Gökçebel, “Devlet okulları yerine, özel okulların teşvik edilerek eğitimin paralı hale getirilmesi ve kamusal eğitim hizmetini veren öğretmenlerin değersizleştirilmeye çalışılması, geleceğimizi etkileyecek en büyük tehlikelerden biridir” dedi.
Ülkedeki yönetimin Kıbrıs Türk toplumunun geleceğini tehlikeye atan arayışlar içine girdiğini savunan Gökçebel, eğitim bütçesinin yüzde 75’inin özel okul ve üniversitelere gittiğini savundu.
“OKULLAR ÖĞRETMENSİZ AÇILIYOR”
Öğretmenlerin ihtiyaçlarının “para yok” denilerek karşılanmadığını öne süren Gökçebel, “Sınırsız kaynaklar sermayeye peşkeş çekiliyor. Zenginlerden vergi alınmıyor. Şirketlere kaynak aktarılıyor. Okullar da öğretmensiz açılıyor” dedi.
Tahir Gökçebel, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, kurucu üyesi oldukları Eğitim Enternasyonali’nin bu yıl “herkese nitelikli eğitim ve sürdürülebilir toplumların yaratılmasında öğretmenlerin güçlendirilmesi” konulara dikkat çekmek için harekete geçtiğini söyledi.
“HÜKÜMETLERE ÇAĞRIDA BULUNULMALI”
Gökçebel, “5 Ekim nedeniyle hükümetlere sürdürülebilir toplumların yapılandırılması için öğretmenleri güçlendirmede somut önlem alma, yeni sürdürülebilir kalkınma çerçevesinin kabul edilmesinin ardından da öğretmenlere yatırım yapılarak yeni eğitim hedeflerine ulaşma çağrısında bulunulmalı” dedi.
“ONURLU, ÖRGÜTLÜ, MÜCADELECİ, MUHALİF, ÖĞRETMEN PROFİLİ YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
Tahir Gökçebel, 5 Ekim mesajında ülkedeki eğitim sistemine de değinerek şu görüşleri savundu:
“Ortada, öğretmenlerin güvencesiz geçici statüde çalıştırılması, göreve yeni başlayan öğretmenlerin maaşlarının yüzde 40 oranında düşürülmesi, ödeneklerinin kısıtlanması, yasal ödeneklerinin sadaka gibi gösterilmesi, sürekli fakirleştirilmeleri ve okullarla altyapıya önem verilememesi gibi sorunlar var ama hala paralı, milliyetçi ve ırkçı eğitim sistemi destekleniyor.
Gericiliğin ve yobazlığın eğitime girmesi için özel uğraş veriliyor. İlahiyat gibi ucubeler yaratılarak ideolojik, misyoner okulları oluşturulmak isteniyor.
Öğretmenleri toplumda itibarsızlaştırmak aydın ilerici duruşunu bozmak için sermaye, hükümet ve bazı yanlı medya ile üçgen oluşturuluyor. Öğretmenlerin değerlendirmelerini hiçe sayan, onlar kölelik şartlarına mahkum eden yaptıkları işi değersiz gösteren, aldıkları maaş ve hakları hak etmediklerini göstermeye çalışan bir kampanya başlatıldı. Öğretmenlere sadaka bekleyen dilenci muamelesi yapılmak isteniyor.
Evrensel değerlerin, barışın, kardeşliğin, insan hakları, emeğin hakları ve demokrasiye saygının yerleşmesi için uğraşan, her türlü gericilik ve yobazlığa karşı dik duran, eğitimin metalaşmaması için mücadele veren onurlu, örgütlü, mücadeleci, muhalif, öğretmen profili yok edilmek istenmektedir.”
