Bahadır Ayna

Güzelyurt esnafı yıllardır hayatta kalma mücadelesi veriyor. Esnafın durumu son yıllarda çıkmaz bir yola girdi. Kıbrıs sorunu bağlamında bölgenin geleceğinin tartışılır olması hem devlet hem de özel sektör yatırımlarını olumsuz yönde etkiliyor. Ekonomik kriz ve dövizin ani yükselmesiyle birlikte de esnaf perişan oldu. Kıbrıs sorununun gündemde olduğu her dönemde “verilecekler” listesinin başında adı geçen Güzelyurt, günden güne kan kaybediyor. Bölge halkı Güzelyurt yerine Lefkoşa bölgesine özellikle de Gönyeli’ye yatırım yapmayı tercih ediyor. Nüfus azalıyor, esnaf bu durumdan olumsuz etkileniyor. Birçok günü siftah yapmadan tamamlayan esnaf dükkan kirasına ve vergiye çalışıyor.

Dükkanlar peş peşe kapanıyor

Güzelyurt bölgesindeki çarşı esnafı dükkanlarını kapatmamak için adeta bir savaş veriyor. Bölgede onlarca dükkanın üzerinde “satılık” ve “kiralık” afişleri var. Dükkan kirası ve vergi borçları altında ezilen esnaf ekonomiyi canlandırmak için indirim günleri gibi etkinlikler düzenliyor ama o da dertlerine çare olamıyor.

Devlet politikası yok

Bölge esnafı devletin Güzelyurt üzerinde bir politika oluşturmadığı için bu durumda olduklarını kaydetti. Bir anlaşma halinde ne olacaklarının belli olmadığını belirten esnaf, kimsenin yarın Güzelyurt’a ne olacağını bilmediği için yatırım yapmaktan kaçındığını söyledi.

genel-(8).jpg

Bölge esnafı ne dedi?

Hasan Amsoviç: “Güzelyurt esnafının durumu içler acısı, esnafın bu duruma düşmesine neden olan sorunların en başında göçler geliyor, bu duruma ekonomik kriz ve dövizin ani yükselmesi de eklenince ortada esnaf diye bir şey kalmadı. Bir başka sorun ise Güzelyurt Portakal Festivali’dir. 17 gün festival olmaz, bu festival esnafın iş yerlerine balta vurdu. Bölgedeki üniversitenin bile esnafa bir katkısı yok. Ben Türkiye piyasasının bile altında 10 TL’ye ayakkabı satıyorum ve yine de kimse almıyor.”

Özlem Oktan: “İşlerimiz çok kötü. Bölgede insan kalmadı, devlet Güzelyurt’u unutmuş durumda, kimse bizi arayıp sormuyor, gelirimiz ile sadece dükkan kirası ve vergileri ödeyebiliyoruz, bize hiçbir şey kalmıyor. Esnaf olarak adeta sürünüyoruz, Güzelyurt’a hiçbir yatırım yok, geçmiş yıllarda portakal işçileri geliyordu onlar biraz da olsa ekonomiye canlılık katıyordu şimdi onlar da kalmadı. Güzelyurt esnafı her gün umutlarla dükkanını açsa da değişen hiçbir şey yok.”

Enver Haşkara: “Güzelyurt’ta insan kalmadı. İşler çok aşırı düştü, geçmiş yıllarda iyi kötü kazanıyorduk şimdi hiç kazanamıyoruz. Bölgeden göçler çok arttı buda işlerde büyük bir azalmaya neden oldu. Evlenen Güzelyurt’ta kalmıyor Gönyeli veya Lefkoşa’ya gidiyor. Güzelyurt veriliyordu, verilecekti kararsızlığı burayı mahvetti.”

Hilmi Portakalcıoğlu: “İşer berbat bir durumda. Bizim seçtiğimiz milletvekilleri Güzelyurt’u unuttu. Geçmiş yıllarda Güzelyurt parmakla gösterilen bir bölgeydi şimdi ise unutulmuş bir bölge. Memurlar bile döneminde devletten istifa edip fabrikalarda çalışıyordu. Güzelyurt Portakal Festivali az da olsa bir hareketlilik getirdi fakat alışveriş yapan yok sadece kuru kalabalık.”

Hasan Arsal: “Güzelyurt’un durumu aynı. İşler zayıf olsa da biz esnaf olarak mutlu olmaya çalışıyoruz. Ben 37 yıllık esnafım, Güzelyurt en kötü dönemini geçiriyor, bölgeden artan göçler işlerde büyük düşüşe neden oludu. Ben esnaflığa yeni giren gençlere çok üzülüyorum, çoğu tutunamayarak dükkanlarını geri kapatıyor. Devletin Güzelyurt üzerinde ciddi bir politika oluşturması gerek, Güzelyurt’un sürekli verilmesi gündemde olduğu sürece herkes yatırımdan kaçınıyor. Bu saten sonra Güzelyurt için bir şey yapılamaz tek çıkar yolun çözüm olduğu bir gerçektir.”

Sonay Hakel: “Güzelyurt’u bitirdiler, esnafın durumu çok kötü, esnaflıktan kazancımız yok sadece buralarda zaman geçiriyoruz. Bu saten sonra bir çare yok, eskiden sokaklar tıklım tıklımdı şimdi ise in cin top oynuyor, Güzelyurt en zengin bölgelerden birisiydi, şimdi Rumlar bile burayı istemiyor. Devlet Güzelyurt’u hep vermek için masaya koydu. Türkiye’den gelen göçmenler verilen toprakları satarak geri döndü, bizim olanı başkasına verdik, beş yıl içerisinde Güzelyurt’ta Türkiyeliler ve gurbetçiler olacak, Kıbrıslı Türkler hep göç edecek.”

Öztan Demirbilek: “İşler yok denilecek kadar az, ben Güzelyurt’un en eski esnaflarındanım hiç bu kadar kötü bir dönem hatırlamıyorum, eskilerin bir sözü vardır ‘İnsan olmayan yeri terk edin’ diye, Güzelyurt için tamda bu geçerli, bölge esnafının yüzde ellisi dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı, kirada olanların hiç şansı yok. Güzelyurt’un tek şansı nüfus oranının artırılmasıdır, bunun için de insanları çekecek bir şeyler yapılmalı.”

Muazzez Beyaz: “Dükkanımı daha yeni açsam da bir canlılık göremedim, Güzelyurt’un en büyük sorunu insanların birbirlerini desteklememesidir, herkes birbirinden alışveriş yapsa esnaf bir şekilde kazanacak. Devletin buradaki halkı destekleyecek bir politika yürütmesi gerek.”