Özge Kizir

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Güney Kıbrıs’ta Can Kürşat isimli vatandaşın ve iki arkadaşının saldırıya uğraması olayını kınadı. Her Rum vatandaşının aynı görüşte olmayacağını ifade eden Ertuğruloğlu, “Ancak Kıbrıs Türk halkının, Güney Kıbrıs’ta kendisine karşı dostça hisler beslemeyen birilerinin de olduğunu bilerek geleceği şekillendirmesi gerekir. Bunlar yokmuş gibi davranarak güvenliğimizi ve geleceğimizi tehlikeye atma hakkımız yoktur” dedi.

Güney Kıbrıs’a geçen Can Kürşat isimli vatandaş ve yanındaki iki arkadaşının, 100-150 Rum’un saldırısına uğraması Kıbrıs Türk toplumunda infiale neden oldu. Müzakerelerin sürdüğü bir ortamda bu tür olayların yaşanmasının Rumlara olan güveni azaltarak barış ümitlerini yok ettiğini kaydeden siyasiler, Rum polisinin ve makamlarının bu konuda ciddi tedbir almadığını vurguladı.

Yaşanan vahim olayla ilgili Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Dışişleri Bakanı Tahsin 
Ertuğruloğlu,Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Arif Albayrak, Bağımsız Milletvekili Menteş Gündüz, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Erdal Özcenk ve UBP Milletvekili Zorlu Töre yapılan davranışı kınadıklarını, yaşanan olayın barış görüşmelerini baltaladığını vurguladı.

Ertuğruloğlu: “Bu tür olaylar başlarına gelmesine rağmen bu konuda sessiz kalan vatandaşlarımız vardır”

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu buna benzer olayların daha önce yaşandığına dikkat çekti.“Böyle olayları gelip de KKTC’de bilgi veren arkadaşlarımız son örnekte olduğu gibi var. Fakat aynı zamanda bu tür olaylar başlarına gelmesine rağmen bu konuda sessiz kalan vatandaşlarımız da var” diyen Ertuğruloğlu,  bu tür olayların, Kıbrıs Türk halkına yönelik düşmanca duygular besleyen insanların varlığını ortaya koyduğunu kaydetti. Her Kıbrıslı Rum’un aynı görüşte olmayacağını belirten Ertuğruloğlu, “Ama ciddi bir şekilde Kıbrıslı Türk düşmanlığı besleyen ve bu yönde eğitilen Kıbrıs Rum gençliği olduğu bir realitedir” şeklinde konuştu.

“Bu tür taşkınlıkları gerçekleştiren Rumların adalete sevk edildiği ve cezalandırıldığı yönünde herhangi bir haber bugüne kadar almış değilim”

Rum polisinin ve makamlarının bu konuda ciddi tedbir almamasının diğer bir gerçek olduğunu ifade eden 
Ertuğruloğlu şunları söyledi: 

“Bu tür taşkınlıkları gerçekleştiren Rumların adalete sevk edildiği ve cezalandırıldığı yönünde herhangi bir haber bugüne kadar almış değilim. Bununla mukayese edecek olursak Kuzey Kıbrıs’ta günlük olarak gelip giden Rumların başına buna benzer herhangi bir olayın gelmediği gerçeğinden de hareketle, iki halkın psikolojilerinin ve iki halkın vizyonlarının farklı olduğu realitesi ortaya çıkar.” 

“Bunlar yokmuş gibi davranarak güvenliğimizi ve geleceğimizi tehlikeye atma hakkımızda yoktur”

Bu tür olayların yaşanmasının hiçbir kesimi mutlu etmeyeceğini belirten Ertuğruloğlu, “Fakat bunlar olmuyormuş gibi davranarak, bu tür gerçekleri göz ardı ederek Kıbrıs Türk halkının güvenliğini ve geleceğini hayal dünyasına terk etme hevesinde olanları da bu heveslerinden vazgeçmeye çağırırım. Bu adada Kıbrıs Türk halkı, Güney Kıbrıs’ta kendisine karşı dostça hisler beslemeyen birilerinin de olduğunu bilmeli, geleceğini ona göre şekillendirmelidir. Bunlar yokmuş gibi davranarak güvenliğimizi ve geleceğimizi tehlikeye atma hakkımız da yoktur” dedi.

