Özge Kizir

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu, adada doktor eksikliğinin yaşandığını ancak bu eksikliğin eldeki hekimlerin verimli kullanılmamasından dolayı oluştuğunu söyledi. Mesainin 15.30’da bitmesine karşın hekimlerin hiçbir zaman mesaiye uymadıklarına vurgu yapan Gardiyanoğlu, “Hekimlerin dışarıda çalışması yasakken hekimler dışarıda çalışmaya devam ediyor. Onun için biz ne kadar hekim kadrosu açarsak açalım bu eksiklik hiçbir zaman giderilmeyecek” dedi.

Haberal Kıbrıslı gazetesine açıklamada bulunan Gardiyanoğlu, “Adada doktor eksikliği yaşanıyor. Fakat genel bir eksiklikten değil elimizdeki hekimleri verimli kullanamamaktan bir eksiklik gözüküyor. Hekimler doğru adreslerde değil, merkezlere yoğunlaşıyor. Periferi hastanelerinde çoğu hekim çalışmak istemiyor. Oralarda kadro açılsa bile kısa süre içerisinde hekimler bir yolunu bulup merkeze geliyor” şeklinde konuştu. 

“Hekimlerin dışarıda çalışması yasakken, hekimler dışarıda çalışmaya devam ediyor”

“Mesai 15.30’da biterken hekimler hiçbir zaman yıllardır mesaiye uymuyor. Hekimlerin dışarıda çalışması yasakken hekimler dışarıda çalışmaya devam ediyor. Onun için biz ne kadar hekim kadrosu açarsak açalım bu eksiklik hiçbir zaman giderilmeyecektir” diyen Gardiyanoğlu, sağlık sektöründe sürekli yaşanan tartışmaları şu sözlerle değerlendirdi:

“Ortada bir yasa ve anayasa mahkemesi kararı var”

“Bunu aslında siyasi iradeye sormak gerekiyor. Ortada bir yasa ve anayasa mahkemesi kararı var. Halen daha Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin yürütmekte olduğu bir hukuk mücadelesi vardır. Bu hukuk mücadelesinin sonucunda ne olacak? Hukuk devletinin sağlık bakanına kendi iradesiyle uymadığı anayasa mahkemesi emrine, bir mahkeme emri ile uyması için yürütülen bir hukuk mücadelesidir. Yoksa hukuk mücadelesinin sonucu ne olursa olsun anayasa mahkemesi kararı orada duracak.” 

“Türkiye’den muhakkak hekim getirmek gerekmektedir”

Türkiye’den hekim getirtilmesi gerektiğine dikkat çeken Gardiyanoğlu, “Sağlıkta reformdan bahsediyorsak, kamu çalışanı hekimlerin mesailerine uyması, tüm mesailerini halk için hastanede geçirmesi ve daha sonrada yasalara uygun bir şekilde mesai sonrası da başka bir yerde çalışmamaları gerekmektedir. Bu noktada açığı gidermek için Türkiye’den hekim muhakkak getirmek gerekmektedir. Fakat bazı branşlar için geçerlidir. Yirmi tane branşta açık sayarsak aslında bunun reel göstergesi 2-3 branştır. Öbür branşlar tamamen elimizdeki hekimleri verimli kullanmamaktan ortaya çıkan bir açıktır” dedi.

“Kamuya girerken hangi şartlar altında girdiğinizi biliyorsunuz”

Hekimlerin hakları konusunda değerlendirmede bulunan Gardiyanoğlu, “Kamuya girerken hangi şartlar altında girdiğinizi biliyorsunuz. Örneğin, ne kadar ücret alacağınızı ya da mesai saatinizi her şeyi biliyorsunuz. Öncelikle yasaya uymamamız için yada yasa dışı çalışmanız için hiçbir mazeret kabul edilmez. Siz yasalara uyacaksınız ve haklarınızı başka platformda arayacaksınız. Hem mesaiye uymam 11’de hastaneden kaçarım hem de aldığım maaş düşüktür diye bir yaklaşım olamaz” şeklinde konuştu.

