Duygu ALAN

Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye et kaçakçılığının önüne bir türlü geçilemiyor.

Sektör temsilcileri et kaçakçılığının önlenebileceği noktasında hem fikir ancak bu konudaki önerileri farklı. Sektör temsilcilerinin et kaçakçılığının temel sebebi hakkındaki görüşleri ise birbirlerini suçlar nitelikte.

Sektör temsilcileri, et kaçakçılığına ilişkin değerlendirmede bulundu, et kaçakçılığının önüne geçilebilmesi için görüş ve önerilerini anlattı.

Hayvan Üreticileri ve yetiştiricileri Birliği’nden yapılan açıklamada, KKTC’de üreticiden uygun fiyata alınan etin fiyatının kasap ve marketlerde katlanarak tüketiciye satıldığı kaydedildi.

Birlikten yapılan açıklamada, “Güney’den Kuzey’e et kaçakçılığını teşvik eden unsur kasap ve market fiyatlarıdır” ifadeleri kullanıldı.

Restorancılar Birliği’nden  (RES-BİR) konuya ilişkin yapılan açıklamada, et kaçakçılığının önüne geçilmesi için hayvanın üreticiden devlet tarafından alınıp, mezbahada kesilmesi ve yine devlet tarafından pazarlanması gerektiği kaydedildi.

Kasaplar Birliği ise etin kasap satış fiyatlarının yüksek olmadığını belirtti. Birlikten yapılan açıklamada, et kaçakçılığının önüne geçilmesi için iç piyasayı desteklemek kaydı ile iç piyasada ne kadar hayvan kesildiyse yüzde 50’si kadarını ithal etme fırsatının tanınması ve sınır kapılarındaki gümrük denetimlerin arttırılması gerektiğini belirtildi.

“En pahalı et 28 TL olmalı”

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nden yapılan açıklamada, kasap ve marketlerde et fiyatlarının olması gerekenden çok daha fazla olduğu öne sürüldü.

Açıklamada, KKTC’de şuanda canlı kuzunun üreticiden alış fiyatının 12 TL olduğu, kasap ve marketlerde 1 kilo kuzunun en fazla 28 TL’ye satılması gerektiğini kaydedildi.

Kilosu 8 TL’den üreticiden alınan dananın ise kasap ve market fiyatlarının en fazla 25 TL olması gerektiği belirtildi.

Açıklamada, Güney ile kuzey arasındaki et fiyatlarında sadece inek etinde fark olduğunu, buna göre inek etinin (karkas) KKTC’de 13 TL, Güney’de ise 10 TL olduğu ifade edildi.

Kimler et kaçakçısı?

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nden yapılan açıklamada, Güney’den Kuzey’e, Kuzey’den Güney’e et ve et ürünlerinin geçişinin yasak olduğu belirtilerek, “1 kilo et getiren ile 1 ton et getiren arasındaki tek fark biri sağlıksız koşullarda ülkeye sokuluyor diğeri hijyenik koşulda. Ancak neticede her ikisi de yasadışı yani kaçakçılıktır” ifadelerine yer verildi.

Naimoğulları: Halk kaçakçılığa teşvik ediliyor

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Euro’nun yükselmesine bağlı olarak Kuzey ile Güney arasında inek eti dışında et fiyatlarının dengelendiğini ancak Güney’den Kuzey’e et kaçakçılığının devam ettiğini söyledi.

“Et kaçakçılığının ana nedeni KKTC’de kasap ve marketlerde et fiyatlarının olması gereken fiyatın çok üzerinde olmasıdır” diyen Naimoğulları, “KKTC’de şuanda canlı kuzunun kilosu 12 TL. Kuzu ülkede en fazla 28 TL’ye satılması gerekirken markette 40 TL’ye, kasapta ise 35 TL’ye satılıyor. Dana etinin üretici satış fiyatı ise kilosu 8 TL. Dana eti market ve kasaplarda en fazla 25 TL’ye satılmalı ancak 40 TL’ye satılıyor. Bu bir soygundur, resmen halkı Güney’den et almaya teşvik ediyoruz. Halk bu fiyatları gördüğü için hayvancının suçu olmamasına rağmen güneyden et alıyor” ifadelerini kullandı.

Naimoğulları, Güney’den Kuzey’e, Kuzey’den Güney’e et ve et ürünlerinin geçişinin yasak olduğu belirtilerek, “1 kilo et getiren ile 1 ton et getiren arasındaki tek fark biri sağlıksız koşullarda ülkeye sokuluyor diğeri hijyenik koşulda. Ancak neticede her ikisi de yasadışı yani kaçakçılıktır” ifadelerine yer verildi” diye konuştu.

“Eti hayvancılık Kooperatifi pazarlasın”

Mustafa Naimoğulları, et kaçakçılığının önüne geçilebilmesinin ancak etin üreticiden Hayvancılık Kooperatifi tarafından alınıp, belirlenen mezbahada kesip pazarlamasını da yapması ile mümkün olduğunu kaydetti.

