Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye giden Roth ve beraberindeki heyet, Türkiye-Almanya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Çiğdem Münevver Ökten ile TBMM'de bir araya geldi.

“ÜZÜNTÜ VERİCİ BİR DURUM OLUR”

Roth, kendilerini Türkiye'nin dostu olarak tanımladıklarını belirterek, "Türkiye'nin dostu demek, AB perspektifi demektir. Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin tekrar dinamizm kazanması ve yeni fasılların açılması için çaba harcıyoruz" dedi. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin (GKRK) zorlu bir ortak olduğunu kaydeden Roth, GKRK'nin yeni fasılların açılmasına engel koyması halinde, bunun üzüntü verici bir durum olacağını ifade etti.

AB'nin bir "değerler birliği" olarak algılanması gerektiğini dile getiren Roth, "Sizleri şu konuda teşvik etmek istiyorum. Demokrasi, hukuk devleti, medya özgürlüğü ve adalet anlayışının AB'de korunduğu gibi, burada da korunmasını umuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

İslamofobi ve ırkçılığa yönelik çağrısı için Türkiye'ye teşekkür eden Roth, "Ne ırkçılık, ne islamofobi, ne homoseksüellik, ne de Yahudiliğe karşı ayrımcılık olmalı" ifadelerini kullandı.

AB ve ABD arasındaki Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması görüşmelerinde taraflar arasında bilgi alış verişinin sürdüğünü belirten Roth, bu süreçte Almanya'nın, Türkiye'nin müzakerelere katılması gerektiğini vurguladığını kaydetti. Roth, müzakerelerin henüz başlangıç aşamasında olduğunu ve 2015 sonuna kadar biteceğini tahmin etmediğini belirterek, "ABD, Türkiye'nin anlaşmaya dahil edilmesine ilgi göstermiyor" dedi.

Roth, Almanya'nın Suriye'den gelen mültecileri kabul ettiği için de Türkiye'ye büyük teşekkür borçlu olduğunu söyledi.

İKİLİ İLİŞKİLER

Ökten de Türkiye-Almanya ilişkilerini tarihi derinliği bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde Almanya'dan daha fazla destek umduğunu kaydetti.

AB ve ABD arasındaki Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması görüşmelerinde, Türkiye'nin anlaşmanın dışında kalmaması gerektiğini vurgulayan Ökten, bu konunun Türkiye açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. Ökten, Avrupa'da artan İslamofobi ile İslam ve göçmen karşıtı Avrupa'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketine dikkati çekerek, bu hareketin Avrupa'ya yayılmaması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin, Suriye ve Irak'a geçmek isteyen yabancı savaşçılara karşı ciddi tedbirler aldığını ve şu ana kadar 10 bine yakın kişinin ülkeye girişinin yasaklandığını anımsatan Ökten, "Türkiye'nin, DEAŞ başta olmak üzere Suriye ve Irak'taki terör örgütleriyle mücadelesi, terör örgütü PKK ile olan mücadelesi kadar önemlidir" dedi.

Ökten, toplantıda Almanya'da, 8’i Türk 10 kişinin öldürülmesiyle ilgili terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davası ve vize sorunu hakkında Türkiye'nin beklenti ve önerilerini de aktardı.