“Bırakın 1976’daki Teşkilat ve kamu çalışanların ikinci iş yapmasını yasaklayan yasayı, 2011 yılındaki anayasa mahkemesinin emrinden buraya 6 yıl geçti”

Gardiyanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bununla beraber aldığım ücret düşüktür ben mesai sonrası ikinci bir iş yaparım olmaz. Böyle olduğunu iddia eden hekimler bunu düzeltmenin yolunu başka bir platformda aramalıdır. Bırakın 1976’daki Teşkilat ve kamu çalışanların ikinci iş yapmasını yasaklayan yasayı, 2011 yılındaki anayasa mahkemesinin emrinden buraya 6 yıl geçti. 

“Sağlık Bakanı biran önce yasaya uyup bu sağlıktaki sistemsizliği biran önce yoluna sokmak zorundadır”

Altı yıldır özlük hakkıdır ya da maaştır gibi ya da başka hekim hakları gibi bunların mücadelesini vermek için yeterli süre geldi ve geçiyor. Artık bu saatten sonra bence sağlık bakanı biran önce yasaya uyup bu sağlıktaki sistemsizliği biran önce yoluna sokmak zorundadır. Yoksa bu ülkede ne hekim açığı biter nede hastaların sağlıktan şikayeti biter. Hiçbir şekilde bitmez.”

“İstifa cepte gezilmek için yazılmaz”

Sağlık sektöründe yaşanan istifalara değinen Gardiyanoğlu, istifaların tek taraflı alınan bir karar olduğunu vurguladı. Gardiyanoğlu, “İstifalar tek taraflı bir karardır. Eğer siz istifa edecekseniz bu istifayı cebinizde gezdirmenin bir mantığı da yoktur. İstifa varsa masaya koyacaksınız belki o zaman bazı şeylerin düzelmesinin yolunu açarsınız. Fakat istifam cebimdedir diye giderseniz bu inandırıcı olmaz. İstifa cepte gezilmek için yazılmaz. İstifa tek taraflı alınan bir karardır ve uygulanması için verilir” ifadesini kullandı.

“Bir hastaneyi 15.30’a kadar çalıştırmamız gerekirken 11’e kadar çalıştırırsak hangi hastane şartlarından şikayet edebiliriz”

Hastane şartları yetersiz olabilir ama hiçbir zaman hastane şartları insanlara hak ettiği sağlık hizmetini vermememiz için bir sebep değildir. Biz hastane şartlarından nasıl yakınabiliriz ki? Bir hastaneyi 15.30’a kadar çalıştırmamız gerekirken 11’e kadar çalıştırırsak hangi hastane şartlarından şikayet edebiliriz. 

“Ne hekimi ne de hastaneyi tam randımanlı kullanmıyoruz”

Ne hekimi ne de hastaneyi tam randımanlı kullanmıyoruz. Mağusa Devlet Hastanesi bundan 7-8 yıl önce yapıldı. Çok modern ve çok iyi bir hastanedir. Orada eksiklik nedir? Demek ki bu iş bina yapılmakla çözülecek bir problem değildir. Tabiki problemi birlikte düşünebilirsiniz. Elimizdeki bina halka hak ettiği sağlık hizmetini vermemiz için mazeret üretebileceğimiz bir bina değildir” dedi. 

“Sistem çökmez”

Gardiyanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “20-30 kişi istifa edecek ve sistem çökecek diye bir şey yoktur. Sistem çökmez. Neden çöksün sağlık bakanı zaten buradaki üniversite ve özel hastanelerden hizmet alabiliyor. Eğer bir reform yapma inancınız varsa oturursunuz bütün hastanelerle anlaşma yaparsınız. Hiçbir şekilde halk mağdur olmaz. Siz kamudaki sağlık sistemini oturtur ondan sonra tekrar anlaşmaları iptal edersiniz. Yeter ki siz bir şey yapmak isteyin. Bizde öyle bir şey yoktur.”