Duygu Alan

Döviz kurlarındaki artış, piyasaya yansıdı. Akaryakıttan elektriğe, telefondan suya, tüp gazdan ekmeğe kadar birçok tüketim maddesine zam yapıldı.

Geçimini sadece maaşı ile sağlayan vatandaşlar, artan hayat pahalılığı karşısında ciddi maddi sıkıntı yaşamaya başladı.

Zamlar karşısında kazandıkları para ile ay sonunu getiremez duruma düşen vatandaş, döviz kurlarındaki dur durak bilmeyen artış nedeni ile çıkmaza girdi.

Ülkede ekonomik kriz tavan yaparken Asgari Ücret Saptama Komisyonu yeni asgari ücreti (bürüt )2 bin 20 TL olarak onayladı.

Asgari ücretli, yaşadığı mali sıkıntıyı Havadis’e anlattı.

Asgari ücretli mali çıkmazda

Asgari ücret ile çalışan vatandaşlar, kazançlarının giderlerini karşılamaya yetmediğinden yakındı. Maaşlarının büyük bir kısmının ev kirasına gittiğini kaydeden asgari ücretliler, elektrik, su ve telefon faturalarını da ödedikten sonra ellerinde kalan paranın mutfak masrafını bile karşılamaya yetmediğini dile getirdi.

Asgari ücretliler, “Hiçbir yere yetişemiyoruz. Aldığımız maaş geçinmemize yetmiyor. İflasın eşiğinde can çekişiyoruz” diye dert yandı.

Hur-İş “Evet” sebebini açıkladı

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, asgari ücretin yasanın öngördüğü esaslara göre 3 bin 246 TL olması gerektiğini kaydetti.

“ Eğer masayı terk etseydik yalnızca hayat pahalılığı dikkate alınarak asgari ücret belirlenecekti bu da bin 978 TL demekti” diyen Latifoğlu, “Hür-iş olarak yasal görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak öyle durumlar olur ki bazen bazı şeylere ‘evet’ demek durumunda kalırsınız kötünün iyisi kabul ettik” diye konuştu.

Türk-Sen itiraz edecek

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, brüt 2 bin 20 TL’lik asgari ücreti reddettiklerini belirterek Asgari Ücret Yasası’nda tanınan yasal hakkı kullanarak itirazda bulunacaklarını belirtti.

Türk-Sen’den Havadis’e yapılan açıklamada, Yeni asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin yaşamını insanca sürdürebilmesi için yetersiz olduğu kaydedildi.

Latifoğlu: Kötünün iyisini kabul ettik

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, asgari ücretin yasanın öngördüğü esaslara göre 3 bin 246 TL olması gerektiğini ve Hür-İş olarak asgari ücretin 2 bin 600 TL olması gerektiği görüşünü masaya koyduklarını söyledi.

Ancak masada sadece işçi tarafının değil, devlet ve işveren tarafının da yer aldığını kaydeden Latifoğlu, sadece işçi tarafının reddinin yeterli olmadığını belirterek, geçmişte kabul etmedikleri rakamlara ‘hayır’ oyu vererek masadan kalktıklarını ancak neticede işveren ve devlet tarafının onayı ile o günün rakamlarının kabul gördüğünü kaydetti.  Haziran ayında da masaya getirilen rakama itiraz ederek masayı terk ettiklerini ancak neticenin değişmediğini söyleyen Latifoğlu,  “Eğer bu kez de masayı terk etseydik yalnızca hayat pahalılığı dikkate alınarak asgari ücret belirlenecekti bu da bin 978 TL demekti” dedi.

Latifoğlu, “Hür-iş olarak yasal görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak öyle durumlar olur ki bazen bazı şeylere ‘evet’ demek durumunda kalırsınız kötünün iyisi kabul ettik, 2 bin 20 TL’ye ‘evet’ dedik” diye konuştu.

“Eleştiriler olacağının bilincindeydik”

Yakup Latifoğlu, Ağustos 2014’te toplanan komisyonda getirilen rakama yine ‘hayır’ oyu verdiklerini ancak Kasım ayında 30 TL’lik bir iyileşmeyi kabul etmek zorunda kaldıklarını da anımsattı.

