Özge Kizir

Bağımsız Milletvekili Menteş Gündüz Güney Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Türklere zarar verilmesinin küçümsenmeyecek bir olay olduğunu kaydederek, “KKTC’ye gelen hiçbir Ruma saldırılmamıştır. Bu olayları yüzde 10’luk bir kesimin yaptığını söylüyorlar. Esas tehlike, yüzde 90’ın, yüzde 10’luk kesimi durduramamasıdır” dedi.

Bağımsız Milletvekili Menteş Gündüz, Haberal Kıbrıslı gazetesine Kıbrıs meselesini değerlendirdi. Yapılan görüşmelerin, içeride farklı, dışarıda farklı yankı bulduğunu vurgulayan Gündüz, “Gerek Demokrat Parti (DP) gerekse bağımsız milletvekili olarak Brüksel’e gittiğimiz zaman lobide konuşulan konuşmanın farklı, resmi toplantıdakinin farklı olduğunu gördük. Toplantılarda aşağılayıcı gözlerle bakarak bizi hiçbir zaman eşit kabul etmeyen Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek hakimi ve benim tabirimle Avrupa Birliği’nin (AB) şımarık çocuğu…” şeklinde konuştu.

“Kilise ne derse o oluyor”

Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Çözümün olmayacağı bellidir. Zaten dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamalarında da her görüşme iyi niyetli olacak diye bir şey söz konusu olamaz şeklindedir. Yani bazı gerçekler tecrübelerle sabittir ama bazıları bunu tecrübe ederek öğrenmek ister dolayısıyla sonuç bu hale geldi. Kuzey ve Güney’den bütün siyasi parti temsilcilerinin katılmış olduğu toplantılardaki görüntü içeride farklı dışarıda farklı şeklindeydi. Cenevre’de de değişen bir şeyler yoktur. Zaten Papazın güdümünden çıkamıyorlar. 
Kilise ne derse o oluyor.

“İyi niyetli olsalardı bizim kırmızı çizgimize de saygı gösterirlerdi”

Sonuç olarak Rumca söyledik anlamadınız Türkçe de söylüyoruz dediler. Artık bir takım şeyler daha da net olarak ortaya çıkmaya başladı. Bunu arzu eder miydim? Etmezdim, bu kadar çok yaklaşılmışken gerçekten iyi niyetleri olsaydı, bizim kırmızıçizgimize de saygı gösterirlerdi diye düşünüyorum.”

“Aplıç Kapısını Rumlar açamadı…”

Aplıç kapısının hazır olmadığını kaydeden Gündüz, “Aplıç kapısı, Güzelyurt’ta kaymakamlık yaptığım dönemlerden beri gündemdedir. Aplıç kapısı bizim için her zaman hazırdı. Ne var ki, Güney kesimin hazır olmadığını söylediğimiz zaman çok eleştiri aldık. Şuanda görülüyor ki, Aplıç kapısı gerçekten hazır değildir. Dolayısıyla artık bazı gerçekleri bütün dünyanın görmesi gerekiyor. Çünkü hep biz suçlandık ve masadan kalkan taraf biz olduk gibi göründü. İşin detayına girerek biz masadan kaçmadığımız zaman şuanda artık net olarak herkes bazı şeyleri görüyor” ifadesini kullandı.

“İşte bu daha büyük bir tehlikedir”

Gündüz, sözlerine şöyle devam etti: “Bir Rum’a ‘siz bana Kuzey kesimde bir tane grubun ne kadar sizin tabirinizle faşist olan bir grubun buraya geçen bir turiste saldırdığını gösterin’ dedim. ‘Ama ben size bırakın vatandaşa cumhurbaşkanına saldıran bir grup insanı gösterebiliyorum’ dedim. Siz bana bunların sayısı yüzde 10’dur çok fazla değildir dediniz. Bende şunu sordum, sen beni Limasol’a davet ettin ve bir cafede oturduk, yüzde 10 olarak tabir ettiğin gruptan biri kavga etmeye çalıştı diğer yüzde 90’lık kısımın kişileri de diğer tarafta oturuyor ve bunu engelleyemiyor. İşte bu daha büyük bir tehlikedir. 

“Çocuktuk duyuyoruz orta yaşa geldik yine duyuyoruz”

Bırakın vatandaşı cumhurbaşkanına saldıran şuanda da tahminimce Güney kesimde daha önceki olaylarda da bu olaya karışan öğrenci mahkemeye verilmiş. Daha sonra bunlar öğrencidir denilip kapatılacaktır.  Bu filmleri biz çok gördük çok duyduk. Çocuktuk duyuyoruz orta yaşa geldik yine duyuyoruz.”

“Artık insanlar bıktı usandı”

Güzelyurt konusunda değerlendirmede bulunan Gündüz, “Herkes 2004’te siz Annan Planı’na ‘evet’ dediniz diyor. Evet, Annan Planı’nda ‘evet’ denildi ama o dönemdeki konjonktürler ve Annan Planı’ndaki maddeler dahil ortada kalmadı. Artık insanlar bıktı usandı. Yatırımları yapmaya devam ediyorlar” dedi.