Hayvancılık Kooperatifi olarak bu bağlamda hükümetten Lefkoşa mezbahasını talep ettiklerini söyleyen Naimoğulları, “Eğer bir mezbahamız olur ve etin pazarlanmasını da biz yaparsak fiyatlar dengelenir, halk da Güney’e yönelmez. Güney’de sistem bu şekildedir ve et fiyatı tek fiyattır. KKTC’deki gibi başıboş bir sistem yoktur” dedi.

Erülkü: Kasap ve market fiyatları yüksek

Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Mehmet Erülkü, Güney’den KKTC’ye et kaçakçılığının bir türlü önüne geçilmediğine vurgu yaparak devletin gerekli adımları atmadığı sürece de et kaçakçılığının devam edeceğini kaydetti.

Erülkü, “Kasap ve marketlerde et fiyatları olması gerekenin üzerinde olduğu düşüncesindeyim. Et kaçakçılığı da bu düzende devam edecektir. Et kaçakçılığının önüne geçilmesi için hükümet programında da yer alan sistemin hayata geçirilmesi gerekir. Hayvanı üreticiden devlet satın almalı, mezbahada kesmeli ve pazarlamasını yapmalıdır. Aksi halde alınan hiçbir tedbir et kaçakçılığını tamamen önleyemeyecektir” diye konuştu.

Akbıçak: Haksız rekabet altında eziliyoruz

Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, etin kasap satış fiyatlarının yüksek olmadığını savundu ve şuanda hiçbir kasapta 40 TL’ye et satılmadığını belirtti.

Akbıçak, “Kasaplarda dana eti kıymalık olarak 22 TL’den başlıyor 32 TL’ye kadar özellikli ete göre fiyat değişiyor. Burada aksini iddia edenler çıksın, piyasada bir araştırma yapsın. Aksine özellikle büyükbaş hayvan fiyatlarının ciddi şekilde arttığı 8.5 TL’den 9.5 TL’ye yükseldiğini bu iddiaların sahipleri de çok iyi bilmektedir. Ama biz bu artışı fiyatlarımıza yansıtmıyoruz” dedi.

Et kaçakçılığının ise sektörde haksız rekabete neden olduğunu belirten Halil Akbıçak, kasapların bu hususta ciddi mali sıkıntı yaşadığını ancak güçlü bir birlik oluşturamadıkları için sokaklara çıkıp eylem yapamadıklarını ve haksız rekabet altında ezilmeye devam ettiklerini söyledi.

Akbıçak, “İddialar asılsız. Örneğin Rum tarafındaki hayvan fiyatları özellikle kuzuda kilosuna göre fiyat belirlenir 30 kiloluk hayvan ile 60 kiloluk hayvanın fiyatı farklıdır. Bizde ise hepsine aynı fiyat politikası uygulanır bu da başka bir sorundur” dedi.

“Sınırlarda sıkı denetim şart”

Halil Akbıçak, et kaçakçılığının önüne geçilmesi için de iç piyasayı desteklemek kaydı ile iç piyasada ne kadar hayvan kesildiyse yüzde 50’si kadarını ithal etme fırsatının tanınması ve sınır kapılarındaki gümrük denetimlerin arttırılması gerektiğini savundu.

Akbıçak, “Damızlık dışı ineklerin fiyatı Güney’de KKTC’deki fiyatın yarı fiyatının da altındadır ve bu etler ülkeye gerek bazı restoranlar gerekse bazı kasaplar tarafından sağlıksız koşullarda getirilmektedir. Biz de diyoruz ki müsaade etsinler Avrupa’dan sağlıklı koşullarda yasal olarak et getirelim. Bu kaçakçılığın bu sağlıksız ortamın önüne geçelim” dedi.

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’ne de çağrıda bulunan Akbıçak, “Biz eti yüksek fiyatlara satıp müşteri kaybına uğramayı asla istemiyiz. Oturup bizimle istişare etsinler. Biz de maliyetleri ortaya koyalım. Onların dediği kar marjı ile eti satalım” dedi.

“Vatandaşınki kaçakçılık sayılamaz”

Akbıçak, süt ve süt ürünleri ile et ve et ürünlerinin Güney’den Kuzey’e, Kuzey’den Güney’e geçişinin yasak olduğunu ancak evinde kendi kullanımı için 1-2 kilo et Güney’den satın alıp KKTC’ye getiren vatandaşın et kaçakçısı sınıfına girmediğini kaydetti.

Akbıçak, “Güney’den 1 kilo et satın alıp ülkeye getiren ile 800 kilo, 1 tır et getiren aynı kefeye konulamaz. Evet bir yasak varsa her ikisi de yanlıştır ancak kendi kullanımı için 1-2 kilo et getiren kaçakçı sınıfına konulamaz fakat ülkeye yüzlerce ton et geçiren ticaretini yapıyor ve bu kabul edilebilir değil” diye konuştu.