Latifoğlu, “Birçok kesimin eleştirileri olacağının bilincindeydik.  Ancak asgari ücretin bin 978 TL olarak belirlenmesine göz yummadık” dedi.

“Kendimizle çelişmeyeceğiz”

Yakup Latifoğlu, yasaya göre, yeni asgari ücrete kararın Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonraki 10 süre içerisinde itiraz edilebileceğini ancak Hür-İş’in bir itirazı olmayacağını kaydetti.

Latifoğlu, “Evet dediğimiz bir konuya itiraz etmek kendimiz ile çelişmek olur. Ancak Türk-Sen’in itirazı olacak. Türk-Sen’in itirazı masaya gelecek ve görüşülüp bir karar alınacak” dedi.

Bıçaklı: İnsanca yaşam için yetmez

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, brüt 2 bin 20 TL’lik asgari ücreti reddettiklerini belirterek Asgari Ücret Yasası’nda tanınan yasal hakkı kullanarak itirazda bulunacaklarını belirtti.

Yeni asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin yaşamını insanca sürdürebilmesi için yetersiz olduğunu kaydeden Bıçaklı, “Asgari ücret, 4 kişilik bir ailenin yaşamını insanca sürdürebileceği, gıda, sağlık, eğitim, turizm giderlerini karşılayabileceği, elektrik, su, telefon gibi faturalarını karşılayabileceği en az ücrettir. Bu asgari ücreti belirleyenler yeni asgari ücretin bu kriterleri karşılayabileceğini söylüyorsa ben o zaman itiraz etmeyeceğim” diye konuştu.

Latifoğlu, “Dövizin patlama yaptığı dönemde akaryakıta, gaza, suya, süte, ilaca, harçlara neredeyse yüzde 30-40 zam yapıldı. Türk Lirası yüzde 30 değer kaybetti. Siz yeni asgari ücreti 2 bin 20 TL olarak belirleyeceksiniz. Alay edercesine bu rakamı belirlemek için de 2 ay da insanları oyalayacaksınız. Bu kabul edilemez” dedi.

“Önerim açık”

Arslan Bıçaklı, yeni asgari ücretin 2 bin 20 TL olarak onaylanmasında ‘evet’ oyu bulunan Hür-İş’i de eleştirdi.

Bıçaklı,“En acısı orada bulunan, güya işçileri temsil eden Hür-İş’in bu ücrete ‘evet’ demesidir. Bu gerçekten yazık, günah ve ayıp oldu. Bu ülkede 100-150 bin işçiyi komisyonda bir sendika temsil edemez. Bu doğru değildir. Bu ülkede en az 3 işçi federasyonu vardır. İşçiler, en azından bu 3 federasyonun temsilcileri tarafından temsil edilmesi lazımdır. Tarihte ilk kez asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalışan gençler bir araya gelerek bir sendikaya sarı sendika diye çelenk koydular. Bu pozisyona düşeceksem sendikacılığı aynı anda bırakırım” diye konuştu.

Bıçaklı, “Sırf Çalışma Bakanı, ‘kararı oy birliği ile aldık’ desin diye 160 TL’lik artışa hiçbir sendikacı evet diyemez, gerçek rakam bu değil” dedi.

Arsalan Bıçaklı, 2009 yılında yürürlükte olan asgari ücretin 816 dolara tekabül ettiğine işaret ederek “Benim önerim; Hiçbir şey bilmezlerse 2009 yılındaki asgari ücretin dolar karşılığı olan 816 doların TL karşılığını versinler. Ben bu şansı komisyona vermek istiyorum. Bu sebeple yasal hakkımızı kullanacağız ve yeni asgari ücrete itiraz edeceğiz” dedi.

Asgari ücretli ne dedi?

Mehmet Sıkar: “Ben KKTC’de çalışma izni ile ikamet ediyorum ve asgari ücret ile çalışıyorum. Piyasada her şeyin fiyatı katlandı. Ancak asgari ücret, son yapılan artış ile ancak ev kirasını ödemeye yetecek düzeye geldi. Bugün elektrikten telefona, tekstilden gıdaya her şey KKTC’de adeta ateş pahası. Ev kiraları Sterlin. Döviz tavan yaptı. Aldığımız maaş hiçbir açığı kapatmaya yetmiyor. Nasıl geçineceğiz, bu pahalılık ile nasıl ayakta duracağız bilmiyoruz.”

