Sağlık Bakanı Ahmet Gülle, Milli Eğitim Bakanlığı, Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu ve Türk Pediatri Kurumu ile işbirliğinde “Çölyak” taraması yapacaklarını açıkladı.

Bakanlık Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre Gülle bu açıklamayı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Öğretim Görevlisi ve Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş ile Uzman Dr. Ömer Beşer ve Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu’nu kabulünde yaptı.

Ülkede ilk kez yapılacak Çölyak taramasının ana ve ilköğretim çağındaki çocukları kapsayacağını ve hastalığın sıklığının araştırılacağını kaydeden Gülle, bu konuda ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydetti.

Çölyak taramasına katkı sağlamaya yönelik görüş alışverişinde bulunmak için KKTC’de bulunan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş da, Çölyak’la ilgili deneyimlerini Kuzey Kıbrıs’a aktarmaktan onur duyacağını söyledi.

ÇÖLYAK HASTALIĞI…

Bir alerjik sindirim sistemi hastalığı olan Çölyak’ın (Glüten Enteropatisi), bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus (tüysü oluşumlar)  denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen, ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir alerjik sindirim sistemi hastalığı olduğu ifade edildi.

“Çölyak buğday, arpa ve yulafta bulunan gluten denen maddenin neden olduğu bir barsak hastalığıdır” denilen açıklamada, bu maddenin ince bağırsakta ömür boyu oluşturduğu kronikleşmiş bir tür alerjik ve kalıtsal hastalık olduğu vurgulandı.

Çölyak’ın tipik ve tipik olmayan 2 tür belirtisinin olduğunun altı çizilen açıklamada, hastalığın belirtileri şu şekilde sıralandı: “Geçmeyen ve tekrarlayan ishal atakları, karın şişliği, çocuk ve bebeklerde kilo alımının durması, büyüme gelişme geriliği, zayıflama /kilo kaybı, çocuklarda boy uzamasının durması, tedavi edilemeyen kansızlık ve huy değişikliği, huzursuzluk, mızmızlık…”

Hastalığın bulgularının bağırsaklarla sınırlı olmadığı da ifade edilen açıklamada, beyinden kalbe ve kemiklere kadar tüm organların etkilenebileceği, en önemli belirtisinin ishal olduğu, ishal olmaksızın diğer belirtilerle de ortaya çıkabileceğinin altı çizildi.

Hastalığın teşhisi için çocuk doktorları ve ailelere büyük görev düştüğünün belirtildiği açıklamada, “Hastalığın en sık görülme yaşı 0-20 yaş arasındadır. 30-40 yaş arası görülme sıklığı da yüksektir. Ancak daha ileri yaşlarda da teşhis alan hastalar olabilir” denildi.