Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ombudsman’ın, Yüksek Yönetim Denetçisi Yasası’nın 13. ve 14. maddelerini ihlal ettiğini belirterek, “Yaklaşımlarıyla açık bir biçimde yasaya aykırı davranan, görev ve yetkilerini ihlal eden Ombudsman, bir an önce gereğini yapmalı ve istifa etmelidir” dedi.

Ulaştırma Bakanı Ertuğruloğlu yaptığı yazılı açıklamada, “Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin İhale” konusunda bilgiler vererek, Yüksek Yönetim Denetçisi’nin (Ombudsman) açıklamalarını eleştirdi ve sorduğu sorulara cevap verdi.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’ndan alıntılar da yapan Ertuğruloğlu, “Yasanın, ‘istifa veya görevine son verilmesi’ başlıklı 7. maddesi uyarınca Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) vakar ve onuru ile bağdaşmayan veya haysiyet ve itibarı kırıcı veya görev icaplarına uymayan davranışlarından dolayı hakkında disiplin soruşturması gerekmektedir” dedi.

ERCAN İHALESİ

 “(Ercan İhalesi’nde) Devlet İhale Tüzüğü'nün uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna rağmen birden fazla teklif alınarak rekabetçi bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır” diyen Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ihaleyle ilgili olarak şu bilgileri verdi:

“Alınmış Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak yapılan davette şart olarak, İdare'nin herhangi bir mali külfet altına girmemesi konulmuştur. Kapalı zarf içerisinde gelen tekliflerin, teklif veren şirket yetkililerinin de hazır bulunduğu ortamda hepsinin açılarak içinden en düşük fiyat veren iş ortaklığından müşavirlik hizmetinin alınmasına karar verilmiştir. Ombudsman Yasalara uygun biçimde vazifesini yapmak yerine ‘Google İstihbaratçılığı’na soyunmakta ya da ‘Google istihbaratçılarından bilgi almaktadır.’

Ombudsman, rapor olduğunu iddia ettiği belgede, hukuki durumu incelediğini beyan ettiği bölümde de eksik ve taraflı davranmış, KKTC halkının menfaatlerini düşüneceğine görevli şirket olan T&T'nin avukatlığına soyunmuştur. Bu bölümde görevli şirketin bu bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını iddia ederek Şartname, Sözleşme hükümlerini yok saymaktadır. Ombudsman yasal sınırlar içerisine dönerek görevli şirketin avukatlığını bırakmalı ya da istifa edip görevli şirketin avukatlığına başlamalıdır.”

OMBUDSMAN RAPORU

21 Ocak 2016 tarih ve OMB.0.00-1/O l-l 6/24 sayılı yazı ile KKTC Yüksek Yönetim Denetçi (Ombudsman) tarafından KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı ve dağıtım için de KKTC Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı'na bir rapor gönderildiğine dikkat çeken Tahsin Ertuğruloğlu, bu raporun Bakanlar Kurulu'nun 14 Ekim 2015 tarih ve Ö (K-1) 449-2105 numaralı kararına dayalı olarak hizmet alımına yönelik bir rapor olduğu ve 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi Yasası kuralları çerçevesinde hazırlandığının belirtildiğini kaydetti.

Ertuğruloğlu, “Bizzat Ombudsman, ilgili yasa maddesine dayalı olarak 06 Ocak 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptığını itiraf etmektedir. Halbuki bizzat kendisinin tabi olduğu Ombudsman Yasası'nın Ombudsman'ın bağlı olduğu yasaklar başlıklı 14. maddesi, Ombudsman'ın görevi sırasında elde ettiği yazılı ve sözlü tüm bilgi ve belgeleri yargısal işlemlerden sorumlu makamlar hariç hiçbir kişi ve makama veremeyeceğini ifade etmektedir. Ancak Ombudsman henüz raporunu oluşturmadan bir basın açıklaması yaparak Yasayı açık bir şekilde ihlal ederek yetkisini aşmıştır” dedi.

