Zorkun TAŞER

Kış aylarında ısınma ihtiyacının artması ve elektrik fiyatlarının yüksek olması nedeniyle, vatandaşlar odun sobasına yöneldi. Hava kirliliği açısından son derece sakıncalı olmasına karşın  odun sobasına yönelen vatandaşlar “ne yapalım elektrik faturalarını ödeyemez duruma geldik. Elektrikli tüm ısıtıcıların maliyeti yüksek olduğunu için çaresizlikten odun sobasına yöneldik” diyor. 

Dünyada petrol fiyatlarının yarı yarıya ucuzlamasına karşın, mazotla üretim yapan Elektrik Kurumu’nun ‘yüksek fiyat’ politikasını sürdürmesi nedeniyle, dar ve sabit gelirli vatandaşlar ciddi sıkıntılar yaşıyor. Diyalog’a konuşan ve  elektrikli ev aletlerini kullanmanın dahi yüksek bir maliyet oluşturduğuna dikkat çeken vatandaşlar, bu şartlar altında elektrikli soba veya klima kullanamayacak duruma geldiklerini belirttiler. 

Soba fiyatları değişiyor

Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte, soba satışlarına talebin artığını ifade eden Mağaza yetkilileri, gaz sobasının 150 TL ile 240 TL, gazyağı sobasının 100 TL ile 260 TL, odun sobasının 150 TL ile 250 TL ve elektrikli sobanın ise 45 TL ile 210 TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunulduğunu ifade etti.

En çok tercih edilen odun ve gaz yağı sobası

Mağazası çalışanları, elektrik ücretlerinin yüksek olması nedeniyle  en çok tercih edilenin odun sobası ve gaz yağı sobaları olduğunu söyledi.

Sobaların getirdiği tehlike...

Diyalog’un görüşüne başvurduğu çevre örgütü temsilcileri ise hayat pahalılığı, yüksek elektrik fiyatlarından dolayı KKTC’de odun sobası kullanımının yaygınlaştığına dikkat çekerek, bunun çevre krililiği ve kaçak ağaç kesimini tetiklediği uyarısında bulundu. Ülkede bu alanda yeterli denetimin olmadığını savunan örgüt temsilcileri, odun alamayan bazı vatandaşların, evlerine kurdukları odun sobasında ısınmak için lastik, yanmış makine yağı gibi ucuz maddeleri yaktığını belirtti. Özellikle Lefkoşa’nın Surlariçi bölgesi, Haspolat, Gazimağusa ve İskele’nin bazı köylerinde odun sobası kullanımının yaygın olduğunu ifade eden çevre örgütü temsilcileri, gerekli denetimlerin yapılması durumunda insan sağlığına zarar veren maddelerin yakılmasının önlenebileceğini kaydetti.