Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu,  Türk askerinin Ada’daki varlığının Kıbrıs Türk halkı için tek güvence kaynağı olmaya devam ettiğini; iki taraf arasında varılacak bir anlaşmada Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının Kıbrıs Türk tarafı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Ertuğruloğlu, yazılı açıklamasında,  Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Kasulides’in Brüksel’de gerçekleşen 28. Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda, Türkiye’de yaşanan başarısız darbe girişimini mazeret göstererek, Kıbrıs’ta olası bir anlaşma sonrasında Türkiye’nin herhangi askeri bir varlığı olmaması gerektiği yönünde yapmış olduğu açıklamasını şiddetle kınadıklarını ifade etti.

Bakan Ertuğruloğlu şunları kaydetti:

“Kasulides, yaptığı açıklamada Türkiye’de 15 Temmuz akşamı seyreden talihsiz olaylar sırasında ‘Türk askerinin Ada’da başıboş kaldığını, belirsizlik oluştuğunu’ söyleme cüretini gösterebilmiştir. Olayların tezekkürünün ertesinde Kıbrıs Rum tarafının, her seviyede akla gelmeyecek beyanatlar verdiğini hayretle gözlemlemekteyiz. Rum tarafında yerleşik bu sağlıksız zihniyetin hiç yok olmayacağı açıktır.

Esasen, sözkonusu beyanlarla kendini belli eden bu zihniyet Kıbrıs Türkü için Türk Ordusu’nun Ada’daki meşruiyetini daha da perçinleştirmektedir.

Rum tarafında çeşitli beyanlarda belirtilen ve Rum tarafının niyetini açık bir şekilde ortaya koyan düşünceler karşısında Türk askerinin Ada’daki varlığının Kıbrıs Türk halkı için tek güvence kaynağı olmaya devam ettiğini bir kez daha vurgulamakta yarar görmekteyiz.”

“MÜZAKERELERİN SEYRİ ÇARPTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR”

Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulma yönünde süren müzakerelerin yoğunlaştırılmış bir şekilde devam ettiği, güvenlik ve garantiler başlığının sürecin en son aşamasında ele alınacağı yönünde mutabakat bulunan bu belirleyici dönemde, Kıbrıs Rum tarafına karşı gerçekte hiçbir tehdit unsuru içermeyen, Anavatan Türkiye’de yaşanan talihsiz olayların, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi makamlarınca Güney’e karşı bir endişe sebebi olarak yansıtılarak, müzakerelerin seyrinin çarptırılmaya çalışıldığına işaret etti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmaları uyarınca konuşlu Türk askerinin, Kıbrıs Rum tarafının 1963 yılından 1974 yılına kadar Kıbrıslı Türklere karşı gerçekleştirdiği kanlı saldırılara son vererek adadaki barışı yeniden tesis eden ve bugüne kadar Ada’daki huzur ortamını sağlayan unsur olduğunu hatırlatan Ertuğruloğlu, “20 Temmuz Barış Harekatı ile Kıbrıs Türk halkının yanısıra birçok Kıbrıslı Rumun hayatının da kurtarıldığını 42’inci yıldönümüne rastgelen bu anlamlı günde hatırlatmakta fayda görmekteyiz” dedi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu  şöyle devam etti:

“Kasulides tarafından Anavatan Türkiye’de yaşanan bu talihsiz olayların siyasi malzeme haline getirilerek Kıbrıs müzakerelerinin yerleşik parametreleri ve mutabakatlarından sapmak için bir fırsat olarak kullanılmasının hiçbir mantığa sığmadığının altını çizmek isteriz. Kıbrıs Rum tarafını, bu tür mesnetsiz açıklamalar yapmak yerine çabalarını, Ada’daki iki halkın huzur içerisinde yaşamasını sağlayacak bir çözüm bulma ruhuyla düşünmeye başlamaya davet eder, iki taraf arasında varılacak bir anlaşmada Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının Kıbrıs Türk tarafı için vazgeçilmez olduğunu vurgularız.”