“Bir raporun nasıl hazırlanacağı açık bir şekilde Ombudsman Yasası'nda belirtiliyor olmasına rağmen buradaki kuralların da ihlal edilerek ilgili kişi ya da kişilerden herhangi bir belge, bilgi ve değerlendirme almaksızın bir rapor düzenlediğinin iddia edilmekte” olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, “Açık Yasa ihlalleri bir tarafa konulacak olursa kişilerin onur, haysiyet ve geçmiş birikimleri hiçe sayılıp toplum nezdinde küçük düşürmeye yönelik hasmane davranışlar Ombudsman'ın görev ve yetkileri ile bağdaşmamaktadır” şeklinde konuştu.

Tahsin Ertuğruloğlu, “Bu yaklaşımlarıyla açık bir biçimde yasaya aykırı davranan, görev ve yetkilerini ihlal eden Ombudsman, bir an önce gereğini yapmalı ve istifa etmelidir” dedi.

OMBUDSMAN AÇIKLAMALARI

“Bir rapor oluşturmadan yasaya aykırı biçimde basın açıklaması yaptığını” kaydettiği Ombudsman'ın “gerçeğe aykırı ve saptırılmış beyanlarına karşılık devlet terbiyesi içerisinde 8 Ocak 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptığını” ifade eden Ertuğruloğlu, açıklamasında bu metne de yer verdi.

“Bu yolla Ombudsman'ın Yasayı açık ihlal eden eylemine rağmen sorduğu tüm sorulara basın açıklaması yoluyla cevap verilmek zorunda kalınmıştır” diyen Ertuğruloğlu şöyle devam etti:

“ Ancak bu eylemiyle yetinmeyen Ombudsman, bu defa rapor olduğunu iddia ettiği ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarını ilgili makamlara göndermiştir. Şimdi ise yine Yasaya aykırı bir yöntem izleyerek ilgili Bakanlık olan Ulaştırma Bakanlığı'na herhangi bir başvuruda bulunup bilgi, belge ve değerlendirme talep etmeden yazdığı iddialarına karşılık devlet nezaketi ve kuralları içerisinde tekrar cevap verilmek durumunda kalınmıştır.”

SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

Ertuğruloğlu, “Hukuk devletine ve kişilik haklarına saygı ve inancı bulunması gereken Ombudsman bu temel kurallara uymadan basın açıklaması yoluyla şahsıma basın açıklaması tahtında sorular sorduğunu belirtmekte ve açıkça Yasayı ihlal ettiğini itiraf etmektedir” diyerek, sorulan soruları ve cevaplarını şöyle sıraladı:

“SORU1: KKTC Ulaştırma Bakanlığı, uhdesine düşen bu idari sorumluluğu yurt dışında bulunan şirketlere verirken kararını veya bu konuda karar alırken yasalarla belirlenen kriterleri dikkate aldı mı? Hizmet bedeli, 11.250.000 ABD Dolar olan bu iş ile ilgili neden ihaleye çıkılmadı?

YANIT1:Bakanlığımız, Bakanlar Kurulunca verilen karar gereğince idari sorumluluğunu yerine getirirken İdare'ye herhangi bir mali külfet getirmeyen dolayısıyla teklif verenlerce istenecek hizmet bedelinin İdare tarafından ödenmeyeceği hem teklif şartı olarak belirtilmiş hem de bu şartı kabul edenlerle imzalanan Sözleşme'de İdare'nin aylık sözleşme bedeliyle ilgili herhangi bir mükellefiyet altına girmeyeceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla Devlet İhale Tüzüğü'nün burada uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna rağmen birden fazla teklif alınarak rekabetçi bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir.

SORU 2: Bakanlık tarafından ihaleye çıkılmadığına göre TC'de kayıtlı bulunan şirketler bu durumdan nasıl haberdar oldular? Onlar adına elden teklifi kim veya kimler yaptı?