“Bu tür olayları kullanarak siyasi avantaj sağlama heveslisi değilim”

Ertuğruloğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Bu tür olayları kullanarak siyasi avantaj sağlama heveslisi değilim. Bunu yapmaya çalışanların da doğru bir hareket tarzı içerisinde olduğunu da düşünmüyorum, fakat bunlar bir realitedir. Realiteler vardır ve bunlar yokmuş gibi davranamayız. Kıbrıs konusunda eğer yeni bir ortaklık kurulacaksa bu tür sıkıntıların var olduğu gerçeğinden hareketle bunlara karşı alınması gereken tedbirler nedir? Bunları çok sağlıklı ve gerçekçi bir şekilde değerlendirerek geleceği şekillendirmeye bakalım. Aksi takdirde olumsuz olayları yok farz ederek kendi geleceğini tehlikeye atma hakkımız yoktur.”

Albayrak: “Kıbrıslı Türkler her zaman çözümden yana tavrını ortaya koydu”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Arif Albayrak, Kıbrıs’ta önemli bir sürecin yaşandığını kaydetti. Albayrak, “Görüşmelerin ümit vaat ettiği ve kısa bir süre sonra referandumun beklendiği bir dönemdeyiz. Türkiye ve Yunanistan’ın dahil olduğu sistemde Kıbrıslı Türkler her zaman çözümden yana tavrını ortaya koydu. Bu durumda Kıbrıs’ta bir çözümün ve barışın yakın olduğunu düşündürüyor. Hal böyleyken iki toplum arasında birlikte ya da ortak yaşama kültüründen bahsederken böylesi bir olayın detayını incelemeden bile vuku bulması son derece tedirgin edici bir yaklaşımdır” şeklinde konuştu.

“Kıbrıslı Türkler saldırganlık açısından kendilerini frenleyebilen bir yapıya sahiptir”

Kıbrıslı Türkler ve Rumların empati yapmayı bilmesi gerektiğine dikkat çeken Albayrak, sözlerine şöyle devam etti: 

“Çağdaş ve aydın Kıbrıslı Rum gençlerin duyguları ve düşünceleri itibariyle Kıbrıslı Türklere yapılan saldırı konusunda Kıbrıs meselesinin geleceğinden ciddi endişe ederim. Ancak Kıbrıs, tarihinde de yani acılı günlerinde de çok enteresan olaylara sahne olmuş bir adadır. Hüzünlü bir adadır. Bu da Kıbrıslı Türkler veya Rumlar içerisinde bir grup gerici ve aslında hizmet ettiği amacın ne olduğu çok net ve açık olan bir grup insan vardır ki, bu işi, gidişatı ve anlatmaya çalıştığım barışı hep tetiklemiştir. Aynı şekilde Kıbrıs’ın Kuzey’inde de bunu soyutlayamayız. Kıbrıslı Türkler ve Rumlar olarak empati yapmayı bilmek lazım. Kıbrıs’ın Kuzey’inde de buna benzer anlayışta olan insanlar vardır. Ancak şu bir gerçek ki, Kıbrıslı Türkler saldırganlık açısından biraz kendilerini frenleyebilen bir yapıya sahiptir. 

“Bu insanlar Kıbrıs’ın yaşadığı acılardan ders çıkarmamış…”

Yoksa normal yaşamında Kıbrıslı Rum’u gördüğü zaman onu olduğu yerde öldürmeyi içinden geçiren birçok insan vardır. Şimdi bu anlayış Kıbrıs’ın Güney’inde Kıbrıslı bir Rum’a ya da Kıbrıs’ın Kuzey’inde Kıbrıslı bir Türk’e ait olduğunda benim için hiç fark etmez, yanlıştır. Bu bahsettiğimiz yolda bizim için ciddi engellerdir. Bu insanlar inanıyorum ki Kıbrıs’ın yaşadığı acılardan henüz ders çıkarmamış insanlardır. Daha da acıyı tetiklemek isteyenlerdir.”