Casim Kalbur: “Evim yok, kirada kalıyorum. Oturduğum evin aylık kira bedeli 600 TL. Elektrik, su, telefon faturası derken maaşımın 3’te 2’si gidiyor. 5 çocuğum bir de eşimin geçimini sağlamakla mükellefim. , Çocuklarım okuyor. Ev kirası ve faturaları ödedikten sonra elimde kalan parayı hiçbir ihtiyaca yetiremiyorum. Her ay bir şeyler eksik.”

Abdurrahman Çarçar: “Asgari ücretle çalışıyorum ve bakmak ile yükümlü olduğum 6 kişi var. 700 TL ev kirası ödüyorum. Tüm tüketim maddelerine zam üzerine zam yapıldı. Tüp gaz 50 TL’ye yaklaştı. Çayın kilosu 11 TL’den 16 TL’ye çıktı. Şeker 2 TL iken 4 TL oldu. Asgari ücret ise bürüt 186 TL arttı. Allah halimize acısın demekten başka bir şey elimizden gelmiyor. Perişan olduk.”

Mehmet Yıldız: “Geçimini sağlamakla sorumlu olduğum çocuklarım var. Eşim var. Piyasa ateş pahası oldu. Zamlanmayan hiçbir şey kalmadı. Döviz aldı başını gidiyor. Ben ise asgari ücret ile çalışıyorum. Gelir giderleri karşılamaz oldu. Sadece ev kirası ayda bin 110 TL. Faturalar, çocukların zaruri ihtiyaçları, mutfak masrafı derken maaşımla hiçbir ihtiyaca yetişemiyorum.”

Mustafa Güldüren: “Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar ve döviz kurlarındaki artış karşısında Türk Lirası iyice eridi. Aldığımız maaş ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetmiyor. Yapılan son zamlarla ekonomik sıkıntıya girdik. Asgari ücretli borç gırtlakta yaşıyor. Nefes alamaz duruma geldik, adeta boğuluyoruz. Böyle devam ederse çok kişi batağa saplanacak.”

Mahmut Eren: “KKTC’de çalışma izni ile bulunuyorum. Asgari ücretle çalışıyorum. Kazancımın bir miktarını Türkiye’ye aileme gönderiyorum. Ailemi hayat pahalılığı nedeni ile KKTC’ye getiremiyorum. Her şey zamlandı, döviz kurları sürekli olarak artıyor. Türkiye’ye dönsem orada da ekonomik kriz var. Hiçbir şeye para yetiremiyorum. Kıt kanaat geçiniyoruz. Tek yaptığımız iş çalışmak. Sosyal hayat sıfır.”

Ahmet Kaçar: “Çocuk yaşta iş hayatına atıldım. 60 yaşındayım hala çalışıyorum. Son bir yılda hayat iyiden iyiye pahalılaştı. Gelirimiz giderlerimizi karşılamaz oldu. Geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var. Hala daha kendime ait bir evim yok, kirada kalıyorum. Ev kirası, elektrik ve su faturası, mutfak masrafı derken elde avuçta kalmıyor. Döviz yükseldi, market fiyatları aldı başını gidiyor. “

Bestami Avcı: “Asgari ücret ile çalışıyorum. Ailemle yaşıyorum. Aldığım maaşın büyük bir bölümünü ile evimizin geçimine katkıda bulunuyorum. Annem ve babam da çalışıyor ancak yine de rahat bir geçim sağlayamıyoruz. Bin 400 TL sadece ev kiramız var. Elektrik, su, telefonlar derken benim maaşımın bir bölümü ve babamın maaşı zaten gidiyor. Kalan para ile de geçinmeye çalışıyoruz. Bunun kötü günü var iyi günü var. Yetmiyor. 20 yaşındayım haftada bir gün belki arkadaşlarımla bir kahve içiyorum. Geçim kaygısından sosyal hayatım yok.”