YANIT 2:Dünyanın uygar her yerinde ve TC'de de uygulandığı üzere Bakanlığımızca uzman ve tecrübeli kamu kurum ve kuruluşlar ile irtibata geçilerek Bakanlığımızca alınmak istenen müşavirlik hizmetinin kim ya da kimlerden ve hangi usul ve yöntemlerle alınabileceği görüşülmüş ve nihayetinde ilgili firmalar teklif vermeye davet edilmiştir. Alınmış Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak yapılan davette şart olarak, İdare'nin herhangi bir mali külfet altına girmemesi konulmuştur. Böyle bir şart, davetli sayısını azaltmış ve sonunda üzerinde teklif verenin ismi ve adresi ile teklifin hangi işe ait olduğu belirtilen kapalı üç teklif zarfı alınmıştır. Bu üç firmanın teklifleri ise firma yetkililerince Bakanlığımıza getirilmiştir.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir. Ombudsman Yasalara uygun biçimde vazifesini yapmak yerine "Google İstihbaratçılığı"na soyunmakta ya da "Google istihbaratçılarından bilgi almaktadır.

SORU 3: İhalesiz ve elden yapılan teklifler ışığında Bakanlık nasıl bir karara vardı?

YANIT 3:Yukarıda da belirtildiği üzere herhangi bir ihale zorunluluğu bulunmayan bir husus ile ilgili kararımızı, Bakanlığımıza üzerinde teklif verenin ismi ve adresi ile teklifin hangi işe ait olduğu belirtilen kapalı zarf içerisinde gelen tekliflerin, teklif veren şirket yetkililerinin de hazır bulunduğu ortamda hepsinin açılarak içinden en düşük fiyat veren iş ortaklığından müşavirlik hizmetinin alınmasına karar verilmiştir.  Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir.

SORU 4: 09 Aralık 2014 tarihinde toplam 10.000 TL. sermaye ile kurulan Diamond Green Yöentim ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.'nin ve APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt A.Ş.'nin yöneticileri kimlerdir? KKTC Ulaştırma Bakanlığı, hangi referansı veya kıstası göz önünde bulundurarak böyle bir seçim yaptı?

YANIT 4: Ombudsman bu şirket yöneticilerini öğrenmek için mi bu soruyu sormaktadır. Yoksa zaten "Google istihbaratçılığı" yoluyla elde ettiği bilgileri teyit ettirip aynı zamanda bu şirket yetkililerinin KKTC'de bir işe teklif vererek zaten suç işledikleri algısını mı yaratmak istemektedir.

Sorduğu bu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün olmadığı gibi anlaşılan o ki Ombudsman'lık görevini tam olarak yapmama konusunda ısrar etmektedir. Zira KKTC Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin İhale Şartnamesi madde l.c.i. bendi, uygulama ve detay projeleri ile mesleki kontrollük de dahil olmak üzere tüm bedellerin görevli şirket tarafından karşılanacağını bir şart olarak getirmiştir. Şartname ayrıca İdare’nin isterse kontrollük hizmetlerini kendisinin ve/veya proje müellifinin ve/veya yetki vereceği müşavir firma ve kuruluşlar eliyle bu hizmeti yapabileceğini düzenlemiştir. Bu ihale şartnamesine dayalı olarak ihaleye giren katılımcılardan olan T&T ihaleyi kazanmış ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ni imzalamıştır. Bu Sözleşme'nin 3 q maddesi ise İdare’nin isterse kontrollük hizmetlerini kendisinin ve/veya proje müellifınin ve/veya yetki vereceği müşavir firma ve kuruluşlar eliyle bu hizmeti yapabileceğini düzenlemiştir. Daha sonra Sözleşme'nin bu maddesine ekleme yapılarak İdare'nin kendi kadrolu personeli ile resmi kurum kuruluş personelinin her türlü ücreti ve ücretle ilgili giderlerinin İdare'ye ait olacağı belirlenmiştir. 
Dolayısıyla Bakanlığımız kontrollük hizmetlerini, hem kendisi hem KKTC hem TC ilgili kurum ve kuruluşları hem de firmalar aracılığıyla güçlü bir şekilde yaptırmaktadır. Bu firma ve kuruluşların hiçbiri birbirinin alternatifi değil ve rakibi değildir. Tamamen İhale Şartnamesi ve Sözleşmelere uygun olarak bir uygulama yapılmaktadır. Ombudsman anlaşılan o ki bu kadar fazlaca kurum kuruluş aracılığıyla görevli şirket olan T&T'nin kontrol edilip denetlenmesini istememektedir. Bakanlığımızın buradaki hedefi vatanımıza hizmet edecek güzel ve etkili bir havalimanını kaybedilen zamanları da dikkate alarak hızlı bir şekilde tamamlayıp hizmete açmaktır.

