Esra Aygın

Altı ayı aşkın bir süredir devam etmekte olan ve çözüm süreci için hayati öneme sahip Avrupa Birliği uyum çalışmalarının hükümet değişimi nedeniyle aksamaması, Ulusal Birlik Partisi UBP - Demokrat Parti DP hükümeti döneminde daha da yoğunlaştırılmış bir tempoda devam etmesi gerekiyor.

Bu yıl sonuna kadar varılması hedeflenen kapsamlı bir çözümle birlikte Kıbrıs Türk tarafının çözümün birinci gününden itibaren federasyonun eşit ortağı olarak AB içerisinde işlev gösterebilmesi için hayati öneme sahip bu çalışmalar, Kıbrıslı Türklerin gümrük, vergi, maliye gibi alanlarda yasal değişikliklerin yapılmasını, yeni yasaların çıkarılmasını ve yeni kurumların oluşturulmasını kapsıyor.

Uzmanlar, söz konusu çalışmaların yapılmaması durumunda, bir çözüme varılsa bile Yeşil Hattın sınır olarak ortadan kalkmasının,Kıbrıslı Türklerin Euro’ya geçmesinin, mallarını piyasaya sürmesinin veyaözel sektörün sert rekabet koşullarına uyum sağlamasının mümkün olmayacağın belirtiyor. Bu da Kıbrıs Türk tarafınca yaşanacak komplikasyonların yanı sıra, federal Kıbrıs’ın işlevselliğinin riske girmesi anlamına geliyor.

Konu ile ilgili Havadis’e açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, “Bugün için askıya alınmış olan AB müktesebatı bir çözümle birlikte adanın kuzeyinde yürürlüğe girecek. Bizim AB müktesebatına uyumumuzun sağlanması ve rekabete açık duruma gelebilmemiz için önceden hazırlık yapılması gerekmektedir. Eğer bu hazırlığı yapmaz ve gereklerini yerine getirmezsek çözümle boşluğa düşeceğimiz aşikardır,” dedi.

Bakanlıklarda yoğun mesai

Söz konusu hazırlıklar çerçevesinde kurulan ad-hoc komitedeİçişleri-Çalışma, Ekonomi-Enerji, Tarım ve Maliye Bakanlıklarından bürokratlar, Avrupa Komisyonu’nun ilgili genel müdürlüklerinden gelen uzmanlarla birlikte bankacılık, sigortacılık, gümrük, vergi, iş sağlığı ve güvenliği, tarım ve gıda yasalarını inceleyerek AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmeleri için son altı aydır yoğun mesai harcıyor. Söz konusu toplantılara ilgili Rum bakanlıklardan da bürokratlar katılarak, çözümden sonra Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları arasındaki farkı asgari düzeye indirmek amacıyla yasaların mümkün olduğunca uyumlu hale getirilmesi için katkı koyuyor.

Uluslar arası kuruluşlar da masada

Ayrıca, Uluslararası Para Fonu IMF ve Dünya Bankası’ndan uzmanlardan oluşan ekipler de bir süredir malların serbest dolaşımı, kuzeyin Euro’ya geçişi, mali sürdürülebilirlik, kamu reformu, farklı sektörlerin rekabete hazırlanması, yatırımlar için uygun ortamın sağlanması gibi konularda Kıbrıslı Türk bürokratlarla çalışıyor.

Uzmanlar, uluslararası kurumların en yüksek düzeyde sürece dahil olduğu bu dönemde olası bir çözümden sonra ekonomik ve sosyal alanında yaşanabilecek sıkıntıların asgari düzeye indirilmesi için yürütülen çalışmaların artarak devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor.


***
Yeni hükümetin de sorumlulukları arasında

Başbakan Hüseyin Özgürgün ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın ‘çözüm sürecinde Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile uyum içerisinde çalışacağız’ açıklamalarını çok doğru bulduğunu ve memnuniyetle karşıladığını belirten Burcu, “Tabii ki devlet sistemi bir bütündür. Yukarıdan aşağıya kadar aynı anlayışın, bir harmoni içinde süratle hazırlanmamıza katkı koyması gerekir. Sayın Başbakan ve Sayın Başbakan Yardımcısının çok doğru bir zamanlamayla ortaya koyduğu bu görüşlerin Bakanlar Kurulu ve Meclisimizle de paylaşılmasına, bürokrasinin de bunun gereklerini yerine getirmesine büyük önem addediyorum. Çünkü ad-hoc komitenin sadece siyasi değil, ondan çok daha fazla teknik düzeyde de işbirliğine ihtiyacı vardır. Veri paylaşımından yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesine kadar her aşamada bu amaca yönelik iyi niyetli, etkin bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Bunun da böyle olacağını umuyorum,” dedi.

UBPli bakanlar ilgi göstermemişti

Çözüm ve AB uyum çalışmalarının izlenmesi için bir önceki hükümet tarafından kurulan ve bakanlardan oluşan AB Reform İzleme Grubu’na UBPli bakanların çok düşük ilgi gösterdiği ve toplantılara çoğu zaman katılmadığı biliniyor. Yeni hükümet döneminde ise UBPli bakanların sürece öncülük etmesi gerekecek.