Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Bağımsızlık İttifakı Konseyi Başkanı ve İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Hasan Yılmazışık’ı kabul etti.

Hasan Yılmazışık, kabulde, hükümetin, Kıbrıs konusunda son gelinen aşamada yaptığı çıkışı kutladı.

Rum tarafından yapılan dezenformasyona rağmen Cumhurbaşkanlığı ve görüşme heyetinin sessiz kaldığını savunan Yılmazışık, hükümetin buna müdahale etmesinin ve görüşme heyetinde temsilci bulundurma talebinin yerinde ve zamanında olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının haklarının da masada görüşülmesini talep eden Yılmazışık, bugüne kadar Rum taleplerinin masada görüşüldüğünü Kıbrıs Türk halkının taleplerinin görüşülmediğini dile getirdi. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğrul da, “Cumhurbaşkanı ile hükümetin farklı görüş ve vizyonda olduğu, farklı yorumlar yaptığı bir realitedir” dedi.

Halkın önünde devletin makamlarının kavga eder görüntü vermesinin memnun edici olmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma ve ileriye götürme bilinci içerisinde hareket edilmesi gerektiğine işaret etti.

Ertuğruloğlu “KKTC makamlarında oturup KKTC’yi müzakere sürecinde ve sonrasında yok farzeder şekilde hareket etme tuttuğumuz makamlara yakışan bir hareket tarzı olmaz”dedi.

Rum tarafının, rest çekercesine bir tavır sergilendiğini belirten Ertuğruloğlu, “buna karşın Cumhurbaşkanlığının Kıbrıs Türk halkının genelde daha mutlu olabileceği şekilde bir duruş sergilememiş olduğu noktasındaki hükümet görüşü de halkın malumudur” dedi.

Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanının garantiler konusunda beyanatlarının olduğunu belirtti ve şöyle devam etti;

“Ancak biz biraz daha detaya inerek garantinin ne olması gerektiği noktasında bir duruş sergiliyoruz. Bu da nedir? Türkiye’nin gerektiği takdirde tek taraflı müdahale hakkı var mı yok mu. Bize göre garantinin olup olmadığını gösteren unsur budur”.

Hangi model bulunacaksa bulunsun, bunun içerisinde Türkiye’nin gerektiği takdirde tek taraflı müdahale hakkının vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, aynı netlikte beyanatların, Cumhurbaşkanlığı tarafından da verilmesinden memnun olacaklarını kaydetti.

Ertuğruloğlu, “bizim bu hassasiyetimizi cumhurbaşkanlığı paylaşmıyor diye de bir iddiada bulunmuyorum. Çünkü böyle bir söylem yok. Böyle bir bilgi ve veri yok. Bu netlikte söylenmemiş olması cumhurbaşkanlığının böyle bir hassasiyeti ve talebi yoktur anlamında şu anda yorumlanmaması gerekir” şeklinde konuştu.

Müzakere süreçlerinin karşılıklı tavizlerle yürütülmesi gerektiğini söyleyen Ertuğruloğlu, Rum tarafının hiçbirşey vermeden , her şeyi Kıbrıs Türk tarafından isteyerek ve mutlu barış harekatını ters düz edecek şekilde neticeye varmak istediğini belirtti.

Ertuğruloğlu, karşı taraf böyle bir taktikle hareket ederken Türk tarafının karşı tarafı masadan kaçırmama hassasiyeti ile söylem ve politikaları askıya alma yaklaşımlarını hükümet olarak onaylamadıklarını kaydetti.

Ertuğruloğlu, “Güney Kıbrıs, Kıbrıs Türkü bu kadar çözüme muhtaçsa zaman içerisinde benim taleplerime boyun eğecektir. Benim taleplerimi kabul edecektir beklentisiyle önü açık müzakere süreçlerine kapıyı açık tutmaya çalışıyor” dedi.

Ertuğruloğlu, “Müzakere süreci sonucunda Kıbrıs Türkü’nün de adadaki haklarını, güvenliğini, ekonomik refahını, geleceğini garanti altına alacak , Rum boyundurluğu altına girmemesini garanti altına alacak, anavatan garantisinde bu adada varlığını devam ettirecek bir anlaşma olasılığı varsa buna seve seve varız” dedi.