SORU 5: Yurt dışında kurulan bu şirketlerle ilgili herhangi bir araştırma yapıldı mı? Yöneticileri ile ilgili iyi karakter belgesi alındı mı?

YANIT 5:Teklif veren şirketlerin tamamı ile ilgili yapılan araştırmalarda herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Dolayısıyla araştırma yapılmıştır. Bu şirketlerin yöneticileri ile ilgili olarak herhangi bir suç işlediklerine dair kayda da rastlanmamıştır.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir. “

“EKSİK VE TARAFLI”

Ertuğruloğlu sorulara cevaplarını sıraladıktan sonra açıklamasına şöyle devam etti:

“Ombudsman rapor olduğunu iddia ettiği belgede, hukuki durumu incelediğini beyan ettiği bölümde de eksik ve taraflı davranmış, KKTC halkının menfaatlerini düşüneceğine görevli şirket olan T&T'nin avukatlığına soyunmuştur” Bu bölümde görevli şirketin bu bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını iddia ederek Şartname, Sözleşme hükümlerini yok saymaktadır. Ombudsman yasal sınırlar içerisine dönerek görevli şirketin avukatlığını bırakmalı ya da istifa edip görevli şirketin avukatlığına başlamalıdır. Görevli şirket şu ana kadar Bakanlığımızın aldığı hizmet karşılığı olarak Şartname ve Sözleşme hükümleri gereği iki aylık ödeme zorunluluğu bulunan bedeli ödemiştir.”

Tüm bu veriler ışığında 38/1995 sayılı Yasa'nın Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman) yetkisi dışında olan konular başlıklı 13. maddesi uyarınca Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman'ın) yetkisi dışında bulunan konular arasında Anayasa ve Yasaların Bakanlar Kurulu'na verdiği görev ve yetkiler sayılmıştır. Bu madde bağlanımda benzer şekilde Ombudsman, Bakanlar Kurulu'nun kararı ile talimatlandırdığı bir hususta ilgili Bakanlığı denetlemeye çalışması yetki aşımı anlamına gelmektedir. Ayrıca yine aynı madde çerçevesinde, Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman)'nın bir müracaat yapılması veya duyum alması durumunda konuyu ilgili makama iletmesi gerekmektedir. Ancak Ombudsman böylece bir müracaat ve duyumu Bakanlar Kurulu'na ya da Bakanlığa bildirmemiş aksine 6 Ocak 2016 tarihinde basın açıklaması yapmıştır.

38/1996 Sayılı Yasa'nın Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) bağlı olduğu yasaklar başlıklı 14. maddesine göre "Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), görevi sırasında elde ettiği yazılı ve sözlü tüm bilgi ve belgeleri yargısal işlemlerden sorumlu makamlar dışında hiçbir kişi ve makama veremez" demektedir. Madde hükmüne göre 6 Ocak 2016 tarihinde Ombudsman, yapmış bulunduğu basın açıklaması ile Yasanın 14. maddesi ile kendisine yasaklanan bir eylemi yapmıştır.

Yine aynı Yasa'nın Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) çalışma yöntemi ve rapor başlıklı 16. maddesine göre Ombudsman görevini yaparken Bakanlarla direk olarak temas edebileceği, soruşturmakta olduğu konu hakkında yazılı veya sözlü bilgi ve belge sunulmasını isteyebileceği açıkça belirtilmiştir. Ombudsman'ın direk olarak temas etmesine imkan veren bu hükmü yok sayması ve madde 14 ile yasaklanan bir eylemi de yapmış olması 38/1996 Sayılı Yasanın Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman) istifası veya görevine son verilmesi başlıklı 7. maddesi uyarınca Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) vakar ve onuru ile bağdaşmayan veya haysiyet ve itibarı kırıcı veya görev icaplarına uymayan davranışlarından dolayı hakkında disiplin soruşturmasını gerektirmektedir.”