Devrim Demir

Kamuoyunda “Kürtaj davası” adıyla bilinen, Ada Hospital’de bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı dava, dün sanık Doktor Rasiha Serdaroğlu’nun dinlenmesi ile tamamlandı.

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davada Serdaroğlu yeminsiz şahadet verip kendini savundu, meslek yaşamındaki ilkelerini anlattı.

Doktor Rasiha Serdaroğlu, Ada Hospital’de yaşanan ve “yasa dışı kürtajlara” katılmadığını ileri sürdü, akrabası olduğu iddia edilen ve daha sonra Savcılık tarafında yalancı tanık ilan edilen M.A.’nın ameliyatını anlattı.

Serdaroğlu’nun avukatı Tahir Seroydaş, iki tanık dinleterek davasını kapattı.

Tutuklu yargılanan Doktor Fahri Karagözlü, Doktor Rasiha Serdaroğlu, Doktor Mehmet Ali Tunçbilek, Doktor Verda Özkent Tunçbilek, ebe Ayşegül İşbilen ve emekli hemşire Taner Okburan dün Girne Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin huzuruna çıkarıldı.

Yargıç Murat Soytaç ve Seran Bensen’in üye olarak yer aldığı heyete yalnızca bu dava için Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol başkanlık ediyor.

Serdaroğlu, meslek yaşamındaki ilkelerini anlattı

Mahkemede yeminsiz şahadet vermek üzere kürsüye çıkan Doktor Rasiha Serdaroğlu, 1985-1989 yılları arasında Girne Akçiçek Hastanesi’nde gönüllü Anastezi Uzmanı olarak çalıştığını anlattı.

2010 yılında emekli olduğunu belirten Serdaroğlu, özel bir hastane ve Akçiçek Hastanesi ile dıştan hizmet alımı sözleşmesi yaptığını ve Doktor Mehmet Ali Tunçbilek’i Akçiçek Hastanesi’nde tanıdığını belirtti.

“Hastanedeki düzensizlik beni çok rahatsız ediyordu”

Ada Hospital’in, Anastezi Uzmanı Doktoru olarak kendisini istedikleri için ihtiyaç olduğu zaman hastaneye gittiğini belirten Serdaroğlu, “İlk açıldığı zaman hastane, benimle birlikte iki kişi daha vardı. Ben sadece çağrıldığım zaman gidiyordum. Hastanede bir odam bile yoktu. 2015 yılında Oktay bey de narkoz işine o hastanede başladı. Hastane meydana gelen düzensizlik beni her zaman rahatsız etti. Hiçbir şey düzende değildi, ameliyata çağrıldığım günler vardı, başka bir hemşire diğerinden habersiz beni arar iptal edildiğini söyler kapatırdı. Çalıştığım tüm hastanelerde anestezi forumlarım tamdı, Ada Hospitale verdiğim halde, forumlarımı tamamlamadılar. Bu düzensizlik üzerine ben Fahri Bey, Mehmet Ali bey ve Verda hanıma rahatsızlığımı anlatıp, ismimi internet sitesinden kaldırılmalarını istedim” dedi.

“Ameliyat kayıt defterinde tahrifat var”

Girdiği hiçbir ameliyatta hastalara enjektör verip müdahalede bulunmadığını belirten Serdaroğlu, itham edildiği suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Serdaroğlu, 26 Şubat tarihinde özel bir klinikte ameliyatta olduğu esnada tutuklandığını, yaşadığı travma nedeniyle 10 gün yoğun bakımda tedavi gördüğünü aktardı.

Serdaroğlu, “ameliyat kayıt defterine tutuklandıktan sonra baktım ve ben şok yaşadım. Girmediğim ameliyatlara tibeksle silinip ismim yazılmış, başka bir defterde benim imzam taklid edilmiş. Ameliyat defterlerinde ismim yazıldığı tarihlerin çoğunda ben yurt dışındaydım. Yurt dışı bilgilerim polise verildi” dedi.

“Ada hastanesine en son 2015 yılı Eylül ayında gittim”

Savunmasına devam eden Serdaroğlu, Ada Hospitale en son Verda Tunçbilek’in bir ameliyatı olduğunu ve onun için gittiğini anlattı. Ameliya’ın tarihinin ise 29 Eylül olduğunu ifade eden Serdaroğlu çok kanamalı bir hastaydı şeklinde konuştu.

Kürtaj davası tamamlandı

Sanık Rasiha Serdaroğlu’nun savunmasının tamamlanmasının ardından avukat Tahir Seroydaş iki tanık dinletti.

Tanıkların bir mahkeme çalışanı E.T. olurken, sanıklarla ilgili yapılan işlemleri mahkemeye sundu.

İkinci tanık S.Ö. ise Ada Hospital’de 2015 yılında bir doğum gerçekleştirdiğini ve ameliyatına Anastezi Uzmanı Doktor Oktay Ayzer’in girdiğini öne sürdü.

Tanıkların tamamlanmasının ardından Seroydaş, hitabını yapmak üzere gün talebinde bulundu.

Mahkeme başkanı Fatma Şenol, avukat Tahir Seroydaş’ın hitabını yapmak üzere davayı 2 Şubat tarihine ertelerken, diğer savunma avukatları içinde tarih verdi ve oturumu kapattı.