Bakanlık açıklamasında, “Geleceğimiz, gerginlikler değil, işbirliği ve barış üzerine tesis edilmelidir. Bu anlayıştan hareketle, Rum tarafını bu çok ciddi hatadan en kısa zamanda vazgeçmeye ve müzakere masasına geri dönmeye davet ederiz” denildi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan, Kıbrıs Rum liderliğinin kapsamlı çözüm görüşmelerini tek taraflı olarak askıya alma kararıyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, “50 yıla yakın bir süredir devam etmekte olan müzakerelerin herhangi bir bahaneyle sekteye uğratılması asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu tip yaklaşımlar, adadaki iki halkın ve uluslararası camianın en kısa zamanda bir çözüm beklentisi ve liderlerin bu yöndeki taahhütleri ile tümüyle ters düşmektedir” ifadesine yer verildi.

Doğal kaynakların adadaki iki taraf ve bölge için bir işbirliği aracı olarak ele alınmasına yönelik Kıbrıs Türk tarafınca yapılan önerileri reddeden ve hidrokarbon yatakları konusunda tek yetkili kesimin Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu iddiasıyla tek taraflı adımlar atmakta ısrarcı olanın hep  Kıbrıs Rum Liderliği olduğu hatırlatılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ada ve çevresindeki doğal kaynaklar ile kapsamlı çözüm müzakerelerinin birbirinden ayrı konular olduğunu iddia eden Rum liderliğinin, doğal kaynaklar hususunu bahane göstererek görüşmeleri askıya alması samimiyetten uzak ve çelişkili bir yaklaşımdır.”

11 Şubat 2014’de her iki liderin imza attığı Ortak Açıklama sayesinde çözüm yönünde yaratılan olumlu beklentinin, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri tarafından arka arkaya atılan olumsuz adımlar nedeniyle müzakere masasına yansımadığı ifade edilen açıklamada, Kıbrıs Rum Yönetimi Liderinin uzunca bir süre çeşitli bahanelerle müzakere masasına oturmamasının, daha sonra ortak açıklama yapılmasını şart koşmasının, ardından Ortak Açıklama’ya saygı göstermeyerek üzerinde önceden anlaşma sağlanan hususları sorgulamaya devam etmesinin, müzakere sürecinde arzu edilen ilerlemenin sağlanmasını engellediği belirtildi.

“SON DERECE DÜŞÜNDÜRÜCÜ”

Açıklamada, “11 Şubat tarihli Ortak Açıklama ve BM Genel Sekreteri’nin yeni bir Özel Danışman atamasıyla müzakerelerin tekrar canlanması beklenirken, Rum liderliğinin ani bir kararıyla sürecin önünün kesilmeye çalışılması son derece düşündürücüdür” denildi.

Açıklamaya şöyle devam edildi:

“Kıbrıs adası ile ilgili tüm ihtilafların hallinin tek yolunun kapsamlı bir çözümden geçtiği ilgili tüm taraflarca kabul edilmişken, Rum tarafından beklenen müzakerelere ilişkin engeller yaratmak yerine, samimi ve yapıcı bir şekilde müzakere masasında yer almaları ve gerekli siyasi iradeyi göstererek bir uzlaşının ortaya çıkmasına katkı koymalarıdır.

Geleceğimiz, gerginlikler değil, işbirliği ve barış üzerine tesis edilmelidir. Bu anlayıştan hareketle, Rum tarafını bu çok ciddi hatadan en kısa zamanda vazgeçmeye ve müzakere masasına geri dönmeye davet ederiz.”