dini özgürlüğü istismar etmelerine izin vermeyeceklerini söyleyen Ertuğruloğlu, üç tane kilise belirlediklerini, buralarda hiçbir kısıtlama olmaksızın ayine izin verdiklerini, her kilisede her istenilen anda ayin yapma talebini tasvip etmediklerini kaydetti.

Ertuğruloğlu, ayin konusunda tartışmaların çok yoğun olduğu bir dönemde bir Rum papazın ziyaretine geldiğini, hiçbir şikayette bulunmadığını ifade etti.

Söz konusu kilisede sürekli ayin yapma talebi olduğunu, Rumların amacının “burası bizimdir” mesajı vermek olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, halkın bir kısmının da söz konusu kilisede ayin yapılmasından rahatsız olduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu, Gazimağusa’daki kilise ile Hala Sultan’ın dini olarak aynı öneme sahip olmadığını, Paskalya için ayinlerin diğer üç kilisede yapılabileceğini belirtti.

Müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik görüşleri de “hayretle dinlediği” söyleyen Ertuğruloğlu, ENOSİS kararının bertaraf edildiğinin söylendiğini, “Nasıl bertaraf edildi ki biz anlayamıyoruz. Yetki Parlamentodan alındı Eğitim Bakanlığı’na verildi” dedi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının yanlış bilgilendirildiğini ve kararın bertaraf edildiğinin söylendiğini kaydetti.

Karar iptal edilmiş olsa bile bunun müzakerelerin başarı şansı ile devam etme ihtimalinin ne olduğunu soran Ertuğruloğlu, Anastasiadis’in “azınlık çoğunlukla eşitlenemez” söyleminin ortada olduğunu, Rumların müzakerelerde siyasi eşitliği kabul ettiğini gösteren tek bir madde bulunmadığını söyledi.

Ertuğruloğlu, 50 yıldır müzakere edildiğini, Rumların masa dışında gerçek politikasını yürüttüğünü, müzakereleri neticelendirip referanduma gitme niyetleri olmadığını belirtti.

Ulusal Birlik Partisi'nin Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformistler İttifakı (ACRE) politik grubu üyeliği sürecine de değinen Ertuğruloğlu, sürecin sadece AKP desteğiyle yapılmadığını, uzun süren bir süreç sonucunda üyeliğin gerçekleştiğini söyledi.

Bakanlığa yapılacak münhallere de değinen Ertuğruloğlu, sınav yöntemini öğrenince alınacak personelin ne kadar yararlı olacağına ilişkin kuşkuları doğduğunu, bunun üzerine münhalin iptal edildiğini, sınav tüzüğünü değiştirmek istediklerini, ancak gelinen noktada Sınav Komisyonu’nun konuyu komplike bir hale getirdiğini, aradan aylar geçmesine rağmen bir sonuç alınamadığını, bunun üzücü olduğunu ifade etti.

Ertuğruloğlu, Dışişlerine yönelik bir duyarsızlık olduğunu söyledi.