“Adayı hep Türk ya da Rum yapmak gibi bir güç yoktur”

Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Bu adada Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar kim ne isterse istesin, biz Baf’ı onlar Girne’yi almak istese birlikte yaşamak zorunda ve mecburiyetindedirler. Adayı hep Türk ya da Rum yapmak gibi bir güç yoktur. Mümkün değildir.Yaşanan üzücü ve yanlış bir olaydır. Kınıyorum. Buna benzer olayların tekrar etmemesini diliyorum.”

Gündüz: “Her dönemde bir takım provokasyonlar yapılmak isteniyor”

Bağımsız Milletvekili Menteş Gündüz, saldırıyı Güney’de gerçekleşecek seçimlere yönelik olarak düşündüğünü kaydetti. Gündüz, “Her dönemde bir takım provokasyonlar yapılmak isteniyor. Bu tip olaylardan beslenen mihraklar harekete geçiyorlar. Bunu sağduyu, metanet ve soğukkanlılıkla karşılamak lazım. Çünkü Kıbrıs konusu ile ilgili tam kırılma noktasındayız. Görüşmelerin tam hız kazandığı bir dönemdeyiz” şeklinde konuştu.

“Çözümü baltalayanların KKTC halkı değil, Güney Kıbrıs olduğunun bilinmesi gerekiyor”

Güney Kıbrıs’ın hafta sonunda seçimleri olduğunu belirten Gündüz şöyle konuştu: 
“O bakımdan ben birilerinin düğmeye bastığını düşünüyorum. Müzakere konusunda bugüne kadar hep bizim masadan kaçtığımız kaydediliyor. Her türlü faşist hareketleri bizim yaptığımız söyleniyor. Biz şu anda masadayız ve kaçmıyoruz. Dünyanın artık bu çözümü baltalayanların KKTC halkı değil Güney Kıbrıs olduğunu bilmesi gerekiyor. Onlar da sağ olsun bunları layıkıyla yapıyor düşüncesindeyim.” 

Özcenk: “Biz barış için uğraşırken bu tür olaylarının yaşanması barış görüşmelerini baltalıyor”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Erdal Özcenk, daha önce Kuzey kesimde hiç saldırı olayı yaşanmadığına dikkat çekti. Özcenk, “Bizde böyle bir olayın olduğunu bugüne kadar duymadım. Fakat diğer tarafta bu olaylar yaşanıyor. Bu, barışa vurulan bir darbedir. Biz barış masasında barış için uğraşırken bu tür olaylarının yaşanması barış görüşmelerini baltalıyor. Biz bunları tasvip etmiyoruz. Orada aşırı milliyetçi uçlar vardır. Onlar bunları yapmaktadır” dedi.

Töre: “1814’lerden beri sürekli Türk milletinin aleyhine siyasetlerini devam ettirmektedirler”

Saldırıyı kınayan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, Rumların eski düşüncelerinden vazgeçmemiş olduklarını belirtti. Töre, “1814’lerden beri sürekli olarak Türk milletinin aleyhine genişleme ve büyüme siyasetlerini devam ettirmektedirler. Rum tarafındaki bütün gençler Türk düşmanı olarak yetiştirilmektedir. Kuzey Kıbrıs’ın Kıbrıslı Türkler ve Türkler tarafından işgal altında olduğunu düşünmektedirler ve saldırgan grup yapıları devam etmektedir” şeklinde konuştu.

“Daha öncede Talat’a Limasol’da ELAM’cılar saldırmıştı”

Yaşanan olaylara şaşırmadığını ifade eden Töre sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada barış diyerek sürekli bu sloganın arkasına saklanıp da Kıbrıslı Rumların düşmanca davranışlarını örtmeye çalışan içimizdeki bazı sivil toplum, siyasi ve meslek örgütler vardır. Bunların ne kadar yanlış yaptığı bir kere daha orta yere çıkmaktadır. Daha önce de CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’a Limasol’da ELAM’cılar saldırmıştı. 

“Şu anda Kıbrıs’ta barış vardır”

Ben diyorum ki barış şu anda Kıbrıs’ta vardır. Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların oluşturduğu Kıbrıslı bir millet diye veya ortak bir halk anlayışı yoktur. Kıbrıs’ta iki ayrı millet vardır.”